Translation of "Güney" in Italian

0.009 sec.

Examples of using "Güney" in a sentence and their italian translations:

Güney Okyanusu: Tamam.

Oceano antartico, fatto.

Ülkem Güney Afrika'da

In Sud Africa, da dove vengo,

Pskov güney Rusya'dadır.

Pskov è nella Russia meridionale.

Güney Afrika vatandaşılar.

Sono di nazionalità sudafricana.

Güney Afrika vatandaşıyım.

Sono di nazionalità sudafricana.

- Seul, Güney Kore'nin başkentidir.
- Seul Güney Kore'nin başkentidir.

Seul è la capitale della Corea del Sud.

Greenville, Güney Carolina'da yaşardı.

in un quartiere segregato chiamato Nicholtown.

Kuzey, güney. İyi göstergeler.

Nord, sud. Ottimi indizi!

Restoranımız Güney Otogarı'na yakın.

Il nostro ristorante è vicino alla stazione degli autobus meridionale.

Evim Thames'in güney kıyısında.

- La mia casa è sulla riva meridionale del Tamigi.
- Casa mia è sulla riva meridionale del Tamigi.

Güney Amerika'da seyahat ettik.

Abbiamo viaggiato nell'America del Sud.

Güney Afrika'yı ziyaret etmedim.

Non ho visitato il Sudafrica.

Güney Afrika'yı ziyaret ettik.

Abbiamo visitato il Sudafrica.

Güney Afrika'yı ziyaret etmedik.

Non abbiamo visitato il Sudafrica.

Güney Afrika'yı ziyaret ettiler.

Hanno visitato il Sudafrica.

Güney Afrika'yı ziyaret etmediler.

Non hanno visitato il Sudafrica.

Güney Afrika'yı ziyaret ettiniz.

Avete visitato il Sudafrica.

Güney Afrika'yı ziyaret etmediniz.

Non avete visitato il Sudafrica.

Güney Afrika'yı ziyaret ettin.

Hai visitato il Sudafrica.

Güney Afrika'yı ziyaret etmedin.

Non hai visitato il Sudafrica.

Güney Afrika vatandaşı değiller.

Non sono di nazionalità sudafricana.

Güney Afrika'ya tatile gidiyorum.

Vado in vacanza in Sudafrica.

Tatile Güney Afrika'ya gitmiyorum.

Non vado in vacanza in Sudafrica.

Güney Afrika'ya tatile gidiyorsun.

Vai in vacanza in Sudafrica.

Tatile Güney Afrika'ya gitmiyorsun.

Non vai in vacanza in Sudafrica.

Güney Afrika'ya tatile gidiyoruz.

Andiamo in vacanza in Sudafrica.

Tatile Güney Afrika'ya gitmiyoruz.

Non andiamo in vacanza in Sudafrica.

Güney Afrika'ya tatile gidiyorsunuz.

Andate in vacanza in Sudafrica.

Tatile Güney Afrika'ya gitmiyorsunuz.

Non andate in vacanza in Sudafrica.

Güney Afrika'ya tatile gidiyorlar.

Vanno in vacanza in Sudafrica.

Tatile Güney Afrika'ya gitmiyorlar.

Non vanno in vacanza in Sudafrica.

Onlar Güney Afrika uyruklular.

Sono di nazionalità sudafricana.

Güney Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.

- Voglio visitare la Corea del Sud.
- Io voglio visitare la Corea del Sud.

Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.

L'Australia è più piccola del Sudamerica.

Korecede Güney Kore'ye "Hanguk"denir.

La Corea del Sud si chiama "Hanguk" in coreano.

Bolzano, İtalya'daki Güney Tirol'ün başkentidir.

Bolzano è il capoluogo del Sud Tirolo, in Italia.

Tom Boston'un güney kesiminde yaşıyor.

Tom vive nella parte settentrionale di Boston.

"Hastalık Güney Çin'de aylardır ilerlemekteydi"

La malattia si stava manifestando da mesi nella Cina meridionale.

Paraguay, Güney Amerika'da bir ülkedir.

Il Paraguay è un paese dell'America del sud.

Japonya ve Güney Kore komşudur.

Il Giappone e la Corea del Sud sono paesi limitrofi.

Tom bir güney aksanıyla konuşur.

- Tom parla con un accento meridionale.
- Tom parla con un accento del sud.

Brezilya, Güney Amerika'da yer alır.

Il Brasile è situato nell'America del Sud.

Benimle Fransa'nın güney sahiline gel!

- Vieni con me nella costa meridionale della Francia!
- Venite con me nella costa meridionale della Francia!
- Venga con me nella costa meridionale della Francia!

Güney Afrika'yı ziyaret ettin mi?

Hai visitato il Sudafrica?

Güney Afrika'yı ziyaret etmedin mi?

Non hai visitato il Sudafrica?

Güney Afrika'yı ziyaret ettiniz mi?

Avete visitato il Sudafrica?

Güney Afrika'yı ziyaret etmediniz mi?

Non avete visitato il Sudafrica?

Güney Afrika'yı ziyaret ettiler mi?

Hanno visitato il Sudafrica?

Güney Afrika'yı ziyaret etmediler mi?

Non hanno visitato il Sudafrica?

Onlar Güney Afrika uyruklu mu?

Sono di nazionalità sudafricana?

Güney Afrika uyruklu değiller mi?

Non sono di nazionalità sudafricana?

Güney Afrika'ya tatile mi gidiyorsun?

Vai in vacanza in Sudafrica?

Tatile Güney Afrika'ya gitmiyor musun?

Non vai in vacanza in Sudafrica?

Güney Afrika'ya tatile mi gidiyoruz?

Andiamo in vacanza in Sudafrica?

Tatile Güney Afrika'ya gitmiyor muyuz?

Non andiamo in vacanza in Sudafrica?

Güney Afrika'ya tatile mi gidiyorsunuz?

Andate in vacanza in Sudafrica?

Tatile Güney Afrika'ya gitmiyor musunuz?

Non andate in vacanza in Sudafrica?

Güney Afrika'ya tatile mi gidiyorlar?

Vanno in vacanza in Sudafrica?

Tatile Güney Afrika'ya gitmiyorlar mı?

Non vanno in vacanza in Sudafrica?

Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar

Vivono nelle giungle dell'America centrale e meridionale

Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,

Sono cresciuta nei sobborghi bianchi durante l'apartheid in Sud Africa,

Yazın güney İspanya'da hava çok sıcaktır.

In estate c'è molto caldo nella Spagna meridionale.

Güney Afrika 1961'de bağımsız oldu.

- Il Sudafrica è diventato indipendente nel 1961.
- Il Sudafrica diventò indipendente nel 1961.

Güney Afrika'da en düşük maaş nedir?

Qual è il salario minimo in Sudafrica?

Brezilya Güney Amerika'nın en büyük ülkesidir.

Il Brasile è il paese più grande del Sudamerica.

Tom Güney Amerika'yı ziyaret etmek istedi.

- Tom voleva visitare il Sud America.
- Tom voleva visitare il Sudamerica.
- Tom voleva visitare il Sud-America.

Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.

Questa piccola isola a Mossel Bay, in Sudafrica, ospita 4.000 otarie orsine del Capo.

Güney Louisiana'da Birleşik Houma Halkı ile başladım.

Ho iniziato nel sud della Louisiana con le United Houma Nation.

Ve dolayısıyla bu da kuzey-güney hattım.

E di conseguenza, ecco la linea nord-sud.

Daha sonra Güney İspanya'daki Fransız işgalini denetledi.

Ha poi supervisionato l'occupazione francese della Spagna meridionale.

Arjantin, Güney Amerika'daki en büyük ikinci ülkedir.

L'Argentina è il secondo paese più grande del Sud America.

Güney Afrika'ya Zulu dilinde "iNingizimu Afrika" denir.

Il Sud Africa si chiama "iNingizimu Afrika" in zulu.

Şu anda Esperanto öğretmek için Güney Amerika'dayım.

- Ora sono in Sudamerica per insegnare l'esperanto.
- Adesso sono in Sudamerica per insegnare l'esperanto.

Kuzey Yarımküre'de ilkbahar olduğunda, Güney Yarımküre'de sonbahardır.

Quando è primavera nell'emisfero boreale è autunno nell'emisfero australe.

1499 yılında Güney Amerika kıyısını ziyaret etti.

- Ha visitato la costa del America del Sud nel 1499.
- Visitò la costa del America del Sud nel 1499.
- Ha visitato la costa del Sudamerica nel 1499.
- Visitò la costa del Sudamerica nel 1499.
- Ha visitato la costa del Sud-America nel 1499.
- Visitò la costa del Sud-America nel 1499.

Tom'un anne ve babası Güney Amerika'da yaşıyor.

I genitori di Tom vivono in America del Sud.

- Güney Amerika'nın en büyük gölü, Titicaca, Peru'da bulunur.
- Titicaca Gölü, Güney Amerika'da en büyük göl, Peru'dadır.

Il lago più grande dell'America del Sud, il Titicaca, si trova in Perù.

Bir senesinde Kolombiya, Güney Amerika'dan bir kaleci aldım.

Un anno ho reclutato un portiere dalla Colombia, Sud America.

Orada Güney Louisiana topluluklarının diğer üyeleriyle birlikte duruyordum;

Ero in piedi con altri membri delle comunità del sud Louisiana,

Sanjay Gubbi, Güney Hindistan'daki memleketi Karnataka'daki katliamdan bahsediyor.

Sanjay Gubbi parla di fatti avvenuti nel suo stato di residenza, il Karnataka, nell'India sud-occidentale.

. Masséna, Cenova'da Avusturyalılar tarafından kuşatıldığında, güney Fransa'nın savunması

Con Masséna assediata dagli austriaci a Genova, la difesa del sud della Francia cadde

Güney Galler Vadileri tarihinde bir hak savaşı var.

Quella delle Valli del Galles meridionale è la storia di una lotta per i diritti.

1950'de Kuzey Kore Güney Kore'yi istila etti.

- Nel 1950 la Corea del Nord ha invaso la Corea del Sud.
- Nel 1950 la Corea del Nord invase la Corea del Sud.

- Napoli Güney İtalya'nın en büyük şehridir.
- Napoli Güney İtalya'daki en büyük şehirdir.
- Napoli İtalya'nın güneyindeki en büyük şehirdir.

Napoli è la città più grande nell'Italia meridionale.

Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.

Quindi, se la crescita è in questo senso, vuol dire che il sud è là.

Güney Afrika'da ise Techno Girls denilen bir program var.

In Sud Africa, c'è un programma chiamato Techno Girls.

Bir zamanlar güney pasifik efsaneleri dev midyeleri deniz tabanında

Le leggende del Pacifico Meridionale le descrivevano come mangiatrici di uomini

Güney Tirol İtalya'da olmasına rağmen, nüfusunun çoğunluğu Almanca konuşur.

Anche se l'Alto Adige è in Italia, la maggioranza della popolazione parla tedesco.

Güney Tirol, İtalya ve Avrupa'nın en zengin bölgelerinden biridir.

L'Alto Adige è una delle regioni più ricche in Italia e in Europa.

Modern bir eleştiri, bu çarpıtmanın, güney yarımkürede Avrupa hakimiyetinin

Una critica moderna è che questa distorsione perpetua l'atteggiamento imperialista

Büyük ihtimalle Chicago'nun aynı yoksul Güney ve Batı Yakası'ndan geliyorlardı.

generalmente provenienti dalle zone povere a sud e ovest di Chicago.

Güney Amerika'daki birçok maymun arasından... ...sadece gece maymunları geceleri harekete geçer.

Delle molte specie di scimmie del Sud America, solo gli aoti agiscono di notte.

Jean-de-Dieu Soult, güney Fransa'da küçük bir kasabadan geliyordu ve 16 yaşında

Jean-de-Dieu Soult proveniva da una piccola città nel sud della Francia e si arruolò nel Régiment

Bir İngiliz, İskoç, İrlandalı, Galli, Gurka, Leton, Türk, Avustralyalı, Alman, Amerikalı, Mısırlı, Japon, Meksikalı, İspanyol, Rus, Leh, Litvan, Ürdünlü, Yeni Zelandalı, İsveçli, Fin, İsrailli, Rumen, Bulgar, Sırp, İsviçreli, Yunan, Singapurlu, İtalyan, Norveçli, Arjantinli, Libyalı ve Güney Afrikalı bir gece kulübüne gitmişler. Kulüp fedaisi de “Üzgünüm, bir Taylandlı olmadan içeri girmenize izin veremem.” demiş.

Un inglese, uno scozzese, un irlandese, un gallese, un gurkha, un lettone, un turco, un australiano, un tedesco, un americano, un egiziano, un giapponese, un messicano, uno spagnolo, un russo, un polacco, un lituano, un giordano, un neozelandese, uno svedese, un finlandese, un israelita, un rumeno, un bulgaro, un serbo, uno svizzero, un greco, un singaporiano, un italiano, un norvegese, un argentino, un libico e un sudafricano andarono in un locale notturno. Il buttafuori disse: "Mi dispiace, non posso farvi entrare senza un tailandese."