Translation of "そのうち" in Turkish

0.025 sec.

Examples of using "そのうち" in a sentence and their turkish translations:

そのうちの1つがスポーツです

ve bunlardan biri de spor yapmak.

そのうち潰れてしまいます

Sonra olansa Johnny dağıldı.

そのうちやり方がわかるよ。

Zaman içinde onu nasıl yapacağını öğreneceksin.

トムはそのうち戻ってくるよ。

Tom sonunda geri dönecek.

そのうちの1つでも マスターすれば

Açıkçası, sadece birini seçerseniz ve onda ustalaşırsanız

そのうち98%が 携帯電話利用者で

Çin'in kullanıcılarının %98'i mobilde aktif.

そのうち赤ん坊が可愛くなるよ。

Bebeğinizi sevmeyi öğreneceksiniz.

そのうちに事実がわかるだろう。

Er ya da geç, gerçeği öğreneceğiz.

そのうちに このプロジェクトは ネットで話題となり

Proje çevrim içinde de ilgi çekti,

「そのうちに」はいつになっても来ない。

Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil.

そのうち 300万件が 意図しなかった妊娠です

3 milyonunun planlanmadığını söylesem?

そのうち君をそこに連れていってあげよう。

Bu günlerden birinde seni oraya götüreceğim.

月に旅行できる時がそのうちに来るだろう。

İnsanın aya seyahat edebileceği zaman yakında gelecek.

いつかはわからないけど、そのうち起こるよ。

Ne zaman bilmiyorum, ama bir gün olacak.

そのうちお宅にお伺いしてもいいでしょうか。

Bugünlerde evini ziyaret edebilir miyim?

元気を出せ。そのうちすべてうまくいくだろう。

- Neşelen! Yakında her şey iyi olacak.
- Neşelen! Her şey yakında düzene girecek.

そのうちのいくつかは とても個人的なものです

ve bazıları da bir hayli özeldi.

いつかそのうちに動物園に連れてってあげるよ。

Bugünlerde seni hayvanat bahçesine götüreceğim.

そのうち約80%が 孤児ではないにもかかわらずです

%80'nin yetim olmaması gerçeğine rağmen.

そのうち英語が上手に話せるようになるでしょう。

Yakında İngilizceyi iyi konuşmayı öğreneceksin.

君もそのうち転ばぬ先の杖だということがわかるよ。

Sorunu büyümeden halletmeyi zaman içerisinde öğreneceksiniz.

ひどく寒かったしそのうちおまけに雨まで降り始めた。

Hava çok soğuktu ve sonra üstüne üstlük çok geçmeden yağmur yağmaya başladı.

私はそのうち寝たきりになってしまうことを恐れました

Yatalak olacağım için çok korkmuştum.

ウサギを4匹飼ってるんだけど、そのうちの1匹が噛みつくのよ。

Dört tavşanımız var ve bunlardan biri ısırıyor.

そのうちペンが手から滑り落ちてしまい、ただ聞き入るだけでした。

Sonra dolma kalem elimden düştü ve ben sadece dinledim.

あんな運転を続けていると彼はそのうちに事故を起こすだろう。

Böyle sürmeye devam ederse o, günlerden bir gün kaza geçirecek.

「そのうちに、あなたのところにお邪魔してもいいですか」「どうぞ、どうぞ」

- "Bazen sana uğramamın bir sakıncası var mı? " "Hayır, hiç. "
- "Bazen sana telefon etmemin bir sakıncası var m?" "Hayır, hiç."

もし二人の人が常に同じ意見を持っていたら、そのうちの一人は必要ない。

İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.

誰彼かまわず良い顔ばかりしていると、そのうち八方美人としか思われなくなるよ。

Eğer herkesle ve herhangi biriyle arkadaş olursan, çok geçmeden insanlar senin insanları memnun eden biri olduğunu düşünecekler.

私には5人の息子がいる。そのうちの二人は技師で、他の一人は教師、あとは学生です。

Benim beş tane oğlum var. İkisi mühendis, bir diğeri öğretmen ve diğerleri öğrencidir.

今度の勤め口でしばらく辛抱しなさい。そのうちもっと良いところを見つけてあげます。

Şu an için yeni görevinize katlanmalısın. Sana bugünlerden birinde daha iyi bir yer bulacağım.

- 時が来れば彼の無罪が証明されるだろう。
- やがて彼の無実が証明されるだろう。
- そのうちに彼の無実が証明されるだろう。

Vakti geldiğinde onun masumiyeti ispat edilecektir.

トムは子どもの近くにいるのを好まない。というのは、そのうちの一人から風邪をうつされることをいつも恐れているからだ。

Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.

More Words: