Examples of using "身につける" in a sentence and their turkish translations:
İngilizce öğrenmesi zordur.
Trafikten kaçma sanatında da ustalaşmalılar.
Yüzmeyi öğrenmek bir çocuk oyuncağı.
daha iyisi yapmak için kendimizi eğitmek içindir.
Bilgeliği yaşla kazanırız.
İngilizce öğrenmenin en iyi yolunun ne olduğunu düşünüyorsun?
Kültür edinmeleri için oğullarını Avrupa'ya gönderdiler.
Çocukların iyi sofra adabını öğrenmesi önemlidir.
Onu söylememesi gerektiğini bilmeliydi.
Bir dili öğrenmenin en iyi yolu, o dilin konuşulduğu ülkeye gitmektir.
Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.