Translation of "すること" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "すること" in a sentence and their turkish translations:

説教することは実行することよりやさしい。

Vaaz vermek uygulamaktan daha kolaydır.

会社を経営することと保有することとは違う。

Bir şirketin yönetimi bir şirketin mülkiyetinden farklıdır.

「自動化すること」

Otomatikleştirin.

だれかを理解することは、その人を愛することだ。

Birini anlamak birini sevmektir.

学習とは 脳が必要とすることを 実行することです

Öğrenme, beyninizin gerektirdiği çalışmaları yapmakla ilgilidir.

- 私は留学することを決めた。
- 留学することに決めました。

Ben yurt dışında öğrenim görmeye karar verdim.

若者を支援すること

destekleyerek harcayacaktım

することもでき ます。

.

ダイエットすることにしたよ。

Diyete başlamaya karar verdim.

- 彼が成功することを望む。
- 彼が成功することを願っています。

- Onun başaracağını umuyorum.
- Umarım başaracak.

毎朝ジョギングすることにした。

Her sabah koşmaya karar verdim.

料理することは面白い。

Aşçılık ilginçtir.

留学することを決めた。

Yurtdışında okumaya karar verdim.

自分ですることにした。

Bunu tek başıma yapmaya karar verdim.

- 部屋探しは苦労することがある。
- 部屋捜しは苦労することがある。

Bir apartman dairesi bulmak zor olabilir.

そうすることはできます

Bunu yapabilirdim.

今からお見せすることを

Sizlere, görmemeyi başaramayacağınız

何も心配することはない。

Üzülecek bir şey yok.

テニスをすることはやさしい。

Tenis oynamak kolaydır.

‎冬の寒さに適応することで‎― ‎北部の長い夜に ‎君臨することができる

Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.

- 質問することを恐れてはいけない。
- 質問することを恐れていてはだめ。

Soru sormaktan korkma.

蔵書を所有することと、それを賢明に利用することとは別問題である。

Bir kütüphaneye sahip olmak başka bir şey, onu akıllıca kullanmak çok daha başka bir şey.

永久に閉鎖することでした

ve temelli kapatmaktı.

ナマケモノの真実を 理解することは

ve de tembel hayvan hakkındaki gerçeklerle

今 この瞬間に集中すること

ana gelmekle alakalıdır.

ポジティブな気持ちで反応すること

Olumlu tepki verecektim

まずは全力投球することだ

Biri, tam bağlılık. Devam edin...

現実を味方にすることです

gerçeklikle arkadaş olun.

それをすることは不可能だ。

Onu yapmak imkânsız.

僕はバスケットボールをすることが好きだ。

Basketbol oynamayı seviyorum.

彼はテニスをすることができる。

Tenis oynamayı bilir.

彼らは結婚することにした。

Onlar evlenmeye karar verdi.

今日は何もすることがない。

Bugün yapacak bir şey yok.

退屈で何もすることがない。

Canım sıkkın ve yapacak hiçbir şeyim yok.

ベテランドライバーでもミスをすることがある。

- Bir uzman sürücü bile bir hata yapabilir.
- Uzman bir sürücü bile hata yapabilir.

愛することは生命の源です。

Sevmek yaşamın özüdür.

私の夢は留学することです。

Hayalim yurt dışında eğitim almak.

フランス語を勉強することにした。

Fransızca öğrenmeye karar verdim.

- 明日は特に何もすることがありません。
- 明日は別に何もすることはないよ。

Yarın özellikle yapacak bir şeyim yok.

あなたを愛することにするの

Seni sevmeyi seçiyorum,

集団で何かをすることはない

yani hiçbir zaman bir grup hâlinde hareket etmezler.

良い議論を喚起することです

iyi bir tartışma ortamı yaratmaktan geçiyor.

これは「化学合成」をすることで

O, kimyasalları kullanan bir mikrop -- "kemo"

ヒョウと狩り場を 共有することに

Avlanma sahalarını büyük kedilerle paylaşıyorlar.

ミスすることを決して恐れるな。

Hatalar yapmaktan asla korkma.

マイクはバスケットボールをすることが好きです。

Mike basketbol oynamayı seviyor.

トムはテニスをすることができない。

Tom tenis oynayamaz.

そうすることは全く不可能だ。

Öyle yapmak kesinlikle imkansızdır.

彼が成功することは確実です。

Onun başaracağı kesin.

彼が失敗することは確かです。

Onun başarısız olacağı kesindir.

努力をすることは重要である。

Çaba sarf etmemiz önemlidir.

誘惑に抵抗することは難しい。

Günaha karşı direnmek gerçekten çok zor.

私は将棋をすることが好きだ。

Japon satrancı oynamaya düşkünüm.

彼の目的は合格することです。

Onun amacı testi geçmek.

毎日散歩することにしてるの。

Her gün yürümeye alışkınım.

僕たち、離婚することにしたよ。

Biz boşanmaya karar verdik.

今は何もすることがないんだ。

Şu anda yapacak bir işim yok.

私と彼は共通することが多い。

Onunla çok ortak yönüm var.

私の趣味は料理をすることだ。

Benim hobim pişirmektir.

私たちは何もすることがない。

Yapacak bir şeyimiz yok.

私はテニスをすることが出来ます。

Ben tenis oynayabilirim.

スキーをすることは良いレクリエーションである。

Kayak en iyi bir rekreasyon şeklidir.

きちんと授業に出席すること。

Öğrenciler derslere düzenli olarak katılmalıdırlar.

弁護士に相談することにした。

O yasal danışmanlık almaya karar verdi.

トムとメアリーは離婚することにした。

Tom ve Mary boşanmaya karar verdiler.

- 父は滅多に日曜日に外出することはない。
- 父が日曜に外出することはまずない。

Babam nadiren, kırk yılda bir, Pazar günleri dışarı çıkar.

発狂することかもしれませんが

Size kafayı yiyenleri hatırlatabilir.

そうすることで サポ―トやコミュニティを作り

Bu bana aynısını diğerlerine yapmak üzere

無視することは難しくなります

görmezden gelmek zordur.

なぜなら そうすることによって

Çünkü böyle yaparak

除去することも出来るでしょう

sözümona yapay ağaçlar yapabiliriz.

農薬や放牧を適正化することで

ziraat ve tarımsal uygulamaların diğer rahatsızlıklarını azaltarak,

主婦にはすることが山ほどある。

Ev kadınlarının yapacak yüzlerce şeyi var.

君の考えを採用することにした。

Fikrini benimsemeye karar verdik.

海辺をドライブすることは素晴らしい。

Sahil boyunca araba sürmek harika.

テニスをすることは私にはやさしい。

Tenis oynamak benim için kolay.

彼女とデートすることはありますか。

Onunla flört ediyor musun?

彼は運転をすることが出来ます。

O, araba sürebilir.

適度な運動することは体によい。

Ölçülü düzeyde egzersiz yapmak sağlık için yararlıdır.

この文を訳することができない。

Bu cümleyi çeviremem.

彼は野球をすることが出来ます。

O beyzbol oynayabilir.

勉強することが学生の仕事です。

Bir öğrencinin işi okumaktır.

大切なことは集中することです。

- Bütün yapmanız gereken konsantre olmaktır.
- Bütün yapman gereken konsantre olmak.

トムはフランス語を勉強することにした。

Tom Fransızca okumaya karar verdi.

私は他にすることがあるんです。

Benim yapacak başka bir şeyim var.

今は何もすることがありません。

Şu anda yapacak bir işim yok.

今は何もすることがないんだよ。

Şu an yapacak bir şeyim yok.

君の言わんとすることはわかる。

Ne söylemeye çalıştığını anlıyorum.

彼は早く出発することを勧めた。

Erken bir başlangıcı tavsiye etti.

スーとジョンは結婚することに決めた。

Sue ve John evlenmeye karar verdiler.

多くの事をすることが出来ます。

Ben birçok şey yapabilirim.

トムは何もすることがないという。

Tom yapacak bir şeyi olmadığını söylüyor.

More Words: