Translation of "Araştırma" in English

0.019 sec.

Examples of using "Araştırma" in a sentence and their english translations:

Araştırma bitti.

The search is over.

- Birazcık araştırma yapıyordum.
- Biraz araştırma yapıyorum.

- I've been doing a little research.
- I've been doing some research.

Araştırma devam ediyor.

The investigation is under way.

Sosyolojide araştırma yapıyor.

He is doing research in sociology.

Araştırma turuna katıldım.

I joined the study tour.

Araştırma tamamlandı mı?

- The research is completed?
- The research is finished?

Araştırma nasıl gidiyor?

How is the investigation going?

Birazcık araştırma yaptım.

I did a little research.

Biraz araştırma yaptım.

- I did a little research.
- I did some research.
- I've been doing a little research.
- I've been doing some research.

Araştırma bitti mi?

The research is completed?

Yeterli araştırma yapmadın.

You didn't do enough research.

Hiçbir araştırma yoktu.

There was no investigation.

Biraz araştırma yapıyorum.

I've been doing some research.

Birazcık araştırma yapıyordum.

I've been doing a little research.

- Birkaç araştırma yapmanı istiyorum.
- Birkaç araştırma yapmanızı istiyorum.

I want you to do some research.

Sekreterim güya araştırma yapmış.

This is supposedly research which my secretary did.

Daha fazla araştırma gereklidir.

Further investigation is required.

Biraz araştırma yapmak zorundayım.

I have to do a little research.

Kapsamlı bir araştırma yaptık.

We've made a thorough search.

Tom biyolojide araştırma yapıyor.

Tom is doing research in biology.

O araştırma hakkında biliyorum.

I know about that research.

Sadece biraz araştırma yapıyordum.

I was just doing some research.

Biraz araştırma yapmam gerekiyor.

I need to do some research.

Federal Araştırma Bürosuna gitmelisin.

You should go to the FBI.

Tom araştırma asistanlarımızdan biridir.

Tom is one of our research assistants.

Tom bir araştırma önerdi.

Tom recommended an investigation.

Daha fazla araştırma gerekli.

More research is needed.

Tom yeterli araştırma yapmadı.

Tom didn't do enough research.

Konuyu araştırma fırsatım oldu.

I could look into the matter.

O ilginç bir araştırma.

That's an interesting study.

Ayrıntılı bir araştırma yaptık.

We've done an exhaustive investigation.

Finansal araştırma yapmama gerek yoktu.

I don't need to see financial studies.

Gelecek araştırma konum bu olacak.

That will be the subject of future research.

Araştırma yapıyorum daha sonrasında bunu

I'm doing research later

Ve araştırma deneyimim de yoktu.

who had no previous research experience.

Bu, sekreterimin yaptığı araştırma olabilir.

This may be research my secretary did.

Carol Dweck, araştırma yapıp, geliştirme

Carol Dweck is a professor and professional psychologist

Onlar kanser araştırma işiyle meşgul.

They are engaged in cancer research.

Organizasyon ne tür araştırma yapar?

What kind of research does the organization do?

Bilim adamı tıbbi araştırma yapıyor.

The scientist is conducting medical research.

Senin araştırma yapmanı ne durduruyor?

What's stopping you from doing research?

Daha fazla araştırma yapmanız gerekir.

You need to do more research.

Bu konu üzerine araştırma yaptım.

I've done research on this.

Bunun üzerinde biraz araştırma yaptım.

I did some research on this.

Bir araştırma laboratuarı için çalışıyorum.

I work for a research laboratory.

- Yeterince araştırmadım.
- Yeterli araştırma yapmadım.

I didn't do enough research.

Araştırma için fazla paramız yok.

We don't have much money available for the research.

2010'da, CNN bir araştırma yaptı

In 2010, CNN did a study

Kertenkeleler ve kaplumbağalar araştırma konumuz oldu.

who we can think of like their cousins.

Daha geçen yıl yapılan bir araştırma,

Just last year, there was a paper confirming that there is a link

Uzay aynı zamanda eğitim araştırma, astronomi

Space is also an infinite source of inspiration,

Bu araştırma, bunun nasıl olduğunu açıklıyor.

and this study starts to explain how.

Sadece bilimsel araştırma amaçlı insanlar gidebilecek

only scientific research people can go

Araştırma ekibim tarafından hazırlanan bu görüntü

This movie, made by my research group,

Diğer araştırma makalelerinden daha iyimser değildi .

entitled What happens if the poles snow melts? He was no more

Araştırma için mevcut az paramız var.

We have little money available for the research.

Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.

The research institute was established in the late 1960s.

Araştırma çalışması için yeterli para ayırdılar.

They earmarked enough money for research work.

Bu konuda yapılan araştırma oldukça şüpheli.

Research in this area is somewhat equivocal.

Tom tıbbi araştırma ile iştigal etmektedir.

Tom is engaged in medical research.

Tom için her yerde araştırma yaptım.

I searched all over for Tom.

Araştırma amaçları için bir oda ayırın.

Allocate a room for research purposes.

Dan, Linda hakkında biraz araştırma yaptı.

Dan did some research on Linda.

Tom zorla bir araştırma laboratuvarında girdi.

Tom broke into a research laboratory.

Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar.

The geologists explored for oil on our farm.

Diller, bilimsel araştırma için değerli konulardır.

Languages are valuable subjects for scientific research.

O, üniversitede bilimsel bir araştırma yaptı.

He studied a scientific subject at university.

Tom bilgi için araştırma yapmak istiyor.

Tom wants to search for information.

Benim biraz daha araştırma yapmam lazım.

I have to do some more research.

Araştırma, egzersizin duygularımızı daha iyi hâle getirdiği,

who had been really onto this whole thing of exercise making our emotions better,

Araştırma taslaklarını aylarca çılgın bir şekilde düzenleyerek

And with months of frantically drafting proposals,

Araştırma açıkça gösteriyor ki birini hapiste tutmak

Research is clear that holding somebody in jail

Ayrıca araştırma fiziğinde bir hudut bölgesi var

And there is also a frontier in research physics here,

NASA yıllarca araştırma ve geliştirmeye öncülük etti.

NASA embarked on years of pioneering research and development.

Doktora sonrası bilimsel araştırma bursluları ve profesörleri

from different institutions and multiple disciplines

Ve araştırma ve inovasyona yatırım yapacak boyuttalar.

And they had enough scale to invest money on research and innovation.

Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.

The chief engineer did research hand in hand with his assistant.

Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor.

Our company wants to take part in that research project.

Araştırma ekibi onu uçurumun dibinde uzanırken buldu.

The search party found him lying at the foot of a cliff.

Solucanlar bile tıbbi araştırma için satın alındı.

Even worms are bought for medical research.

Federal araştırma bürosu gizlice gangsterin evini dinlemişti.

The FBI secretly bugged the mobster's hangout.

Onun 2 sene önce yaptığı bir araştırma.

This is a research he did two years ago.

Bana "Ah, Chaehan, psikoloji alanında araştırma yapman harika

She told me, "Oh, Chaehan, it's great that you do this research in psychology,

Ancak nadiren geleneksel silahlara verilen araştırma türü ile.

but rarely with the type of scrutiny that is given to traditional arms.

Aynı zamanda ödül kazanan bir araştırma makalesinin konusuyduk.

We're also the subject of an award-winning research paper called

En son araştırma ve buluşlarını sundukları bir fuar.

who showcase their cutting-edge research and inventions.

O, Everest dağına tırmanan araştırma ekibinin bir üyesiydi.

He was a member of the expedition which climbed Mount Everest.

Araştırma çok enerji gerektirir ama bu, çabaya değer.

Research requires a lot of energy, but it's worth the effort.

Ne yaptığımızı bilseydik buna araştırma denmezdi, değil mi?

If we knew what we were doing, it wouldn't be called research, would it?

Halen bu konuda herhangi bir deneysel araştırma yapılmamıştır.

As of yet there has been no empirical research done on this subject.

Yazar düşüncesini onu akademik araştırma ile destekleyerek belirtiyor.

The author states his opinion supporting it with academic research.

Amerikan gemileri durdu ve İngiliz sularında araştırma yaptı.

The American ships were stopped and searched in British waters.

Kanada'nın en soğuk yeri Nunavut'taki araştırma üssü Eureka'dır.

The coldest place in Canada is the research base Eureka, in Nunavut.

Bilimsel araştırma Fransız fizikçi Eric Dupont tarafından yönetildi.

The scientific research was directed by French physicist Eric Dupont.

Yine bir gün, dinozorlarla ilgili okuma araştırma, çocuklarla tartışıyoruz.

Another day, we're reading, researching, discussing dinosaurs with the kids.

Erkeklerin neden intihar ettikleri üzerine çok az araştırma var

There's very little research into the reasons why men suicide,

Savaş zamanı bu araştırma o kadar başarılı oldu ki

Now, this wartime study actually ended up being so successful

Topoğrafya Mühendisleri'nde bir albaydı - bir askeri araştırma uzmanları birliği.

was a colonel in the Topographical Engineers  – a specialist corps of military surveyors.