Translation of "‎すると" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "‎すると" in a sentence and their turkish translations:

同意すると思うよ。

Ben kabul ediyorum.

すると聞こえました

Ve şunu duydum,

彼は遅刻すると思う。

Sanırım o geç kalacak.

登校するところです。

- Okula gidiyorum.
- Ben okula gideceğim.
- Ben okula gidiyorum.

そして「グローバリスト」を検索すると

Daha sonra "küreselci" kelimesini arattım

解りやすく説明すると

Bunu size şöyle açıklayabilirim:

幽霊は存在すると思う。

Hayaletlerin var olduğunu düşünüyorum.

息をすると痛みますか?

Nefes aldığında acıyor mu?

咳をすると痛みますか?

- Öksürürken ağrı acı oluyor mu?
- Öksürürken canınız yanıyor mu?

成功するとは限りません

hala istedikleri yerde değiller.

これが元のレベルだとすると

Referans çizgisi buysa

リアルタイムで 妨害し阻止するとか

gerçek zamanlı olarak onları engelleyip durdurabilirsin.

‎すると ありえない光景が

"Bu kadarı artık delilik." dedim.

彼は成功すると私は思う。

Sanırım o başaracak.

彼はトランプをするときがない。

Kart oynamak için zamanı yok.

私は出発するところです。

Başlayacağım.

トムに殺害すると脅された。

Tom beni öldürmekle tehdit etti.

- 幽霊が存在するとは限らない。
- 幽霊が存在するとは思えないんだよ。

Ben, hayaletlerin var olduklarına inanmıyorum.

- 早寝早起きをすると健康になる。
- 早寝早起きすると健康になります。

Sabahın erken saatlerinde kalkmak sizi sağlıklı yapar.

- ひょっとすると彼は来るだろう。
- もしかすると彼が来るかもしれない。

O belki gelecek.

私がこうしたお話をすると

size bu söylediklerim için

努力をするということです

seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.

科学の専門家にメールをすると

Bilim insanlarına eposta yazdım,

ダグが就任初日に出社すると

Ve Doug ilk gün işe giderken, ana merkezin

運動をすると体が強くなる。

- Egzersiz vücudunu kuvvetli yapar.
- Egzersiz vücudunuzu güçlendirir.

ちょうどチェックインするところです。

Tam giriş yapmak üzereyim.

礼儀正しくすると得である。

O, nazik olmak için öder.

旅行はやめにすると言った。

O bana gezinin iptal edildiğini söyledi.

明日出発すると彼は言った。

Onun yarın gideceğini söyledi.

彼女は頭痛がするといった。

O, bir baş ağrısından yakındı.

彼は試験に合格すると思う。

Onun sınavı geçmesini umuyorum.

彼が私を訪問すると思った。

Beni ziyaret edeceğini umdum.

彼は毎朝散歩すると言った。

O her sabah yürüdüğünü söyledi.

彼はきっと成功すると思う。

Ben onun başarılı olacağından oldukça eminim.

トムが結婚すると聞いている。

Tom'un evlendiğini duydum.

トムが気にするとは思えない。

Tom'un umursayacağını sanmıyorum.

私は帰宅するとすぐに寝た。

Eve varır varmaz yatmaya gittim.

トムは写真映えがすると思う。

Tom'un fotojenik olduğunu düşünüyorum.

水は沸騰すると蒸気になる。

Su kaynadığında buhara dönüşür.

神は存在すると思いますか。

Allah'ın var olduğuna inanıyor musun?

- 警察は君の事を無視すると思うよ。
- 警官は君のことを無視すると思うよ。

Polislerin seni görmezden geleceğine inanıyorum.

- あなたが成功すると確信している。
- あなたは成功すると、私は確信している。

Başarılı olacağından eminim.

従来は 記憶するということは

Geleneksel olarak bir anı oluşturmak,

歩行すると 刺激装置の作動で

yürüdükçe uyarıcı sayesinde

そこで最裕福層を選択すると

Yukarı çıkıyoruz

時々 妻が話をしようとすると

Aslında, bazen evde veya dışarıda konuşacağı zaman

運動すると身体にいいですよ。

Senin egzersiz yapman yararlı.

ベティは車を運転するとスピードを出す。

- Betty hızlı araba sürer.
- Betty hızlı sürer.

「スーパーソニック」は世界制覇すると思うかい。

Supersonic'in dünya şampiyonluğuna giden bütün yolu gideceğini düşünüyor musunuz?

彼はそれを公表すると脅した。

Onu ortaya dökmekle tehdit etti.

話をするとすぐに口論になる。

Her konuştuklarında tartışırlar.

己の欲するところを人に施せ。

- Başkalarına sana davranılmasını istediğin gibi davran.
- Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapma.
- Başkalarının sana nasıl davranmasını istiyorsan, sen de başkalarına öyle davran.

私は彼が成功すると思います。

Onun başarılı olacağını düşünüyorum.

神が存在するとは思いません。

Allah'ın var olduğuna inanmıyorum.

今年はライオンズが優勝すると思うな。

Lions'ların bu yıl şampiyon olacağını düşünüyorum.

あんまり心配すると禿げるよ。

Çok endişelenirsen kel olacaksın.

ジムは帰宅すると、トイレに直行した。

Jim eve varır varmaz doğruca tuvalete gitti.

計算をするとき、検算をしない。

Hesaplarken rakamlarını kontrol etmez.

何かを失ったり トラウマを経験すると

Bir kayıp verdiyseniz veya travma yaşadıysanız,

すると ある考えが浮かびました

Aklıma bir fikir geldi:

そして自分の偽善を察知すると

Kendimi bu ikiyüzlülük anlarında yakaladığımda

従来の殺菌紫外線を照射すると

bilinen antiseptik ultraviyole

すると いいことが次々に起こり

Sonra tüm bu harika şeyler olmaya

もしこの取り組みが完遂すると

Eğer bu çaba tamamen başarılı olursa

‎すると重要なことが ‎見えてきた

İşte o noktada başarılı olmaya başladım.

私はまた後で電話するといった。

Ben daha sonra tekrar arayacağımı söyledim.

運転するときはシートベルトを締めなさい。

Araba kullanırken emniyet kemerinizi bağlayın.

画像をクリックすると次ページへ移ります!

Bir sonraki sayfaya gitmek için resmi tıklayın!

彼は必ず試験に合格すると思う。

O, sınavı geçeceğinden emin.

彼は私に援助すると請け合った。

Onun yardımı bana güvence verdi.

彼は会合に遅刻すると思います。

Toplantı için onun geç kalacağını düşünüyorum.

彼は話そうとするところだった。

O konuşmak üzereydi.

お買い物すると嬉しくなります!

Alışveriş beni mutlu ediyor!

僕は彼女を幸せにすると言った。

Onu mutlu edeceğimi söyledim.

明日勉強すると彼は母に言った。

O, annesine ertesi gün çalışacağını söyledi.

彼女は彼と結婚すると約束した。

O onunla evlenmek için söz verdi.

この製品を発表するときが来た。

Ben, bu ürünü tanıtmak için doğru zaman olduğunu düşünüyorum.

運転するときは、よくサングラスをかける。

Ben araba kullanırken genellikle güneş gözlüğü takarım.

- 彼はきっと試験にパスすると思う。
- 私は彼がきっと試験に合格すると確信している。

Ben onun sınavı geçtiğinden eminim.

- 少し読書すると私はとても眠たくなった。
- 少し読書すると私はとても眠くなった。

Biraz okuduktan sonra çok uykum geldi.

- 彼が辞職すると言ううわさが広まっている。
- 彼が辞職するという噂が広まっている。

Onun istifa edeceği hakkında bir söylenti var.

世の通説では 1万時間 練習すると

Yeni bir motor becerisini öğrenmenin

その学名を直訳すると “毒の息”です

Adının kelimesi kelimesine çevirisi, "zehir nefes".

すると 私達は 「バナナがある」と考えます

Sonra da düşünüyoruz, "Hım, muzlar."

‎だが 少しすると ‎違いが見えてきた

Ama bir süre sonra, farklı orman türleri görüyorsunuz.

この森は一見すると—— 304日目 304日目

O noktada, ormandaki her şey... 304. GÜN

若者は彼女にプロポーズをすると決心した。

Genç adam ona evlenme teklif etmeye karar verdi.

学校を卒業すると彼はアフリカへ行った。

Okuldan ayrılınca Afrika'ya gitti.

そんな事をするとはうかつだった。

Öyle bir şey yapmak benim dikkatsizliğimdi.

2、3日ゆっくりするといいですよ。

Birkaç günlük istirahat sana iyi gelecektir.

歩こうとするとここがズキンとします。

Yürümeye çalıştığımda, burada korkunç bir ağrı oluyor.

彼女が優勝すると予想を彼はした。

O, onun kazanacağını tahmin etti.

彼は問題を調査するといっている。

Konuyu araştıracağını söylüyor.

彼は毎朝公園を散歩すると言った。

O, her sabah parkta yürüdüğünü söyledi.

彼が成功するということは確実だ。

Başaracağı kesin.

彼が学校を欠席するとは不思議だ。

Onun okula devamsızlık yapması tuhaf.

今最後の仕上げをするところです。

Ben şimdi son rötuşları yapıyorum.

More Words: