Translation of "저와" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "저와" in a sentence and their turkish translations:

저와 형제들을 교육했습니다.

okula gönderebilecek konuma geldiler.

저와 여러분 모두요

beni ve sizi.

레슬링은 저와 아빠의 일부였어요.

Güreş hem bana hem de babama aitti.

저와 같은 토양 생지질학자는

Benim gibi biyojeokimyagerler

아마도, 특히나 저와 같은 사람들

Hatta özellike benim gibi

2013년에 저와 남편은 캐나다로 이주했습니다.

2013'te eşimle Kanada'ya taşındık.

의사들은 단도직입적으로 저와 제 부모님에게

Doktorlar bana ve aileme dolaysız olarak

저와 같이 대화에 취약한 사람이

stand-up komedyeni gibi birine dönüşmesi

어떤 사람은 저와 악수하기를 거부했어요.

Bazıları benimle tokalaşmayı reddetti.

바로 이게 저와 고래들 사이에 있고,

Ve bu benim ve balinaların arasında

친애하는 세계주의자 여러분, 여러분이 저와 같다면,

Küreselci dostlarım, eğer siz de benim gibiyseniz

제 아내는 그동안 쭉 저와 함께였죠.

Güzel karım tüm bu yolculuk boyunca benimle birlikteydi.

그 삶의 가치를 저와 남동생에게 물려주셨어요.

ve bu değerleri ağabeyim ile bana aktardılar,

여러분도 기꺼이 저와 함께 하길 바랍니다.

Umarım bana katılmaya isteklisinizdir,

저와 함께 한번 시간을 거슬러 내려 가봐요.

Benimle zamanda yolculuk yapmanızı istiyorum,

저는 저와 같은 사람들의 세계에 들어가고 있었고

Aynı benim gibi olan insanların dünyasına giriyordum;

많은 분들이 저와 같은 감정을 느낄 거예요.

Sanırım çoğunuz benim gibi hissediyor, değil mi?

‎묘하게도 저와 문어의 삶은 ‎서로 닮아 있었죠

Garip bir şekilde, hayatlarımız birbirini yansıtıyordu.

‎저와 바닷가재 사이에 오려고 ‎저를 한쪽으로 몰더라고요

ıstakozla benim arama girmek için beni yanaştırdı.

그리고 때로는 저와 현실 사이의 장벽과도 같이 느껴집니다.

ve bazen gerçeklik ve kendin arasında bir blok oluyormuş gibi hissettiriyor.

그리고 저와 동시에 같은 생각을 떠올린 협력자들을 발견했죠.

benimle aynı fikre sahip destekçiler buldum

저와 여러분과는 완전히 다른 물질로 구성되어 있다는 것입니다.

siz ve benden tamamen farklı bir şeyden yapılmış olduğuydu.

저와 제 동료는 이 해답이 그들의 폐에 있다고 생각했습니다.

Ekibim ve ben, biz cevabın ciğerleri olduğunu düşünüyoruz.

저에 대해선 잘 알지도 못하면서 왜 저와 비슷한 사람들을

ve benim gibi insanlardan neden nefret ettiklerini anlamaya çalışacaktım

747 항공기 화장실에서 저와 사랑을 나눌 생각이 없는 여자요.

daha gelişmiş bir kadın sınıfından biriyle flört etmeye ihtiyacım var.

저 말고도 수만 명의 사람들이 저와 같은 감정을 느끼고 있습니다.

Şu an dışarıda bir yerlerde böyle hisseden milyonlarca insan var.

비록 확신이 없더라도 많은 이들이 저와 같은 일을 시행할 수 있도록

umarım bu diğerlerini de çok emin olmasalar dahi