Translation of "Início" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Início" in a sentence and their turkish translations:

Comece do início.

Başından başla.

O início do inverno.

Kışın başlangıcı.

De início, não gostei.

Başlangıçta onu sevmedim.

- No início, não acreditei no Tom.
- No início, eu não acreditava no Tom.
- No início, eu não acreditei no Tom.
- De início, eu não acreditava no Tom.

Başlangıçta Tom'a inanmadım.

No início dos anos 60.

1960'ların başıydı.

Dissemos no início do vídeo

videonun başında da söylemiştik

E, de início, tudo bem.

İlk başlarda her şey yolundaydı.

Não podemos começar do início?

Başlangıçta başlayamıyor muyuz?

Eu te odiava de início.

İlk önce senden nefret ettim.

Há um sinal de início.

Bir başlangıç sinyali vardır.

- De início, Tom se recusava a ajudar.
- De início, Tom se recusou a ajudar.

Tom başlangıçta yardım etmeyi reddetti.

Início da noite na África Austral.

Afrika'nın güneyinde sabahın erken saatleri.

Este é o início do fim!

Bu, sonun başlangıcıdır!

Por que não começarmos pelo início?

Neden başlangıçta başlamıyoruz?

Tom morreu no início deste ano.

Tom bu senenin başlarında öldü.

- Por que você não começa desde o início?
- Por que você não começa do início?

Neden baştan başlamıyorsun?

Ela não gostava do cavalo de início.

O, ilk önce atı beğenmedi.

Para início de conversa: Marley estava morto.

Baştan söylemek gerekirse, Marley ölmüştü.

Assisti à partida do início ao fim.

Oyunu baştan sona kadar izledim.

A garotinha acordou no início da madrugada.

Küçük kız gün ağarırken uyandı.

Vamos começar com o zoom desde o início

isterseniz en başından Zoom konusuna bir başlayalım

Eu assisti ao jogo do início ao fim.

Oyunu başından sonuna kadar izledim.

Conte-nos a história do início ao fim.

Hikayeyi bize baştan sona anlat.

Este é o início de uma nova era.

Bu yeni bir çağın başlangıcıdır.

De início não gostava dele, mas agora gosto.

Başta onu sevmemiştim ama şimdi seviyorum.

No início, eu achava que Tom estava brincando.

Önce, Tom'un şaka yaptığını düşündüm.

Uma sequência de eventos levou ao início da guerra.

Bir dizi olay savaşın başlamasına yol açtı.

- Vamos começar a festa.
- Vamos dar início à festa.

- Haydi partiyi başlatalım.
- Partiye başlayalım.

E foi muito frustrante no início. Tão difícil de discernir.

Başta çok sinir bozucuydu. Fark etmesi çok zor.

No início o homem era quase igual aos demais animais.

Başlangıçta, insan diğer hayvanlarla neredeyse aynıydı.

Tom gosta de tirar uma soneca no início da tarde.

Tom öğleden sonra erken saatlerde şekerleme yapmayı sever.

No início dos anos 1900, as mulheres estabeleceram uma sociedade e

1900'lü yılların başında kadınlar cemiyet kurup

Eles viveram quase na mesma época no início do século VI.

6. yüzyılın başlarında yaklaşık aynı zamanda yaşadılar.

O autor escreveu alguns belos poemas no início de seu livro.

Yazar, kitabının başında bazı güzel şiirler yazdı.

Dan foi morto apenas dois dias antes do início do julgamento.

Dan, deney başlamadan henüz iki gün önce öldürüldü.

O Atari 2600 era popular no início da década de oitenta.

Atari 2600, seksenlerin başında popülerdi.

Jefferson era um presidente feliz naqueles dias do início de 1801.

Jefferson 1801'in o ilk günlerinde mutlu bir başkan oldu.

Normalmente, nunca há muitos carros na estrada neste início da manhã.

Sabahın erken saatlerinde genellikle yolda çok fazla araba yoktur.

O erro se manifestou desde o início ou somente mais tarde? - Quando?

Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?

No início, foi muito difícil imaginar que ele tirava algum proveito da relação.

Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.

No início, o trabalho pareceu bom para Tom, mas depois se tornou cansativo.

Önceleri iş, Tom'a iyi göründü fakat daha sonra iş yorucu oldu.

Para início de conversa, o capital não é suficiente para gerir uma mercearia.

Öncelikle,devlet tahvilleri bir bakkal dükkânı çalıştırmak için yeterli değiller.

- À primeira vista, a ideia parecia absurda.
- No início, a ideia parecia absurda.

Fikir ilk başta saçma görünüyordu.

Mas, se acha que havia um caminho melhor começando do início, selecione "repetir episódio".

Ama en başta daha iyi bir rota seçebileceğinizi düşünüyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

Alguns minutos entre a instalação do programa e o início de uma reunião profissional

programı yüklemekle profesyonel bir toplantı başlatmak arasında bir kaç dakikalık süre var

Lejre, uma vez Ledreborg, era realmente um grande centro de poder no início do

Lejre, bir zamanlar Ledreborg, gerçekten de erken Viking

- A revolução introduziu uma nova era.
- A revolução deu início a uma nova era.

- Devrim yeni bir çağ getirdi.
- Devrim yeni bir döneme öncülük etti.

Se quiser voltar ao início, escolher outro caminho e encontrar os destroços, selecione "repetir episódio".

Başladığımız yere dönüp farklı bir yol izlemek ve enkazı o şekilde bulmak istiyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

Tom e eu somos bons amigos agora, mas não gostávamos muito um do outro no início.

Tom ve ben şimdi iyi arkadaşız, ama önce birbirimizi sevmezdik.

O cristianismo chegou à Armênia no início do primeiro século e tornou-se religião oficial no ano 301.

Hristiyanlık Ermenistan'a birinci yüzyılın başında geldi ve 301 yılında resmi din oldu.

No início, é difícil entrar na água. É um dos sítios mais selvagens e assustadores para nadar no planeta.

İlk başlarda suya girmek zor. Burası yüzmek için gezegendeki en vahşi, en korkunç yerlerden biri.

- Esta bicicleta está deixada aqui desde o começo deste mês.
- Esta bicicleta foi colocada aqui no início do mês.

Bu bisiklet bu ayın başından beri buraya bırakıldı.