Examples of using "Haját" in a sentence and their turkish translations:
O, saçını tarar.
O, saçını ütüledi.
O, saçlarının örgüsünü açtı.
O, saçını kısa kestirdi.
O, saçını topuz yapar.
Tom saçını boyuyor.
O, saçlarını sarıya boyadı.
Tom, Mary'nin saçını kesti.
Bigudilerle saçını kıvırcık yaptı.
Tom saçını boyuyor mu?
Tom, Mary'nin saçını kesti.
Tom saçını taradı.
O, her zaman saçını temiz tutar.
Tom saçını siyaha boyadı.
Kız saçını yıkadı.
Mary saçını maviye boyadı.
Ayda bir kez saçını kestirir.
Tom saçını boyar, değil mi?
Tom saçını maviye boyadı.
Tom saçını yeşile boyadı.
Tom saçlarını açık kırmızıya boyadı.
Tom kızının saçını ördü.
Tom'un saç tıraşına ihtiyacı yok.
Mary yıllardır saçlarını boyuyor.
Tom son günlerde saçını kırmızıya boyadı.
Kız annesinin saçını çekiyor.
Tom ayda bir kere saç tıraşı olur.
Büyük kız kardeşim her sabah saçını yıkar.
Saçını taradı ve bir kurdele ile bağladı.
Tom'un saçını boyayıp boyamadığını söylemek zor.
Mary saçlarını tararken aynaya baktı.
Birinin saçını kesmek gerçekten o kadar zor değil.
İnsanlar artık erkeklerin saçlarını uzatmalarına acayip olarak bakmıyorlar.
Saçını yapmak Mary'nin tam bir saatini almaktadır.