Examples of using "いいですよ" in a sentence and their turkish translations:
Leland: Pekâlâ.
- Benim için sakıncası yok.
- Benim için hava hoş.
- Benim için sorun değil.
İyi gibiydi, değil mi?
Kesinlikle. Devam et.
Servis otobüsüne binmelisiniz.
Bunları dışarı atmalısın.
Benim kedim sevimli!
yüksek sesle cevap vermek zorunda değilsiniz:
Her iki gün de bana uyar.
Arabamı kullanabilirsin.
İstediğin kadar kalabilirsin.
Bu kalemi kullanabilirsiniz.
Özellikle şurada Paul'a bir bakın.
Senin egzersiz yapman yararlı.
"Lütfen bana biraz su ver." "Olur."
Burada park edebilirsiniz.
Birkaç saatlik uyku sana iyi gelecektir.
Motosikletime binebilirsin.
Arabanıza dönmelisiniz.
Bahaneler üretmek zorunda değilsin.
Gelecek çarşamba iyi olacak.
Onu bu şekilde yapman gerekir.
CP: Sizler bunu bilmezsiniz.
Fanilanı giyebilirsin.
Ona özür dilemelisin.
Şimdi gitmelisin.
Akşam yemeğinden sonra TV izleyebilirsiniz.
Bu parayı özgürce harcayabilirsin.
Eğer istiyorsan, gidebilirsin.
Yarın gelmek zorunda değilsin.
İsterseniz gelebilirsiniz.
Birkaç günlük istirahat sana iyi gelecektir.
Bir sonraki otobüsü beklesen iyi olur.
O öğretmene sorular sorabilirsiniz.
Yatmadan önce yemek yemesen daha iyi olur.
Biraz sakinleşmelisin.
Doktora görünsen iyi olur.
Evime gelmek için zahmet etmeyin.
Böyle gergin olmaya gerek yok.
O benim için iyi.
Pazartesi hariç herhangi bir gün olur.
Mektubu derhal yazsan iyi olur.
İstediğin zaman daktilomu kullanabilirsin.
Şimdi eve gidebilirsin.
İstersen eve gidebilirsin.
Çantanı buraya bırakabilirsin.
İstediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.
Söylediğin her yerde.
Bunu ebeveynlerine söylemek zorunda değilsin.
Önceden rezervasyon yaptırsan daha iyi olur.
Eğer istiyorsan geri gelebilirim.
Burada bu odada öğle yemeği yiyebilirsin.
İstediğini yapmakta özgür olabilirsin.
Her iki yola da gidebilirsin.
Her istediğinizi seçebilirsiniz.
Buraya oturabilirsin.
Bu sabah yanına bir şemsiye almalısın.
Yatmaya gitmeden önce ışığı kapatsan iyi olur.
Rüzgarlı almadığı sürece olur.
"Sizce burada sigara içmemin sakıncası var mı?" "Hayır, hiç değil."
Acele etmek zorunda değilsiniz.
Acele etsen iyi olur. Tren saat üçte kalkar.
Önce onu pohpohlamaya çalışsan iyi olur.
" Pencereyi açmanızın bir sakıncası var mı?" "Kesinlikle yok."
"Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı?" "Hayır hiç sakıncası ok."
Onun varlığında sigara içmesen iyi olur.
Hava kararıyor. Eve gitsen iyi olur.
- Öğle yemeğin için ödeme yapmana gerek yok.
- Öğle yemeğine para vermene gerek yok.
"İşimde bana yardım etmenizin bir sakıncası var mı?" "Hiç yok."
"Nereye oturayım?" "Her yer müsait."
Bu soğuk havada dışarı çıkmasan iyi olur.
Geçim masraflarını azaltsan iyi olur.
Temiz tuttuğun sürece bu kitabı alabilirsin.
İşini aile hayatınla birleştirsen iyi olur.
Bazı sıkıntılarınız varsa onunla görüşmenizi öneririm.
Eğer henüz yemek yediysen, yüzmesen iyi olur.
Bugün büyükbabamı ziyaret etmesen iyi olur.
Onu unutmadan önce not etmelisin.
Eğer istersen, masamı kullanabilirsin.
En fazla 100 dolar harcayabilirsiniz.