Translation of "없고" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "없고" in a sentence and their turkish translations:

스파게티도 없고, 파스타도 없고

Spagetti desen yok, makarna desen yok --

기차 밑에 철로가 없고

trenin altında ray olmadığını,

현재까지 입증된 치료 방법이 없고

Bugüne dek hastalığa kanıtlanmış bir tedavisi ya da çare bulunamadı,

희망도 없고, 그냥 죽고 싶었어요.

Umutsuzdum ve ölmek istiyordum.

나는 이것을 감당할 수 없고

bu yüzden bu konuda aciz hissediyorum.

눈으로는 그 물질을 관찰할 수 없고

Bu şeyi gözle göremiyoruz,

저는 돈도 없고, 직업도 없는 상태가 되었죠.

Ne bir işim ne de param vardı artık.

"감염됐음에도 증상이 없고 그 사실을 모르는 사람들,

"Enfekte olup bunu bilmeyenler ya da neredeyse hiçbir semptom göstermeyenler,

남자분, 일어서 주시겠어요?올라오실 필요는 없고 이것을 확인해주세요.

Beyefendi, ayağa kalkar mısınız, sahneye gelmenize gerek yok, bunlara bakın lütfen,

대자연은 수면 부족에 대한 안전망을 만든 적이 없고,

O yüzden doğa uykuya karşı bir güvenlik önlemi oluşturmadı

그리고 그 진짜 이유는 과학과 아무런 상관이 없고,

bilimle hiçbir alakası olmayan

아무도 들어본 적 없고 수상히 여기지 않을 이 브랜드를 이용해 그 조직은

Ve bu tamamen duyulmamış ve şüphe uyandırmayan markaların amacı,

‎하지만 이런 짧은 다리로는 ‎높은 담을 오를 수도 없고 ‎혼잡한 도로를 건너지도 못합니다

Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.