Examples of using "せいぜい" in a sentence and their turkish translations:
Helen'in ağırlığı 40 kilogramdan fazla değil.
O en çok on sekizdir.
Bu en iyi ikinci sınıf bir otel.
En fazla, yolculuk 1,000 dolara mal olacak.
Bu saat en çok on dolar tutar.
Leydi en fazla kırk yaşında.
Küçük odamı en iyi şekilde değerlendirdim.
Orada ancak elli kişi vardı.
Onun en fazla 100 doları var.
Onun en fazla 30 olduğunu düşündüm.
En kötü ihtimalle sadece otuz dakika geç kalmış olacaksın.
O, en fazla sadece yirmi dolar ödeyebilir.
Üç binden daha fazla yenim yok.
O, en fazla 50 dolar ödeyecek.
En fazla yüz doları var.
En fazla, haftada 50 dolar kazanır.
Kiraz çiçekleri, sadece birkaç gün dayanır, en fazla bir hafta.
En fazla, feribotta sadece 100 yolcu vardı.
O, orada en fazla dört gün kaldı.
En iyi ihtimalle sadece küçük bir kar için umut edebiliriz.
O, en fazla 18 yaşındadır.
Bu sözlük yirmi binden fazla sözcük içermez.
Ben bu küçük odayla ilgili en iyisini yapmak zorundayım.
Bu durumda olabileceğimizin en iyisi o fıkradaki yaşlı kadın...
yemek, içmek, mutlu olmak, çünkü yarın olmayacağız.
Sadece en fazla 100 dolar ödeyebilirim.
Hangi yolu izlersen izle, şehre gidiş yirmi dakikadan fazla zamanını almaz.