Translation of "うるさい!" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "うるさい!" in a sentence and their turkish translations:

ラジオが少しうるさい。

Radyo biraz gürültülü.

- 彼女は服装の好みがうるさい。
- 彼女は服装にうるさい。

O, giydiği şey hakkında özeldir.

ドアの蝶番がギーギーうるさい。

Kapı menteşesinin gıcırtısı sinir bozucu!

- うるさい!
- じっとしてて。

Kıpırdama!

- 黙れ!
- うるさい!
- 黙ってて。

- Kapa çeneni!
- Kes sesini!

彼女は食べ物にうるさい。

O, yemek hakkında seçicidir.

彼は着るものにはうるさい。

Nasıl giyineceği hakkında müşkülpesent.

隣の部屋がうるさいのです。

Yan komşu gürültülü.

- 彼は食べ物の好みがとてもうるさい。
- 彼は食べ物についてとても好みがうるさい。

Yiyeceği hakkında çok müşkülpesenttir.

くどいよ君の質問は、もううるさい。

Senin can sıkıcı sorularınla beni rahatsız etmeyi kes!

この通りはなんてうるさいのだろう!

Bu cadde nasıl da gürültülü!

ローラは自分が着る着物には特にうるさい。

Laura elbiseleri hakkında çok özel.

彼のうるさい小言に彼女は悩まされた。

Onun dırdırı onu üzdü.

こんなうるさい場所に住むのは嫌です。

Böylesine gürültülü bir yerde yaşamaktan nefret ediyorum.

この掃除機は非常にうるさい音がする。

Bu elektrikli süpürge, gürültülüdür.

あなたのご主人は食事にうるさいのかな?

Kocan yemek seçiyor mu?

彼はうるさいが他の点ではとてもいい子だ。

O şamatacı ama yoksa çok kibar bir çocuk.

トムのうるさいいびきで一睡もできなかった。

Tom'un yüksek sesle horlaması beni bütün gece uyanık tuttu.

規則にうるさいレフェリーは試合を台無しにしかねない。

Titiz bir hakem maçı bozabilir.

私の父は食べ物についての好みが大変うるさい。

Babam yiyecekler hakkında çok müşkülpesenttir.

- 君は本当にうざいなあ。
- あんたは本当にうるさいなあ。

Gerçekten can sıkıcısın.

教師は一人の生徒を授業中うるさいといって非難した。

Öğretmen öğrencilerinden birini sınıfta gürültü yapmakla suçladı.

私はうるさい音楽は好きではない。たとえばロックのような。

Gürültülü müzik, rock gibi, sevmiyorum.

- あなたって本当に細かいわね。
- お前、いちいちうるさいなあ。

Çok seçicisin.

お隣の音楽はとてもうるさい。音量を落としてくれたらなあ。

Bitişikteki müzik çok gürültülü. Keşke onu kıssalar.

- トムは好き嫌いが激しい。
- トムは舌が肥えている。
- トムは食にうるさい。

Tom yediği hakkında seçicidir.

隣の家が何だかがやがやとうるさい。パーティーでもしているのだろうか?

Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.

- 彼女は食べ物の好みがうるさい。
- 彼女は食べ物には非常にやかましい。

Yemeği hakkında çok müşkülpesenttir.

- この掃除機は非常にうるさい音がする。
- この掃除機、音がでかいんだよ。

Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.

- うるさい少年たちのグループは手に負えなくなってきた。
- 騒々しい少年達のグループは、手が付けられなくなっていた。

Gürültülü cocuklar kontrolden cıkıyordu.

More Words: