Translation of "Orada" in Polish

0.008 sec.

Examples of using "Orada" in a sentence and their polish translations:

İşte orada.

Oto on.

Helikopter orada.

Jest helikopter.

Tuvalet orada.

Tam jest łazienka.

Tokyo orada.

- Oto Tokio.
- Tam jest Tokio.

Orada dur.

Zatrzymaj się.

Otur orada.

- Usiądź tam.
- Usiądźcie tam.

Orada kal.

Zostań tam.

Orada mıydın?

Byłeś tam?

Orada otur.

Usiądź tutaj.

Orada durun.

Stań tam.

Otel orada.

Tam jest hotel.

Tom orada.

Tam jest Tom.

- Neden orada değildin?
- Neden orada değildiniz?

Czemu cię tam nie było?

- Orada ne yapıyor?
- O orada ne yapıyor?

Co on tam robi?

- Tom'la orada buluşacağım.
- Tom ile orada buluşacağım.

Tam spotkam Toma.

Orada, aşağıda! Dana!

Jest tam na dole! Dana!

Bakın, kartal orada!

Patrzcie, orzeł!

Orada tecrübelerini paylaşırlar.

Tu mieszają się doświadczenia.

Birbirimizi orada tanıdık.

Wtedy się poznaliśmy.

Onlar orada yaşıyor.

Oni tam żyją.

Orada kimle karşılaştın.

Kogo tam spotkałeś?

Orada kimseyle karşılaşmadım.

Nikogo tam nie spotkałem.

Yarın orada olacağım.

Będę tam jutro.

Herkes orada olacak.

Wszyscy tam będą.

Orada kimse yok.

Nikogo tam nie ma.

Tom orada olacak.

Tom będzie tam.

Orada dikkatli ol.

Bądź tam ostrożny.

Orada kimse yaşamıyor.

Nikt tam nie mieszka.

Orada park edemezsin.

Nie powinniście tam parkować.

Tom orada olmayabilir.

Toma może tam nie być.

Derhal orada olacağım.

Zaraz tam będę.

Jack orada değil.

- Jacka tutaj nie ma.
- Jakuba tu nie ma.

Tom'u orada buldum.

Znalazłem tam Toma.

Sanırım orada değildin.

Chyba cię tam nie było.

Tom'u orada karşılayacağım.

Spotkam się tam z Tomem.

Orada olduğundan memnunum.

Cieszę się, że tam byłeś.

Orada kimle birliktesin?

Z kim tam jesteście?

Orada güvende olursun.

Byłbyś tam bezpieczny.

Tom orada mıydı?

Czy Tom tam był?

Tom orada çalıştı.

Tom tam pracował.

Herkes hâlâ orada.

Wszyscy nadal tam są.

Neden orada değilsin?

Czemu cię tam nie ma?

Orada ne yapıyorlar?

Co oni tam robią?

O neden orada?

Dlaczego to jest tam?

Orada iyi misin?

Wszystko tam w porządku?

Orada ne saklı?

Co tam jest schowane?

Orada ne buldun?

Co tam znalazłeś?

Onun mezarı orada.

Jej mogiła jest tam.

Seni orada gördüm.

Widziałem Ciebie tam.

O orada değil.

Nie ma tam tego.

Altın orada keşfedildi.

Odkryto tam złoto.

Kim var orada?

Kto tam?

Keşke orada olabilseydin.

Żałuję, że Ciebie tam nie było.

Orada ne oluyor?

Co się tam dzieje?

- Ben hemen orada olacağım.
- Ben derhal orada olacağım.

Zaraz tam będę.

- Bütün ömrü boyunca orada yaşadı.
- Ömrü orada geçti.

On mieszka tam od urodzenia.

Ve orada yaşayan ne varsa orada kalmayı artık istemeyecektir.

I wszystko, co tam mieszka nie będzie chciało tam być.

- Orada hava nasıl?
- Orada havalar nasıl?
- Oranın havası nasıl?

Jaka jest tam pogoda?

- O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
- Kahvaltısını çoğu kez orada yapar.

On często je tutaj śniadanie.

Bakın, orada, aşağıda! Dana!

Jest tam na dole! Dana!

orada gerçek oldu bile.

to w Chinach rzeczywistość.

Ama orada insanlar bana,

Ale tam ludzie pytali:

Her zaman haklıyızdır orada

Zafiksowani na własną rację.

Orada Lenin Meydanı yok.

Tam nie ma żadnego placu Lenina.

Orada burada onu aradık.

Szukaliśmy tego wszędzie.

Yol orada sola döner.

Droga skręca tam w lewo.

Orada içtiğimiz çay mükemmeldi.

Herbata, którą tam wypiliśmy, była wyśmienita.

Orada birini gördün mü?

Widziałeś tam kogoś?

Orada birkaç gün kalacağım.

Zostanę tam na kilka dni.

Biz seni orada bekleyeceğiz.

Zaczekamy tam na ciebie.

O orada ne yapıyordu?

Co ona tam robiła?

Daha önce orada bulundum.

Byłem tam już.

Orada durma. Güvenliği ara.

Nie stój tak. Wezwij ochronę.

Başka kim orada olacak?

Kto jeszcze tam będzie?

Orada dışarıda biri var.

Ktoś tam jest.

Orada kimse var mı?

- Ktoś tam jest?
- Czy ktoś tam jest?

Orada kal ve kıpırdama!

Zostań tam i nie ruszaj się!

Tom'un orada olduğunu biliyorum.

Wiem, że Tom jest tam w środku.

Sadece onları orada bırakın.

Po prostu je tam zostaw.

Tom da orada mıydı?

Czy Tom też tam jest?

Tom dün orada değildi.

Toma nie było wczoraj tutaj.

Orada ne kadar yaşadın?

Jak długo tu mieszkasz?

Jessie'nin orada durduğunu gördüm.

Widziałem jak Jessie stała tutaj.

Daha önce orada değildi.

Tego tu wcześniej nie było.

Orada içeride biri var.

Ktoś tam jest.

Orada bir şey var.

Coś tam jest.

Orada kaç kişi var?

Ilu ludzi tam jest?