Examples of using "すると" in a sentence and their turkish translations:
Ben kabul ediyorum.
Ve şunu duydum,
Sanırım o geç kalacak.
- Okula gidiyorum.
- Ben okula gideceğim.
- Ben okula gidiyorum.
Daha sonra "küreselci" kelimesini arattım
Bunu size şöyle açıklayabilirim:
Hayaletlerin var olduğunu düşünüyorum.
Nefes aldığında acıyor mu?
- Öksürürken ağrı acı oluyor mu?
- Öksürürken canınız yanıyor mu?
hala istedikleri yerde değiller.
Referans çizgisi buysa
gerçek zamanlı olarak onları engelleyip durdurabilirsin.
"Bu kadarı artık delilik." dedim.
Sanırım o başaracak.
Kart oynamak için zamanı yok.
Başlayacağım.
Tom beni öldürmekle tehdit etti.
Ben, hayaletlerin var olduklarına inanmıyorum.
Sabahın erken saatlerinde kalkmak sizi sağlıklı yapar.
O belki gelecek.
size bu söylediklerim için
seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.
Bilim insanlarına eposta yazdım,
Ve Doug ilk gün işe giderken, ana merkezin
- Egzersiz vücudunu kuvvetli yapar.
- Egzersiz vücudunuzu güçlendirir.
Tam giriş yapmak üzereyim.
O, nazik olmak için öder.
O bana gezinin iptal edildiğini söyledi.
Onun yarın gideceğini söyledi.
O, bir baş ağrısından yakındı.
Onun sınavı geçmesini umuyorum.
Beni ziyaret edeceğini umdum.
O her sabah yürüdüğünü söyledi.
Ben onun başarılı olacağından oldukça eminim.
Tom'un evlendiğini duydum.
Tom'un umursayacağını sanmıyorum.
Eve varır varmaz yatmaya gittim.
Tom'un fotojenik olduğunu düşünüyorum.
Su kaynadığında buhara dönüşür.
Allah'ın var olduğuna inanıyor musun?
Polislerin seni görmezden geleceğine inanıyorum.
Başarılı olacağından eminim.
Geleneksel olarak bir anı oluşturmak,
yürüdükçe uyarıcı sayesinde
Yukarı çıkıyoruz
Aslında, bazen evde veya dışarıda konuşacağı zaman
Senin egzersiz yapman yararlı.
- Betty hızlı araba sürer.
- Betty hızlı sürer.
Supersonic'in dünya şampiyonluğuna giden bütün yolu gideceğini düşünüyor musunuz?
Onu ortaya dökmekle tehdit etti.
Her konuştuklarında tartışırlar.
- Başkalarına sana davranılmasını istediğin gibi davran.
- Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapma.
- Başkalarının sana nasıl davranmasını istiyorsan, sen de başkalarına öyle davran.
Onun başarılı olacağını düşünüyorum.
Allah'ın var olduğuna inanmıyorum.
Lions'ların bu yıl şampiyon olacağını düşünüyorum.
Çok endişelenirsen kel olacaksın.
Jim eve varır varmaz doğruca tuvalete gitti.
Hesaplarken rakamlarını kontrol etmez.
Bir kayıp verdiyseniz veya travma yaşadıysanız,
Aklıma bir fikir geldi:
Kendimi bu ikiyüzlülük anlarında yakaladığımda
bilinen antiseptik ultraviyole
Sonra tüm bu harika şeyler olmaya
Eğer bu çaba tamamen başarılı olursa
İşte o noktada başarılı olmaya başladım.
Ben daha sonra tekrar arayacağımı söyledim.
Araba kullanırken emniyet kemerinizi bağlayın.
Bir sonraki sayfaya gitmek için resmi tıklayın!
O, sınavı geçeceğinden emin.
Onun yardımı bana güvence verdi.
Toplantı için onun geç kalacağını düşünüyorum.
O konuşmak üzereydi.
Alışveriş beni mutlu ediyor!
Onu mutlu edeceğimi söyledim.
O, annesine ertesi gün çalışacağını söyledi.
O onunla evlenmek için söz verdi.
Ben, bu ürünü tanıtmak için doğru zaman olduğunu düşünüyorum.
Ben araba kullanırken genellikle güneş gözlüğü takarım.
Ben onun sınavı geçtiğinden eminim.
Biraz okuduktan sonra çok uykum geldi.
Onun istifa edeceği hakkında bir söylenti var.
Yeni bir motor becerisini öğrenmenin
Adının kelimesi kelimesine çevirisi, "zehir nefes".
Sonra da düşünüyoruz, "Hım, muzlar."
Ama bir süre sonra, farklı orman türleri görüyorsunuz.
O noktada, ormandaki her şey... 304. GÜN
Genç adam ona evlenme teklif etmeye karar verdi.
Okuldan ayrılınca Afrika'ya gitti.
Öyle bir şey yapmak benim dikkatsizliğimdi.
Birkaç günlük istirahat sana iyi gelecektir.
Yürümeye çalıştığımda, burada korkunç bir ağrı oluyor.
O, onun kazanacağını tahmin etti.
Konuyu araştıracağını söylüyor.
O, her sabah parkta yürüdüğünü söyledi.
Başaracağı kesin.
Onun okula devamsızlık yapması tuhaf.
Ben şimdi son rötuşları yapıyorum.