Translation of "Yaklaşık" in Portuguese

0.009 sec.

Examples of using "Yaklaşık" in a sentence and their portuguese translations:

Yaklaşık üç.

Quase três.

Saat yaklaşık üç.

São quase três horas.

Yaklaşık 60 kiloyum.

Eu peso mais ou menos 60 quilos.

O yaklaşık otuzdur.

Ele tem uns trinta anos.

Saat yaklaşık 2.30.

São quase 2h30.

Yaklaşık sekiz kilometredir.

São mais ou menos oito quilômetros.

Yaklaşık değerleri nedir?

Quanto valem, aproximadamente?

Londra'dan yaklaşık 133 kilometredir.

Está a cerca de cento e trinta e três quilômetros de Londres.

Yaklaşık bir mil yürüdüm.

Eu caminhei mais ou menos uma milha.

O yaklaşık benim yaşımda.

Ele tem mais ou menos a minha idade.

O yaklaşık senin yaşında.

Ele tem mais ou menos a sua idade.

Yaklaşık altı kilometre yürüdük.

Nós andamos por mais ou menos 6 quilômetros.

Tom yaklaşık Mary'nin yaşındadır.

O Tom tem aproximadamente a idade da Maria.

Tom yaklaşık otuz yaşındadır.

Tom tem quase trinta anos.

Sanırım yaklaşık gitme zamanı.

Acho que já está na hora de ir,

Yaklaşık 300 işçimiz var.

Temos cerca de 300 funcionários.

Tom'la yaklaşık aynı kilodayım.

- Eu peso quase o mesmo que o Tom.
- Peso quase o mesmo que o Tom.

Yaklaşık yirmi kez hapşırdım.

Já espirrei umas vinte vezes.

Otobüsle giderseniz, yaklaşık olarak zamanın yaklaşık üçte birine oraya gidebilirsiniz.

Se você for de ônibus, poderá chegar lá em cerca de um terço do tempo.

- O yaklaşık bir yumurta büyüklüğünde.
- O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğündedir.

É aproximadamente do tamanho de um ovo.

Amazon'dan yaklaşık %80 daha büyük.

É quase 80% maior do que a Amazon.

Yaklaşık %39 yoksulluk oranı vardı.

tínhamos uma taxa de pobreza de cerca de 39 %.

O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğündedir.

É aproximadamente do tamanho de um ovo.

Benim yaklaşık 5.000 yenim var.

Tenho aproximadamente 5.000 ienes.

Yaklaşık beş yıl orada yaşadı.

Ela viveu lá por uns cinco anos.

O yaklaşık benim beden ölçümde.

Ele é mais ou menos do meu tamanho.

O, yaklaşık altıda beni arayacak.

Ele vai me chamar por volta das seis.

Savaş yaklaşık on yıl sürdü.

A guerra durou quase dez anos.

Yaklaşık iki otuzda Kobe'ye vardım.

Eu cheguei em Kobe por volta das duas e meia.

Yaklaşık bir haftadır yağmur yağmaktadır.

Tem chovido por cerca de uma semana.

Yaklaşık saat beşte buraya vardım.

Cheguei aqui aproximadamente às cinco horas.

Yaklaşık on yıldır Tom'u tanıyorum.

Eu conheço Tom há quase dez anos.

Ben yaklaşık onda yatağa giderim.

- Eu vou dormir por volta das dez.
- Vou dormir por volta das dez.

Yaklaşık 300 kişi gözaltına alındı.

Cerca de 300 pessoas foram presas.

Yaklaşık 2.30'da arayabilir miyim?

Posso ligar por volta das 14:30?

Bu yaklaşık bir yıl sürdü.

Durou quase um ano.

Tom yaklaşık üç saat gecikti.

Tom está quase três horas atrasado.

Tom yaklaşık altı fit boyunda.

Tom tem quase um metro e oitenta e dois de altura.

O yaklaşık 40 yaşında olmalı.

Deve ter uns 40 anos.

Yaklaşık otuz ülke temsil edildi.

Cerca de trinta países estavam representados.

Yaklaşık on beş kişi geldi.

Cerca de 15 pessoas apareceram.

Yaklaşık olarak onlardan otuzuna sahibim.

- Eu tenho uns trinta desses.
- Eu tenho umas trinta dessas.

Konser yaklaşık üç saat sürdü.

- O show durou aproximadamente três horas.
- O concerto durou mais ou menos três horas.

Yaklaşık üç bin kişi öldü.

Quase três mil pessoas morreram.

Savaş yaklaşık üç ay sürdü.

Os combates duraram cerca de três meses.

Yaklaşık kaç tane kitabın var?

Quantos livros mais ou menos você tem?

Yaklaşık bir saat içinde uyuyacağım.

Eu vou dormir daqui a uma hora.

Şimdi yaklaşık üç yıldır birlikteyiz.

Nós estamos juntos há quase três anos.

Günde yaklaşık sekiz saat çalışırız.

Trabalhamos cerca de oito horas por dia.

- O yaklaşık kırk olmalı.
- O, yaklaşık kırk olmalı.
- O 40 civarında olmalı.

- Ele deve ter uns 40.
- Ele deve estar perto dos 40.

- Tom yaklaşık Mary'nin yaşındadır.
- Tom Mary ile yaklaşık aynı yaşta.
- Tom yaklaşık olarak Mary'nin yaşındadır.
- Tom aşağı yukarı Mary ile aynı yaşta.
- Tom yaklaşık olarak Mary ile aynı yaştadır.

O Tom tem aproximadamente a idade da Maria.

Hepsinde yaklaşık 40 kalori olduğu söylenebilir.

E cada uma delas tem cerca de 40 calorias.

Yaklaşık 1500 konut inşa edildi bile.

Construímos cerca de 1500 casas.

İstasyon yaklaşık on dakikalık yürüme mesafesinde.

A estação fica a dez minutos andando.

Dünyada yaklaşık 6 milyar insan var.

Existem cerca de 6 bilhões de pessoas no mundo.

Postacı yaklaşık üç günde bir gelir.

O carteiro passa por aqui a cada três dias.

O yaklaşık olarak 2,000 kitaba sahiptir.

- Ela tem mais ou menos dois mil livros.
- Ela tem cerca de dois mil livros.

Onu yaklaşık 12 dolara satın aldım.

- Eu o comprei por cerca de 12 dólares.
- Comprei por mais ou menos doze dólares.

Bir kase pirinç yaklaşık 180 gramdır.

Uma tigela de arroz pesa cerca de 180 gramas.

Süt yaklaşık yarım litrelik ölçüyle satılır.

O leite é vendido por pinta.

Denemeyi yazmak yaklaşık iki saatimi aldı.

Eu levei quase duas horas para escrever a redação.

Tom yaklaşık üç yıl önce öldü.

Tom morreu aproxidamente à três anos atrás.

Bu sadece yaklaşık üç dakika alacak.

- Só vai levar três minutos.
- Isso só vai levar três minutos.

O, yaklaşık olarak seninle aynı boydadır.

Ela é mais ou menos da mesma altura que você.

Tom yaklaşık haftada otuz saat çalışır.

Tom trabalha cerca de 30 horas por semana.

Ben yaklaşık olarak seninle aynı yaştayım.

- Tenho mais ou menos a mesma idade que tu.
- Tenho mais ou menos a tua idade.
- Tenho aproximadamente a tua idade.

Lisemizde yaklaşık bin tane öğrenci var.

Há cerca de 1000 alunos na nossa escola.

Sanırım yaklaşık 30 dakika içinde döneceğim.

- Acho que vou voltar em trinta minutos, mais ou menos.
- Eu acho que vou voltar em cerca de trinta minutos.
- Acho que vou voltar em cerca de trinta minutos.

Kasamda yaklaşık üç bin dolarım var.

Eu tenho quase três mil dólares na minha poupança.

Doğum günüme yaklaşık bir ay var.

Meu aniversário só é no mês que vem.

Estonya'nın nüfusu yaklaşık 1,3 milyon kişidir.

A população da Estônia é quase 1,3 milhões de pessoas.

Sıcaklık yaklaşık sıfırın altında 50 derece.

A temperatura está, virtualmente, cinquenta graus abaixo de zero.

Burası yaklaşık 500 yıl önce yapıldı.

Isso foi construído há uns 500 anos.

İtalya'nın nüfûsu, Japonya'nınkinin yaklaşık yarısı kadardır.

A população da Itália é mais ou menos a metade da população do Japão.

O, yaklaşık iki yıldır onunla çıkıyor.

Ela o namora há mais ou menos dois anos.

Tom ve Mary yaklaşık aynı boydalar.

O Tom e a Mary tem mais ao menos a mesma altura.

Tom ve Mary yaklaşık aynı yaştalar.

O Tom e a Mary tem mais ou menos a mesma idade.

Yaklaşık 10.000 sporcu, olimpiyat köyünde yaşıyor.

Aproximadamente 10.000 atletas vivem na vila olímpica.

Tom yaklaşık üç saat içinde dönecek.

- Tom volta daqui a umas três horas.
- Tom estará de volta em cerca de três horas.

Genellikle yaklaşık 6.30'da okula gidiyorum.

Eu costumo sair para a escola por volta de 6:30.

Genelde günde yaklaşık üç saat çalışırım.

Eu costumo estudar três horas por dia.

Tom yaklaşık olarak bizimle aynı yaşta.

- Tom tem mais ou menos a mesma idade que nós.
- O Tom tem mais ou menos a mesma idade que nós.
- Tom tem mais ou menos a mesma idade que a gente.
- O Tom tem mais ou menos a mesma idade que a gente.

Tom programın yaklaşık otuz dakika gerisindeydi.

Tom estava cerca de trinta minutos atrasado.

Bu yaklaşık üç saat önce oldu.

Isso aconteceu cerca de três horas atrás.

Bunu yapmak yaklaşık üç saatini alacaktır.

Você provavelmente vai levar umas três horas para fazer aquilo.

çünkü yaklaşık 80 yıllık ömrümde anladım ki

Porque é a forma mais pura de amar a vida que pude encontrar

Yaklaşık 14.000 pars ülkede başıboş şekilde dolaşıyor,

Cerca de 14 000 leopardos correm pela nação livremente,

Yaklaşık 17 kişinin pars saldırısında öldüğünü belgeledik...

Temos documentado que cerca de 17 pessoas morreram em ataques de leopardos...

6. yüzyılın başlarında yaklaşık aynı zamanda yaşadılar.

Eles viveram quase na mesma época no início do século VI.

Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.

Estive cá durante 80 % da vida dele.

Deniz dünya yüzeyinin yaklaşık dörtte üçünü kapsamaktadır.

O mar cobre cerca de três quartos da superfície da Terra.

Dün yaklaşık olarak bu saatte ne yapıyordun?

O que você estava fazendo por volta deste horário ontem?

Toplamda yaklaşık on ila yirmi öğrenci vardır.

Tem entre dez e vinte estudantes ao todo.

Ben de yaklaşık on dakika içinde geleceğim.

Eu também chegarei em aproximadamente dez minutos.

Tom yaklaşık bir saat önce terk etti.

Tom foi embora faz mais ou menos uma hora.

Tom yaklaşık bir yıl önce vefat etti.

Tom morreu cerca de um ano atrás.