Examples of using "けれども" in a sentence and their turkish translations:
Size söyleyebilirim ki
O genç ama deneyimli.
Yorgun olmasına rağmen, çalıştı.
Ama size
Tüm hatalarına rağmen, o iyi bir adam.
O yorgundu fakat çalışmaya devam etti.
Sadece görmekle kalmazsınız, bir bütün hâline gelirsiniz.
Hava çok soğuktu, ama dışarı çıktım.
Yağmur yağmasına rağmen, dışarı çıktı.
O yanılıyor olmasına rağmen üzgün olduğunu söylemedi.
Ben kahve severken, annem çay sever.
O yorgun olmasına rağmen çalışmaya devam etti.
Ama bir şey yanlış gitti.
Tren geç kalmış olsa bile, biz zamanında gittik.
Genç olmasına rağmen vaktini boşa harcamaz.
60 yaşından fazla olmasına rağmen o hala genç görünüyor.
Yorgundu fakat yürümeye karar verdi.
Dün gece hava soğuktu, ama o ceket giymedi.
Yorgun olmama rağmen sıkı çalışacağım.
Bob maskeli olmasına karşın, ben onu bir bakışta tanıdım.
Jane iyi bir koşucu olmasa da, o çok hızlı yüzebilir.
Jack yorgundu, ama iyi görünüyordu.
Sık sık düştüm ama asla vazgeçmedim.
O, yoksul olduğu için mutludur.
Hükümet bunu kabul etmeyi reddetse de, ekonomi politikası harap olmuş durumda.
Yağmur yağmasına rağmen, herkes iyi vakit geçirdi.
Çok zor bir görev omasına rağmen, ben elimden geleni yapacağım.
Söylediğinin doğru olduğunu kabul ediyorum ama onu söyleme tarzından hoşlanmıyorum.
O yorgundu ama işi bitirmeye çalıştı.
Öfkesine rağmen, sabırla beni dinledi.
Bir çocuk olmasına rağmen felsefe kitapları okumak ilgisini çekerdi.
Birkaç defa Bay Yamada'nın evini aradım fakat hiç kimse telefona cevap vermedi.
Kapıyı açtı, açmamasını söylememe rağmen.
Tom sadece on altı yaşında olmasına rağmen yirminin üzerinde gibi görünüyor.
Ancak çeşitliliği ve katılımı düzeltebilen sihirli bir değnek yok.
O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.
O yorgun olmasına rağmen, çalışmayı durdurmadı.
Diyet yapmasına rağmen hala kilo veremedi.
Tom'un bir kedisi yok ama Tom'un bir köpeği var, değil mi?
Sanırım biraz Japonca bilmeme rağmen İngilizce konuşsak iyi olur.
Ben dinledim ama onların ne söylediğini çıkaramadım.
Onlar çok tartışır ama genelde birlikte oldukça iyi geçinirler.
Ağır yaralı olmasına rağmen telefona ulaşmayı başardı.
Ondan hoşlanıyorum fakat aynı zamanda ona gerçekten inanmıyorum.
Yorgunum ama çok çalışacağım.
Yorgun olmama rağmen çok çalışacağım.
Yorgun olmama rağmen elimden geleni yaptım.
Ben çalışmak için dışarı gitmene itiraz etmiyorum fakat çocuklara kim bakacak.
Kar yağıyordu ama dışarısı çok soğuk değildi.
O, fakir olmasına rağmen, sahip olduğu az miktarda parayı ona verdi.
Babam bana katılmamamı söylemesine rağmen toplantıya katıldım.