Translation of "いかに" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "いかに" in a sentence and their turkish translations:

それは、いかにも彼らしい。

Bu sadece onun tipik bir örneğidir.

あのスーツはいかにも高そうだ。

O elbise pahalı bir görünüme sahip.

シロサイビンが いかに どのタイミングで役立つか

Önümüzdeki beş yıl boyunca,

その意見はいかにも彼らしい。

Fikir ona özgüdür.

遅刻するのはいかにも彼らしい。

Geç kalması kişisel özelliğidir.

問題は、いかに核戦争を避けるかである。

Sorun nükleer savaştan nasıl kaçınılacağıdır.

それがどれだけきついかによりますね。

Bu onun ne kadar güçlü olduğuna bağlı.

そのような行ないはいかにもメグらしい。

Bu tam Meg'in o şekilde davranması gibi.

いかにも成功例のように聞こえますよね?

Kulağa bir başarı hikâyesi gibi geliyor, değil mi?

‎自然がいかに尊いか ‎彼女が教えてくれた

Vahşi doğanın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı.

問題はいかにして資金を集めるかである。

Mesele paranın nasıl toplanacağı.

もし私達が いかに地球が特別な存在であり

Gezegenimizin ne kadar özel olduğunu takdir etmeyi öğrenirsek

自分の孤児院がいかに いい環境であろうと

yetimhanem her ne kadar güzel olsa da

インターネットでいかにメッセージが 広げられるかが証明されました

internetin mesajları nasıl güçlendirebileceğini

そんなふるまいをするなんていかにも彼らしい。

Onun o şekilde davranması karakteristiktir.

環境汚染にいかに取り組むかは深刻な問題である。

Çevre kirliliği ile nasıl uğraşacağın ciddi bir konudur.

トムはいかに自分が恵まれているか気付いていない。

Tom ne kadar şanslı olduğunun farkında değil.

いかに感情が遠ざけられ 抑制されるかを語りました

duygularını uzaklaştırıp bastırdıklarını anlattılar.

「この場所がいかに神聖か 何故誰も気づかないのか」と

"Bu alanın kutsallığını neden kimse göremiyor?"

私は幸せな人々がいかにまれであるかよくわかった。

Mutlu insanların ne kadar nadir olduğunu fark ettim.

これは彼女がいかに誠実であるかを良く示している。

Bu onun ne kadar dürüst olduğunu göstermek için hizmet vermektedir.

農業がいかに魅力的か みなさんに訴えたばかりですので

Şimdi, sizi tarımın oldukça ilgi çekici olduğuna ikna ettiğime göre

人間の脳が いかに複雑かを考えれば これは当然のことです

İnsan beyninin karmaşıklığı göz önüne alındığında bu hiç şaşırtıcı değil.

私たちはそれをどうしたらよいかについて長い議論をした。

Bu konuda ne yapacağımız hakkında uzun bir tartışma yaptık.

いかに注意深い人でさえもときどき過ちを犯すことがある。

En dikkatli adam bazen hata yapar.

君の成功は主に好機をいかにして上手に利用するかにかかっている。

Sizin başarınız büyük ölçüde fırsatınızdan nasıl yararlanacağınıza bağlıdır.

この会合がいかに重要かということを、彼はまったくわかっていない。

Onun, bu toplantının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikri yok.

人生を振り返ってみると、私はいかに多くの時間を浪費したかがわかる。

Hayatımda geriye baktığımda, ben ne kadar çok zamanı boşa harcadığımın farkındayım.

彼は こう言います “この殺し屋が いかに多いか知ったら―” “みんな怖くなる”と

Bu pullu seri katilin ne kadar yaygın olduğunu kendi gözünüzle görmeden anlayamazsınız, diyor.

弱点を理解することで いかに自分の力を 取り戻せるかに 関心があります

ve kusurlarımızın farkına varmanın bizi güçlendirebilmesi beni çok şaşırtıyor.

父は私が大きくなって就職する場合、学校がいかに大切かを話してくれた。

- Babam, büyüdüğümde bir iş bulurken okulun ne kadar da önemli olacağı hakkında konuştu.
- Babam, büyüdüğümde bir iş bulmak için okulun ne kadar da önemli olacağı hakkında konuştu.

- 勉強すればするほど、自分の知らなさかげんがわかるものだ。
- 私たちは学べば学ぶほどいかに少ししか知らないかがわかる。
- 学べば学ぶほど、いかに少ししか知らないかがわかってくる。

Ne kadar çok öğrenirsek, ne kadar az bildiğimizi o kadar çok fark ederiz.

こんな格好をしているといかにもスポーツしてそうに見えるけど、全然やってないんだよ。

Bu kıyafet içinde sporcu gibi oldum da, ben hiç spor yapmıyorum ki.

事象として簡単なことを、いかにも難しそうに表現する人はあまり頭がよさそうではない。

Kolay bir meseleyi zor gösteren kişi çok akıllı görünmüyor.

その事故について私が最も驚いたのは、いかに早く弁護士が現場に駆けつけたかということだ。

- Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk varmalarıydı.
- Bu kazada beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine bu kadar çabuk gelmeleri.

- わたしはどのようにこの問題を解くかわかる。
- わたしはいかにこの問題を解決するかわかっている。

Sorunu nasıl çözeceğimi anlıyorum.

- 遅れてやってくるのは、いかにも彼のやりそうなことだった。
- 彼が遅れてくるのはよくあることだった。

Geç gelmek onun huyuydu.

我々がすでに達成していることは明日に何ができるか、何をしなくてはならないかについて、我々に希望を与える。

Önceden başardiğımız yarın başarabileceğimiz ve başarmak zorunda olduğumuz için bize ümit verir.

- どのようにすればこの問題を解決できますか。
- この問題をどのように扱えばよいのでしょうか。
- この問題をどうやって扱いましょうか。
- この問題をいかにして解決しましょうか?

Bu sorunla nasıl baş edeceğiz?

More Words: