Translation of "Daha" in Dutch

0.010 sec.

Examples of using "Daha" in a sentence and their dutch translations:

Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.

Sneller, hoger, sterker.

daha yaratıcı, daha optimistik,

zijn creatiever en optimistischer,

Daha büyük, daha cesur.

Groter en moediger.

Daha boş, daha uçarı, daha yüzeysel biri olurdum.

Ik zou nuttelozer, lichtzinniger en oppervlakkiger zijn.

Daha başarı odaklı, daha basiretsiz.

Meer op succes gericht en kortzichtiger.

daha samimiler,

ervaren meer intimiteit,

Daha muzaffer.

Agressiever.

Daha kasıntı.

Statiger.

Daha sesli.

- Luider.
- Harder.

Daha hızlı!

Sneller!

Daha vazgeçmedim.

Ik heb nog niet opgegeven.

Daha kapama.

Zet het nog niet uit.

Daha kötüydü.

Het was slechter.

Daha iyi.

Het is beter.

- Çalışma daha önemli.
- İş daha önemli.

Het werk gaat voor.

- Daha önce görüştük.
- Daha önce tanışmıştık.

We hebben elkaar eerder ontmoet.

- Daha erken gelmeliydim.
- Daha önce gelmeliydim.

Ik had eerder moeten komen.

- Ben senden daha büyüğüm.
- Senden daha yaşlıyım.
- Sizden daha yaşlıyım.

Ik ben ouder dan jij.

Bu daha çok köpekgil benzeri, daha yumuşak. Tilki daha kalın olurdu.

Dit is van een hond, het is zachter. Vos is stug.

Daha sıcak olursa ve daha hızlı dönerse,

Maak het heter en laat het sneller draaien,

- Daha erken yola çıkmalıydık.
- Daha önce ayrılmalıydık.

We hadden vroeger moeten vertrekken.

- O benden daha uzun.
- Benden daha uzun.

Hij is groter dan ik.

- Neden daha erken gelmiyorsun?
- Daha erken gelsene.

Waarom kom je niet eerder?

Daha az konuşup daha çok eylem yapmalıyız.

We hebben minder praten en meer actie nodig.

- Daha dikkatli olmalıyım.
- Daha dikkatli olmam gerekiyor.

Ik moet beter oppassen.

Daha sık arayın. FaceTime daha sık yapın.

Bel vaker. FaceTime vaker.

- Ben senden daha kısayım.
- Senden daha kısayım.

- Ik ben kleiner dan jij.
- Ik ben kleiner dan u.

Daha çok her zaman daha iyi değildir.

Meer is niet altijd beter.

Daha az iç ve daha fazla uyu.

Drink minder en slaap meer.

O daha önce olduğundan daha da kötü.

Het is zelfs nog erger dan eerst.

- Daha fazla çalışmalıydım.
- Daha fazla çalışmam gerekirdi.

Ik had meer moeten studeren.

Bir tek daha versen, daha iyi olur.

Als je me er nog eentje geeft, dat is beter.

- Ben daha uzun boyluyum.
- Ben daha uzunum.

Ik ben groter.

Daha büyük ve daha iyi gemiler yaptılar.

Ze hebben grotere en betere schepen gebouwd.

- Ben senden daha büyüğüm.
- Senden daha yaşlıyım.

Ik ben ouder dan jij.

- Lütfen daha yavaş konuşun.
- Daha yavaş konuşun lütfen.
- Lütfen daha yavaş konuş.

- Spreekt u alstublieft langzamer.
- Spreek wat trager alstublieft.
- Spreekt u alstublieft langzamer!
- Spreek langzamer alsjeblieft.

Daha önce sorduğumuz,

Dus zolang ons antwoord op die vraag

Daha yakından bakarsanız

Als je beter kijkt,

Daha açık konuşayım:

Voor de duidelijkheid:

Daha da kötüsü,

Om de zaken nog erger te maken,

Foklar daha atik.

Robben zijn flexibeler.

Beş dakika daha

Vijf minuten daarna

Daha sonra inkârı

Dan kunnen we ontkenning omgooien

Ondan daha akıllısın.

Je bent slimmer dan dat.

Daha dikkatli olmalısın.

- U zou beter wat voorzichtiger zijn.
- Je moet voorzichtiger zijn.

Daha yavaş konuşun.

- Spreek langzamer!
- Spreek langzamer.

- Daha sessiz!
- Sessiz!

Zachter!

Daha yavaş yürüyün.

Loop eens wat langzamer.

Daha erken gelmeliydim.

Ik had eerder moeten komen.

Biraz daha çabayla.

Met een beetje meer moeite.

Tom daha iyidir.

Tom is beter.

Daha ileri yürüyemem.

Ik kan niet verder lopen.

Kırmızı daha iyidir.

Rood is beter.

Daha ölmek istemiyorum.

- Ik wil nog niet sterven.
- Ik wil nog niet doodgaan.

Daha genç görünüyorsun.

- Je ziet er jonger uit.
- Jij ziet er jonger uit.
- U ziet er jonger uit.
- Jullie zien er jonger uit.

Ben daha gencim.

Ik ben nog jong.

Daha yakından bak.

Bekijk het van naderbij.

Daha iyi mi?

Is dat beter?

Daha sonra konuşacağız.

- Ik spreek je later nog.
- We spreken later verder.

Daha çağdaş olmalısın.

Je zou beter moeten weten.

Daha yakından bakalım.

Laten we eens dichter bij gaan kijken.

Daha yavaş konuşun!

Spreek langzamer!

Tom daha yaşlıdır.

Tom is ouder.

Daha hızlı sür.

Rijd sneller.

Hangisi daha önemli?

Wat is belangrijker?

Daha dün tanıştık.

We ontmoetten elkaar gisteren nog.

Daha yakından bakmalısın.

Je zou het beter van naderbij aanzien.

Daha kötüsü olamaz.

- Erger kan het niet worden.
- Het kan niet erger worden.

Daha fazla yemelisiniz.

Jullie moeten meer eten.

Daha sonra açıklayacağım.

Ik zal het later uitleggen.

Çok daha artmasını.

Heel ver omhoog.

Böylesi daha iyi.

Dat is beter.

Daha sonra görüşürüz.

- Tot later.
- Ik zie je later.

Daha çok çabala.

- Doe je best.
- Probeer harder.

Daha iyi oldu.

Het is beter geworden.

Ben daha uzunum.

Ik ben groter.

Bir kez daha.

- Opnieuw.
- Nog een keer.
- Nogmaals!

Daha iyi hissediyorum.

Ik voel me veel beter.

Senden daha kısayım.

- Ik ben kleiner dan jij.
- Ik ben kleiner dan jullie.
- Ik ben kleiner dan u.

Olgun daha iyidir.

- Volwassen is beter.
- Rijp is beter.

Hangisi daha ucuz?

Welke is goedkoper?

Daha yüksek, lütfen.

- Luider a.u.b.
- Luider alstublieft.
- Luider alsjeblieft.
- Harder alsjeblieft.

Daha iyi olamazdı.

- Beter kon het niet.
- Het kon niet beter zijn.

Daha fazla yapabilirdik.

We hadden meer kunnen doen.

Daha hızlı, Tom.

Sneller, Tom.

Daha dikkatli olmalıydılar.

U zou beter wat voorzichtiger zijn.

Biz daha iyiyiz.

We zijn beter.

Düşündüğümden daha kötü.

Het is erger dan ik dacht.

Daha sonra ödeyeceğim.

Ik zal later betalen.

Daha kötüsünü gördüm.

Ik heb erger gezien.

Hangisi daha iyi?

Welke is beter?

Daha iyi oldun.

Je bent beter geworden.

Daha yükseği hedefle.

- Richt hoger!
- Mik hoger!

Daha sonra bitireceğiz.

We maken het later wel af.

Daha kötüsünü bekliyordum.

Ik verwachtte slechter.

Daha güvenli hissettim.

Ik voelde me veiliger.

Daha iyi bilmeliydin.

Je zou beter moeten weten.