Translation of "Üçüncü" in Portuguese

Üçüncü geldim.

- Eu cheguei em terceiro.
- Cheguei em terceiro.

Tormasov'un Üçüncü Ordusu.

Terceiro exército de Tormasov.

Bürom üçüncü katta.

Meu escritório fica no terceiro andar.

O, üçüncü sayfada.

Está na página 3.

Tom üçüncü katta.

Tom está no terceiro andar.

Üçüncü katta oturuyoruz.

Nós moramos no terceiro andar.

Üçüncü dileğin nedir?

Qual é o seu terceiro desejo?

Üçüncü seçenek nedir?

Qual é a terceira opção?

üçüncü kuşağıydı. Annem Colonia'lıydı.

originalmente do País Basco. A minha mãe era de Colónia,

Üçüncü olarak moral için.

Terceiro, moral.

Üçüncü Birlik kuşatmadan kurtulmuştu.

O Terceiro Corpo escapou do cerco.

Tom sırada üçüncü idi.

Tom era o terceiro na fila.

"Sınıfım nerede?" "Üçüncü katta."

"Onde é a minha sala de aula?" "É no terceiro andar."

Tom üçüncü sırada oturdu.

Tom sentou-se na terceira fileira.

Oyunun üçüncü perdesinden hoşlanmadım.

Eu não gostei do terceiro ato da peça.

Bizim daire üçüncü katta.

Nosso apartamento é no terceiro andar.

Asansörü üçüncü kata çıkardınız.

- Vocês pegaram o elevador até o terceiro andar.
- Você pegou o elevador até o terceiro andar.
- Tu pegaste o elevador até o terceiro andar.

Tom'un ofisi üçüncü katta.

O escritório de Tom fica no terceiro andar.

Benim dairem üçüncü katta.

O meu apartamento fica no terceiro andar.

Üçüncü sahne başlamak üzere.

O terceiro ato está prestes a começar.

Tom sıradaki üçüncü kişi.

Tom é o terceiro da fila.

Tom üçüncü katta yaşar.

Tom mora no terceiro andar.

Mart yılın üçüncü ayıdır.

Março é o terceiro mês do ano.

Benim adım listede üçüncü.

Meu nome é o terceiro na lista.

Üçüncü seçeneği tercih ederim.

Eu prefiro a terceira opção.

Ben ikinci gitmiyorum, üçüncü gidiyorum.

- Eu não vou ser o segundo; vou ser o terceiro.
- Eu não vou ser a segunda; vou ser a terceira.

Orası Sırbistan'ın üçüncü büyük şehridir.

É a terceira maior cidade da Sérvia.

Tom bir üçüncü sınıf öğrencisi.

Tom é um estudante do terceiro ano.

Avustralya'nın üçüncü büyük kenti nedir?

Qual é a terceira maior cidade da Austrália?

Tom üçüncü denemesinde onu yapabildi.

Tom conseguiu na terceira tentativa.

Bugün ocak ayının üçüncü cuması.

Hoje é a terceira sexta-feira do mês de janeiro.

Sonra üçüncü şey - bam! - Kayak. Ne?

E aí, a terceira coisa: bum! Kayak. O quê?

Hindistan, Asya'nın en büyük üçüncü ülkesidir.

A Índia é o terceiro maior país da Ásia.

Flavio lisenin üçüncü yılına kayıt ediliyor.

Flávio está cursando a terceira série do Ensino Médio.

Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.

Tom mora no terceiro andar deste prédio.

Mary Tom'un üçüncü evliliğinden olan en büyük çocuğu.

Maria é a filha mais velha do terceiro casamento de Tom.

Sol elinin üçüncü parmağına bir elmas yüzük taktı.

Ela usou um anel de diamante no dedo do meio da mão esquerda.

Tom ve Mary üçüncü oğullarına John adını verdiler.

Tom e Maria batizaram seu terceiro filho de João.

Amerika tarihinde üçüncü kez bir Başkan mahkemeye verildi.

a terceira vez na história que um presidente dos EUA sofre impeachment.

Bu fiil, normalde sadece üçüncü kişi için kullanılmaktadır.

Este verbo é normalmente usado apenas na terceira pessoa.

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

A terceira tentativa desse homem de deixar de fumar falhou.

New York'ta birçok binanın on üçüncü katı yoktur.

Em Nova York, muitos edifícios não têm o décimo terceiro andar.

Rus hussars ücret ve yönlendirilen kısmı Arrighi'nin Üçüncü Süvari Kolordusu.

Hussardos russos cobraram e encaminharam parte de Terceiro Corpo de Cavalaria de Arrighi.

Bu caddeden aşağıya doğru git ve üçüncü ışıkta sağa dön.

Siga reto por esta rua e vire à direita no terceiro semáforo.

Peru brezilya ve arjantinden sonra güney amerikanin en büyük üçüncü ülkesidir.

O Peru é o terceiro maior país da América do Sul depois do Brasil e da Argentina.

- 3'ün küpü 27'dir.
- Üç'ün üçüncü dereceden kuvveti 27'dir.

- Três ao cubo é igual a vinte e sete.
- O cubo de três é vinte e sete.
- A terceira potência de três é vinte e sete.
- Três ao cubo são vinte e sete.
- Três elevado ao cubo são vinte e sete.

Dersin ikinci bölümü birinciden daha zor ama üçüncü bölümü en zor.

A segunda parte da lição é mais difícil que a primeira, mas a terceira é a mais difícil de todas.

Dersin ikinci bölümü üçüncü bölümünden daha kolay ama birinci bölümü en kolay.

A segunda parte da lição é mais fácil que a terceira, mas a primeira é a mais fácil de todas.

Meksika; Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra, Kuzey Amerika'daki en büyük üçüncü ülkedir.

O México é o terceiro maior país da América do Norte, atrás do Canadá e dos Estados Unidos.

Bizim ikinci katta bir toplantı salonumuz var ve üçüncü katta bir tane daha var.

Temos uma sala de reuniões no segundo andar e outra no terceiro.

Birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu... sondan bir önceki, son.

Primeiro, segundo, terceiro, quarto, quinto, sexto, sétimo, oitavo, nono, décimo ... penúltimo, último.