Translation of "Yani" in Arabic

0.072 sec.

Examples of using "Yani" in a sentence and their arabic translations:

Yani, örneğin,

إذًا، على سبيل المثال

Duramadım, yani ...

يا! عجزت عن التوقف، أقصد ...

Yani cesedi.

جيء برفاته،

Yani Uşakta

هكذا في أوشاك

yani yalan

كذبة جدا

yani kuyruk

ذيل جدا

yani kayboluyor

لذلك يختفي

yani konuşuyorlar

لذلك يتحدثون

yani sadece kuzeye, yani sola ya da güneye, yani sağa gidebiliriz.

‫بحيث لا يمكننا سوى الاتجاه نحو الشمال،‬ ‫أو جنوباً إلى يميننا.‬

Baktığınız şeylerde yani.

وكل الأشياء التي ترونها.

Yani devam etmeden,

لذا، ونحن نتابع

Yani, bankacılık bu!

أعني، تلك هي العمليات المصرفية!

Mecazi kalbe yani.

لقلبنا المجازي، إن شئتم.

yani, Greta Thunberg.

عظيم غريتا تونبرج.

Yani, değişmek zorundaydım.

لذلك وجب أن أتغير.

Kaymadım, yani ölmedim

ولم تنزلق، ولذلك لم أمت،

Anadilimde, yani İtalyanca'da

في لغتي الأم التي هي الإيطالية،

yani bunu değiştirebiliriz.

مما يعني أن من الممكن أن نغيرها.

yani acele etmeliyiz.

‫لذا يجب أن نسرع.‬

Yani, sorun bu.

وترون، هذه هي المشكلة.

yani benzer zekâya,

لذلك نظرت للأطفال الذين على مستوى واحد من الذكاء

yani yarasa adam

حتى رجل الخفافيش

yani fikir değiştirmiyor

لذلك لا يغير العقل

yani yazıklar olsun

عار جدا عليك

öyle mi yani?

هل هذا صحيح؟

yani diyorlar ki

هكذا يقولون

Yani aslında battı

لذلك غرقت فعلا

Yani zamanda yolculuk

حتى السفر في الوقت المناسب

Yani serbest çizim

حتى الرسم الحر

Yani Google Chrome

حتى جوجل كروم

Yani Taşikardi'de dans etmeyebilir tabii büyükannemiz, yani normal.

أعني ويمكن أن جدتنا لا تستطيع الرقص في Taşikardi، طبيعي جدا.

yani artık yerleşik hayata geçmişiz yani tarımı keşfetmişiz

لذلك استقرنا الآن ، أي اكتشفنا الزراعة

yani artık kalabalığız yani yapılar inşa ediyoruz artık

حتى الآن نحن مزدحمة ، لذلك نحن نبني الهياكل

yani düşüncemi kendime saklıyor

كنت وحدي لا أحادث أحداً

Demek sıkıcı? Nasıl yani? "

مملة؟ ماذا؟"

Yani buradaki ikinci amacım

ولذلك فإن هدفي الثاني على هذا المسرح

Yani, bu hastalığı biliyoruz.

حسنا نحن نعلم أن هذا المرض

Yani şöyle hayal ediyorum.

يعني أنا أتخيله هكذا.

Yani bu duyguları besliyor.

وبالتالي تظهر هذه المشاعر.

Yani büyüleyici bir şey.

إنه أمر مبهر حقا.

Yani bu beni meraklandırdı:

لذا، جعلني هذا أتساءل:

yani kuşları incelemeye koyulduk;

الذين هم أحفاد الديناصورات المباشرة،

Yani kendi ölümümüz üzerinde

إذن، أليس من الطبيعي

Ama iş arıyorum yani.

لكنني أبحث عن عمل.

Hani Gani Müjde yani...

أي كما تعلمون جاني موجد....

yani ışığı farklı yansıtıyorlar.

لذلك تعكس الضوء بشكل مختلف.

Yani aslında yorulmuş olabiliriz

لذلك، في الأساس، قد نكون متعبات،

Yani içme deneyimlerini kişiselleştirebilirler

ولهذا يستطيعون جعل تجربة التدخين مُناسبةً لهم،

yani DNA genetik kodunuzu.

الشفرة الوراثية للحمض النووي،

Yani mevzu çok büyüktü.

هذا أمرٌ بالغ الأهمية.

Yani, gelir ve gider.

ما يعني أنه يظهر ويختفي.

Yani o derece güvenliymiş.

كانت آمنة لهذه الدرجة.

Yani, kısmen onu buldu.

أعني، هو نوعاً ما وجدها.

Yani uzak-UVC, bakterileri

إذا فالموجات قصيرة الطول far-UVC يفترض أن تكون قادرة على قتل البكتيريا،

Yani süreç karbon negatif.

إجمالًا، تستهدف العملية خفض نسبة الكربون.

Yani havza suyu aslında

إذاً المياه الجوفية هي جزء

yani her şeyleri aynı

لذلك كل شيء هو نفسه

yani dolandırıcılık üç kağıtçılık

حتى الاحتيال ثلاث صناعة الورق

Olmuyordur canım. Olmaz yani

لا يوجد عزيز. لا يمكن

yani bu gün sanırım

لذلك أعتقد اليوم

yani kısacası oldukça fazla

باختصار ، الكثير

yani hatırlamak istemez diyelim

لذلك دعنا نقول أنه لا يريد أن يتذكر

yani farazi şeylere takılmıyorsunuz

حتى لا تنغمس في أشياء افتراضية

yani bütün sınıfı görebiliyor

حتى يتمكن من رؤية الفصل بأكمله

yani aslan kadar aslan

أسد مثل الأسد

yani burada ne oldu?

فماذا حدث هنا؟

O kadar yavaş yani

بطيء جدا

Bu konunun uzmanıyım yani

أنا خبير في هذا الموضوع.

Sabit üzerinde durmuyor yani

لا يبقى على الأرض

yani atmosferde parçalanmış olabilir

حتى يمكن تفتيتها في الغلاف الجوي

Yani çocuklarınızın düşmanı değiliz

لذلك نحن لسنا أعداء أطفالك

Yani lütfen siciliniz kirlenmesin

لذا من فضلك لا تتسخ التسجيل الخاص بك

yani 100 yılda değiştirdiği

الذي تغير في 100 سنة

yani bu ne demek?

فماذا يعني هذا؟

yani yön tayinlerini yaparlarken

أي عند القيام بتحديد الاتجاه

yani aslında halk olarak

لذلك في الواقع كشعب

yani kıyamet kopmaya bilir.

لذلك قد لا ينهار يوم القيامة.

yani dolayısıyla güneş doğduğunda

لذلك عندما تشرق الشمس

yani bir yönetici yok

لذلك لا يوجد مدير

yani kısacası böcek ilacı

باختصار ، مبيد حشري

yani yine göz ediyorlar

لذلك يتطلعون مرة أخرى

Rönesans yani Yeniden Doğuş

عصر النهضة أي ولادة جديدة

Yani, her zaman yaptıklarımızı

فمن المُبهم تماماً

Yani resmen... ...gözlerime inanamadım.

‫كنت...‬ ‫لا أصدّق ما تراه عينيّ تقريبًا.‬

Yani size saygılı olun diyemem yani bu benim hakkım değil

لذلك لا يمكنني أن أقول أن تكون محترمة لك لذلك ليس من حقي

- Öyleyse ne yapmalı?
- Ne yani?
- Ne olmuş?
- E yani?
- Eee?

- و ماذا لو حصل ذلك؟
- إذَنْ؟

yani sıradan merdiven altı bir şirket de değil yani bu Zoom!

بمعنى آخر ، إنها ليست شركة عادية ، إنها Zoom!

Yani toksinden arınma süreci gibi.

في الواقع هو أشبه بالتخلص من السموم.

Yani böyle bir askerî deha.

يعني هذا الذكاء العسكري.

Yani biraz saçma değil mi?

أليس هذا سخيفاً؟

Yani buradan çıkarılması gereken mesaj:

لذا، فإن الرسالة السريعة هنا هي

Yani, burada çıkarılması gereken mesaj:

لذا، فإن الرسالة السريعة هنا هي،

Yani, mesela, sana şunu sorabilirim:

إذًا، على سبيل المثال، أنا قد أسألك:

Yani genler baskılandığında veya iltihaplandığında,

وعندما تصبح الجينات أقل فعالية أو عند الإلتهاب،

yani kısa bir uygulama olacak.

سيكون التأمل مختصر جداً.

yani timsahları mercek altına aldık;

الذين هم أقرب أقربائهم الأحياء،

yani bizim şirketin patronunun karısı.

أي زوجة رئيس شركتنا.

Yani bir şeyi umut ediyorum,

أعني أنني أتمنى شيئًا،

Yani kortizoller yükselirse, östrojenler düşer.

لذلك إذا ارتفع الكورتيزول، ينخفض هرمون الإستروجين.