Translation of "いいですよ" in Turkish

0.042 sec.

Examples of using "いいですよ" in a sentence and their turkish translations:

(リーランド) いいですよ

Leland: Pekâlâ.

私はいいですよ。

- Benim için sakıncası yok.
- Benim için hava hoş.
- Benim için sorun değil.

なんかいいですよね?

İyi gibiydi, değil mi?

もちろん、いいですよ。

Kesinlikle. Devam et.

リムジンを使うといいですよ。

Servis otobüsüne binmelisiniz.

捨てたほうがいいですよ。

Bunları dışarı atmalısın.

私の猫はかわいいですよ!

Benim kedim sevimli!

声に出さなくていいですよ

yüksek sesle cevap vermek zorunda değilsiniz:

どっちの日でもいいですよ。

Her iki gün de bana uyar.

私の車を使っていいですよ。

Arabamı kullanabilirsin.

好きなだけいていいですよ。

İstediğin kadar kalabilirsin.

このペンを使っていいですよ。

Bu kalemi kullanabilirsiniz.

右下のポールが 特にいいですよね

Özellikle şurada Paul'a bir bakın.

運動すると身体にいいですよ。

Senin egzersiz yapman yararlı.

「水を少しください」「いいですよ」

"Lütfen bana biraz su ver." "Olur."

ここに駐車してもいいですよ。

Burada park edebilirsiniz.

少し仮眠をとるといいですよ。

Birkaç saatlik uyku sana iyi gelecektir.

私のバイクに乗ってもいいですよ。

Motosikletime binebilirsin.

車に戻ったほうがいいですよ。

Arabanıza dönmelisiniz.

言い訳しなくてもいいですよ。

Bahaneler üretmek zorunda değilsin.

今度の水曜日ならいいですよ。

Gelecek çarşamba iyi olacak.

それはこうすればいいですよ。

Onu bu şekilde yapman gerekir.

(チー) 皆さん聞かなくていいですよ

CP: Sizler bunu bilmezsiniz.

下着は着けたままでいいですよ。

Fanilanı giyebilirsin.

彼女に謝ったほうがいいですよ。

Ona özür dilemelisin.

今すぐ出かけた方がいいですよ。

Şimdi gitmelisin.

夕食の後テレビを見てもいいですよ。

Akşam yemeğinden sonra TV izleyebilirsiniz.

自由にお金を使っていいですよ。

Bu parayı özgürce harcayabilirsin.

お望みならいってもいいですよ。

Eğer istiyorsan, gidebilirsin.

- あしたは、来なくていいよ。
- 明日は来なくていいですよ。
- 明日は来なくてもいいですよ。

Yarın gelmek zorunda değilsin.

よろしかったら来てもいいですよ。

İsterseniz gelebilirsiniz.

2、3日ゆっくりするといいですよ。

Birkaç günlük istirahat sana iyi gelecektir.

次のバスを待ったほうがいいですよ。

Bir sonraki otobüsü beklesen iyi olur.

あの先生に質問してもいいですよ。

O öğretmene sorular sorabilirsiniz.

寝る前には食べない方がいいですよ。

Yatmadan önce yemek yemesen daha iyi olur.

少しのんびりしたほうがいいですよ。

Biraz sakinleşmelisin.

医者に見てもらった方がいいですよ。

Doktora görünsen iyi olur.

わざわざ家に来なくてもいいですよ。

Evime gelmek için zahmet etmeyin.

そんなに緊張しなくてもいいですよ。

Böyle gergin olmaya gerek yok.

- 私はいいですよ。
- それが私にいいです。

O benim için iyi.

月曜日以外ならいつでもいいですよ。

Pazartesi hariç herhangi bir gün olur.

すぐに手紙を書いた方がいいですよ。

Mektubu derhal yazsan iyi olur.

いつでも私のタイプライターを使っていいですよ。

İstediğin zaman daktilomu kullanabilirsin.

- もう帰宅してもよろしい。
- もう帰ってもいいですよ。
- あなたはもう家に帰ってもいいですよ。

Şimdi eve gidebilirsin.

帰宅したいなら帰宅してもいいですよ。

İstersen eve gidebilirsin.

鞄はここに置いていってもいいですよ。

Çantanı buraya bırakabilirsin.

どれでも好きな本を選んでいいですよ。

İstediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.

どこでもおっしゃる通りでいいですよ。

Söylediğin her yerde.

そのことは親に言わなくていいですよ。

Bunu ebeveynlerine söylemek zorunda değilsin.

前もって予約しといた方がいいですよ。

Önceden rezervasyon yaptırsan daha iyi olur.

君が望むなら僕は帰ってもいいですよ。

Eğer istiyorsan geri gelebilirim.

この部屋で昼食をとってもいいですよ。

Burada bu odada öğle yemeği yiyebilirsin.

ここでは自由に振る舞っていいですよ。

İstediğini yapmakta özgür olabilirsin.

どちらの道を通って行ってもいいですよ。

Her iki yola da gidebilirsin.

どちらでも欲しい方を選んでいいですよ。

Her istediğinizi seçebilirsiniz.

- ここ座っていいよ。
- ここ座っていいですよ。

Buraya oturabilirsin.

今朝は傘を持っていった方がいいですよ。

Bu sabah yanına bir şemsiye almalısın.

眠る前に電気を消したほうがいいですよ。

Yatmaya gitmeden önce ışığı kapatsan iyi olur.

風が強くなりさえしなければいいですよ!

Rüzgarlı almadığı sürece olur.

- 「ここでたばこを吸ってもいいですか」「はい、いいですよ。」
- 「ここでタバコ吸ってかまいませんか?」「ええ、いいですよ」

"Sizce burada sigara içmemin sakıncası var mı?" "Hayır, hiç değil."

- 焦らなくてもいいですよ。
- 急ぐ必要はないよ。

Acele etmek zorunda değilsiniz.

急いだ方がいいですよ。列車は3時にでます。

Acele etsen iyi olur. Tren saat üçte kalkar.

まず彼をおだてておいたほうがいいですよ。

Önce onu pohpohlamaya çalışsan iyi olur.

「窓を開けてくださいますか」「ええ、いいですよ」

" Pencereyi açmanızın bir sakıncası var mı?" "Kesinlikle yok."

「ドアを閉めて下さいませんか」「ええ、いいですよ」

"Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı?" "Hayır hiç sakıncası ok."

彼の前では煙草を吸わない方がいいですよ。

Onun varlığında sigara içmesen iyi olur.

暗くなってきました。帰った方がいいですよ。

Hava kararıyor. Eve gitsen iyi olur.

あなたは昼食代を払わなくてもいいですよ。

- Öğle yemeğin için ödeme yapmana gerek yok.
- Öğle yemeğine para vermene gerek yok.

「私の仕事を手伝ってくれませんか」「いいですよ」

"İşimde bana yardım etmenizin bir sakıncası var mı?" "Hiç yok."

「どこに座ればいいですか?」「どこでもいいですよ」

"Nereye oturayım?" "Her yer müsait."

こんな寒い日は外に出ないほうがいいですよ。

Bu soğuk havada dışarı çıkmasan iyi olur.

あなたは生活費を切り詰めた方がいいですよ。

Geçim masraflarını azaltsan iyi olur.

汚さない限り、この本を持ち帰ってもいいですよ。

Temiz tuttuğun sürece bu kitabı alabilirsin.

仕事と家庭生活を結び付けたほうがいいですよ。

İşini aile hayatınla birleştirsen iyi olur.

何か悩みがあるのなら、彼に相談するといいですよ。

Bazı sıkıntılarınız varsa onunla görüşmenizi öneririm.

もし食事したばかりなら泳がない方がいいですよ。

Eğer henüz yemek yediysen, yüzmesen iyi olur.

今日はおじいちゃんに会わないほうがいいですよ。

Bugün büyükbabamı ziyaret etmesen iyi olur.

忘れないうちに書き留めておいた方がいいですよ。

Onu unutmadan önce not etmelisin.

あなたは使いたければ私の机を使っていいですよ。

Eğer istersen, masamı kullanabilirsin.

- 最高百ドルまで遣ってよい。
- 100ドルまで使っていいですよ。

En fazla 100 dolar harcayabilirsiniz.

More Words: