Translation of "Toprak" in Japanese

Toprak.

土です

Buradaki toprak verimlidir.

ここは土地が肥沃である。

toprak mineral yığınlarının içinde

炭素を鉱物の表面に結び付ける

Toprak, sebzelere uygun mu?

その土地は野菜栽培に向いていますか。

Toprak babadan oğula geçti.

その土地は父から子へと伝わってきた。

- Verimli toprak tarım için zaruridir.
- Verimli toprak tarım için olmazsa olmazdır.

農業には肥えた土地が不可欠だ。

Iklim değişikliği ve toprak bozunumu.

気候変動と土壌の疲弊の問題です

Hava yumuşak ve toprak nemli.

空気は穏やかで、土には湿り気がある。

Bu toprak humus bakımından zengindir.

その土壌は腐植に富んでいます。

Onlar yıllarca toprak mülkiyetini tartıştı.

彼らは幾年間も、その土地の所有権について論争した。

Toprak mavidir. Bir portakal gibi.

地球は青い。オレンジのように。

Zengin toprak iyi mahsul verir.

肥沃な土壌は豊かな作物を産する。

Toprak üzerindeki hak sahiplikleri, kira sözleşmeleri

土地の権利や賃貸契約等の

Toprak tozu, yazı masasının üstünü kaplar.

ほこりが机を覆っている。

Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.

条約は地下での核実験を禁止していなかった。

Toprak bozunması pek çok sebepten dolayı kötüdür,

土壌の疲弊には多くの弊害があります

Küresel toprak karbon rezervlerinin üçte birini depolar.

世界の土壌中の炭素の３分の１が 蓄えられています

Verimli toprak iyi bir mahsul için zaruridir.

良い収穫を得る為には、肥沃な土壌が不可欠だ。

Neyse ki, toprak bozunması ve iklim değişikliği olan

幸いそれを回避する方法を お話しできます

Toprak hâlâ yaş. Büyük ihtimalle oyun iptal edilecek.

地面はまだ濡れている。試合はたぶん中止されるだろう。

Golf, Japonya gibi küçük bir ülkede toprak israfıdır.

日本のように国土の狭い国では、ゴルフは土地の無駄遣いだ。

- Bu toprak okula ait.
- Bu arazi okula ait.

このグランドは学校のものです。

Toprak, sadece kara parçasının yüzeyini kaplayan ince bir örtü

土壌は地表を覆っている 薄い層にすぎませんが

Ama toprak sadece basit bir karbon deposu da değil.

しかし土壌は単なる炭素の 貯蔵庫ではありません

Bu tür bir toprak yönetimi köklü bir fikir değildir.

このような土地管理の考え方は 決して急進的なものではありません

Birleşik Devletler'de öğrenciler toz toprak içinde oturmak zorunda değiller.

アメリカの生徒は土の上に 座ることもないでしょう

Toprak reformu, insanların yaşamlarında büyük bir değişime neden oldu.

土地改革は人々の暮らしに大きな変化をもたらした。

Sermaye, toprak ve iş gücü üretiminin üç ana faktörüdür.

資本、土地、労働は生産の三大要素である。

Ama 1.Champagne çatışması 90bin kayba oranla çok minik toprak kazanırlar

第一次シャンパーニュの戦いは90,000の損害を出し 僅かな結果しかもたらさなかった

Yağmur yağarsa ve toprak nemli olursa, otları çekmek daha kolay olur.

雨が降って土に湿り気があると草は取りやすくなる。

Takip eden kanlı savaşta, Davout'un birlikleri, Fléches toprak işlerine önden saldırıyı yönetti.

その後の血なまぐさい戦いで、ダヴーの軍団はフレッシュの土工所への正面攻撃を主導しました。

Prens III. Vasili döneminde, Moskova toprak ve güç olarak büyümeye devam etti

ヴァシーリー３世の下、モスクワはその勢力を さらに拡大していく

Toprak kullanımı ve bozunması ile sadece son 200 yılda veya bu civarda,

土壌の利用と疲弊により ここ200年余りの間に

- Bu toprak iyi ürün verir.
- Bu topraklardan oldukça nitelikli mahsul elde etmek mümkündür.

この土地は作物がよく育つ。

Borodino katliamının ortasında Ney, Rus toprak işlerine yapılan saldırının ardından kolorduyla birlikte saldırıya geçti

土工 への攻撃の後、彼の軍団を攻撃に導いた 。 彼らがついに連れて行かれ、ナポレオンは 彼らの苦労して獲得した利益を追跡する