Translation of "Eğer" in Japanese

0.042 sec.

Examples of using "Eğer" in a sentence and their japanese translations:

Eğer gerçekten

毎日が良い日であるように

Eğer izlemediyseniz

まだ見ていない方は

Eğer hayattaysanız

私たちは 生きている限り

Eğer çocuğumuz

あと1時間以内に

Eğer dikkat etmezsek

もし注意を払わなければ

Eğer bunu yapabiliyorsanız,

それができるなら

Işıkları kapatırsak eğer

照明を落としてください

Eğer sizinle anlaşamadıysam,

誰かと意見が食い違う時

Eğer bölge hastalanırsa,

その地域が病んでしまえば

Eğer bunu yaparsak

そうすれば

Eğer ayrıcalıklı biriyseniz

あなたが恵まれた立場の人なら

Eğer treni kaçırmadıysa!

乗り遅れていなければいいのに。

Eğer gelirsen gideceğim.

あなたが来れば私は行きます。

Eğer düşürürsen kırarsın.

それは落としたら割れるだろう。

Eğer ayakkabı uyarsa....

その靴があなたにぴったりのサイズなら。。。

Eğer istersek değişebiliriz.

変えたければ変えられるよ。

Eğer istiyorsan, gidebilirsin.

もし行きたければ行ってもよろしい。

Eğer yapabilseydim, yapardım.

それができたらやってるよ。

Eğer ısrar ediyorsanız.

- どうしてもって言うんなら。
- そこまでおっしゃるなら。

Eğer açsan, ye!

お腹が空いているなら食べてください!

Eğer bilmiyorsan sor.

知らずば人に問え。

- Eğer istersen, geri dönebilirim.
- Eğer isterseniz, geri dönebilirim.

君が望むなら僕は帰ってもいいですよ。

Eğer öyleyse, şu an

だとしたら 僕が考えた

Eğer Dünya gezegeninde yaşıyorsanız

もしあなたが惑星地球に住んでいて

Bu yüzden eğer Amerikalıysanız

アメリカ人なら

Eğer anlık teşvikleri kullanmazsak

即座に奨励策を活用しなければ

Eğer bu şeyi yapacaksam,

これについて調べるんだったら

Eğer beni internetten izlerseniz

ネットで私のコメディの コメント欄を見れば

Ama eğer Abby'ye bağırsaydım

でも私がアビーを叱責し

Eğer kıyı kesimlerinde yaşıyorsak

海岸沿いに住んでいれば

Eğer şarkı söylemeyi seviyorsanız --

歌うのが好きなら—

Eğer gardrobunuzu düzenlemeniz gerektiyse,

衣類を整理しなければ ならなくて

Eğer felçli günleri saymazsak

麻痺のことさえ除けば

Eğer eski bir terörist...

もし元テロリストがー

Eğer Mars'a gelecek olursak,

火星に行くとなると

Eğer bazı riskler almaya,

もし皆さんが 少しのリスクをとり

Eğer hayal etmesi mümkünse.

それが想像できるならばですが

Eğer hatalıysa yazımı düzelt.

間違っていれば私のつづりを訂正してください。

Eğer yağmur yağarsa kalacağım.

- 雨が降れば家にいる。
- 雨だったら家にいるよ。

Eğer çok denersen, başarırsın.

一生懸命努力すれば、あなたは成功するだろう。

Eğer yorgunsan yatmaya git.

もし疲れているなら、寝なさい。

Eğer itersen, kapı açılır.

押せばドアが開きます。

Eğer varsa hataları düzeltin.

間違えがもしあれば、直しなさい。

Eğer anlıyorsanız elinizi kaldırın.

分かったら手を挙げなさい。

Eğer istersen arabamı kullanabilirsin.

使いたければ私の車を使ってくれていい。

Eğer geç kalırsam azarlanacağım.

遅くなったら叱られちゃう。

Eğer yapabilirsen,bizimle gel.

もし来れたら、私たちと一緒に来なさい。

Eğer gitmem gerekiyorsa giderim.

- 行かねばならないのなら行きます。
- 行かねばならないなら行きます。

Eğer varsa hataları düzelt.

- 誤りがあれば訂正しなさい。
- 誤りがあれば直せ。
- 間違いがあれば正しなさい。
- 間違いがあったら直しなさい。
- もし誤りがあれば訂正しなさい。
- もし誤りがあれば直しなさい。
- もし誤りがあったならば訂正しなさい。
- もし間違いがあるなら直しなさい。

Eğer istersen, masamı kullanabilirsin.

使いたければ僕の机を使ってもいいよ。

Eğer yapabilseydim, burada olmazdım.

それができたらこんな所にいないよ。

Eğer istiyorsan, fikrini değiştir.

意見を変えるのならお好きにどうぞ。

Eğer istiyorsanız iş sizin.

もし気に入ったのならその仕事場はあなたのものです。

Eğer istiyorsan geri gelebilirim.

君が望むなら僕は帰ってもいいですよ。

Eğer istiyorsan bizimle gelebilirsin.

良かったら、私達と一緒に行きましょう。

Eğer istersen yardım edebilirim.

必要なら君を手伝ってあげられるよ。

Eğer istersen oraya gidebilirsin.

行きたければ行くといい。

Ve eğer neye inandığınız

そして自分が信じている ことについて語れば

Eğer sevilmek istiyorsan, sev!

愛されることを望むなら、愛しなさい!

Eğer üşüyorsan ısıtıcıyı açabilirsin.

寒かったら暖房つけていいよ。

- Eğer onu yapacaksan, arkanda olacağım.
- Eğer onu yapacaksan arkanda duracağım.

君にそれをやる気があるならあと押ししよう。

- Eğer yağmur yağarsa, o gelmez.
- Eğer yağmur yağarsa o gelmeyecek.

もし万一雨が降れば、彼はこないでしょう。

Eğer konsantrasyonunu koruma yeteneğini yitirirsen

あなたが集中力を持続する能力を失えば

Eğer güzel bir gün geçiriyorsanız,

良い日なら

Eğer as seçtiyseniz, bir ekleyin

エースならば1を足してください

Eğer çökerse beni ezip geçecektir.

落ちてきたら 俺は潰れてしまうだろう

Eğer büyük resmi görmek istiyorsanız

全体像を理解したいのなら

"Eğer insanlara nasıl göründüğünü gösterip

「もし あなたが自分の姿を見せて みんなに説明してくれたら

Ama eğer spor maçları izlemiyorsanız,

でも スポーツを見ない人でも

Eğer bu sorular hakkında düşünürsek

そこでこのような問いに 向き合ってみると

Dahası, eğer kefaletle hapiste tutuluyorsanız

しかも 保釈金が払えず収監された場合

Eğer daha önce yerinizden edilmişseniz

立ち退かされた経験のある人であれば

Örneğin, eğer muhafazakar değerleri savunuyorsam,

例えば私が保守派だったら

Eğer bu parçacıklar hızlı ilerliyorsa

暗黒物質の粒子の動きが 非常に速いと

Eğer sahte çıkarsa sitemize koyuyoruz.

もしフェイクだと分かった場合 それをサイトで公表します

Eğer kar olmasa dağa tırmanabiliriz.

雪がなければ、その山に登ることができるのだが。

Eğer su olmasa canlılar yaşayamaz.

- 水がなければ生物は生きていけないでしょう。
- 水がなければ、生物は生きられないだろう。
- 水がなければ、生き物は生存することができない。

Eğer kötüleşirseniz doktora gitmeyi unutmayın.

症状がひどくなったら、医者に相談してくださいね。

Eğer dürüstsen, seni işe alacağım.

君が正直なら雇おう。

Eğer yağmur yağsaydı, maç ertelenecekti.

仮に明日雨が降ることがあれば、試合は延期されるだろう。

Eğer sana gerçeği söylersem şaşırırdın.

仮に私は事実を話すようなことがあれば、あなたは驚くだろう。

Eğer gayret edersen İngilizceni geliştirebilirsin.

やる気があれば英語はもっと上達する。

Eğer istiyorsan elbette onu alabilirsin.

- もちろん欲しければとってもいいよ。
- もちろん、欲しければとってもいいですよ。

Eğer gerekirse, onunla görüşmeye giderim.

もし必要なら、彼に会いに行きます。

Eğer isterse ona yardım edeceğiz.

もし彼が頼んでくれれば、私達はかれを助けてあげます。

Eğer onu okuyabilirsen kitabı alabilirsin.

もし読めるのなら、その本を持っていってよろしい。

Eğer harita olmasaydı, yolumu kaybederdim.

もし地図がなかったら、私は道に迷ってしまっただろう。

Eğer şimdi içmezsen çayın soğuyacak.

もし今飲まなければ、あなたのお茶は冷めますよ。

Eğer adresini bilseydi, sana yazardı.

もし君の住所を知っていれば、彼女は君に手紙を書くだろうに。

Eğer makine bozulursa, sen sorumlusun.

もしもその機械が壊れたら、君が悪いんだよ。

Eğer zamanı olursa, o gelir.

もしひまがあれば、彼は来るでしょう。

Eğer bilseydim ondan sana bahsederdim.

もしそれを知っていたらなら、私はその事をあなたに話しただろう。

Eğer yardımın olmasaydı başarısız olabilirdik.

もしあなたの援助がなければ、私たちは失敗していたかもしれない。

Eğer imzalamaya zorlandıysan, sözleşme geçersizdir.

- 無理矢理サインをさせられたのなら、その契約は無効です。
- 無理矢理サインさせられたのなら、その契約は無効ですよ。

Eğer dikkatsizce sürersen, sıranı kaçıracaksın.

ぼんやり運転していたら、入っていく道を見逃すよ。