Examples of using "けってい" in a sentence and their turkish translations:
Ona içecek bir şey verildi.
Tom hayal görüyordu.
Tom hayal kuruyor.
Derin düşüncelere daldı.
Sabahleyin meditasyon yapardı.
O her zaman hayal kuruyor.
Babam düşünceye dalıp gitmişti.
Halatla karşıya geçmek istiyorsanız "Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.
Aşağı inmek istiyorsanız "Sağ" ve "Tamam" tuşlarına basın.
Profesör düşüncelere dalmış görünüyordu.
Yüzünde düşünceli bir görünüm vardı.
O, düşüncelere dalmışken, adının çağrıldığını duydu.
Sürekli nostaljik düşüncelerin içinde kayboluyor.
Tom sınıfta hayal kuruyordu.
Tom her zaman hayal kuruyor.
Genç bir oğlanken, dedektif hikayaleri okuma bağımlısıydım.