Translation of "많은" in Turkish

0.054 sec.

Examples of using "많은" in a sentence and their turkish translations:

그러나 많은 방식들에서 또 많은 장소들에서

Ancak gerçek dünyanın her yerinde pek çok farklı şekilde etrafımızı sarmış,

더 많은 곳에서 더 많은 청년들을 도와야합니다.

Daha çok toplulukta, dünyanın daha çok yerinde

많은 여성들을

alt düzey bakanlık pozisyonlarında

많은 사람이 살해당하고

birçok insan öldürülmüş.

많은 미국인과 유럽인이

Çoğu Amerikalı ve Avrupalı

많은 사람이 실패했죠

Birçok kişiyi yendiğini bilirim.

아주 많은 사람들이었죠

Birçok insan.

많은 사람들이 말하죠.

Bir çoğunuz,

많은 다른 이들한테도요

Ve daha birçoğu.

많은 공공기관이 황폐해졌습니다.

pek çok kamu kurumunu harap bıraktı.

많은 제약이 있었습니다.

bir sürü kısıtlamam vardı.

많은 문화들은 성기의 모양으로

Birçok kültür cinsiyet farkını oluşturmak için

또한, 많은 종료의 새들에서

Ayrıca çoğu kuş türünde

결과적으로 미국은 많은 난민을

Sonuç şu; ABD çoğu kez mültecileri sınır dışı edip

많은 사람들이 선택한 카드는

çünkü çoğu insanın seçtiği kart

주변에서 많은 도움을 주셨고

Çevremde uygun bir destek buldum

너무 많은 열량을 소비했어요

Burada çok fazla kalori yakılıyor.

너무 많은 칼로리를 소비했어요

Burada çok kalori yakılıyor.

많은 이들이 경험하지 못하니까요.

herkesin yaşadığı bir ayrıcalık değil.

우리에게는 많은 변화가 필요합니다.

Bir sürü değişime ihtiyacımız var.

엄청나게 많은 빙하가 있죠.

Bölgede çokca buz var.

하지만 많은 행성들의 운명은

Belki de pek çok gezegenin kaderinde

저는 너무나 많은 시간을

Beni şeytanlaştırmaya çalışanlara,

많은 연결이 완전히 끊어졌습니다.

tüm bu bağlantılar tamamen ortadan kalktı.

많은 사업이 사라질 것입니다.

pek çok işletme gitmiş olacak.

사업간의 많은 연결이 끊어졌습니다.

İşletmeler arasındaki bağlantıların çoğu koptu.

많은 장애물이 있다 할지라도

birçok engel olsa da

많은 남성들은 제 친구 루이스처럼

Birçok erkeğe göre, arkadaşım Louis gibi,

사람들이 많은 곳으로 외출할 때

Dışarıda olduğumda

또한 많은 국가에는 음식이 거의

Birçok ülkede besleyici gıda yetiştirmeye çok az imkân veren veya hiç imkân vermeyen

당시 많은 사람이 목숨을 잃어나갔는데

o dönemde, haksız HIV ilacı patentlerine yasal olarak

가능한 많은 남학생을 교사로 키워낸다면

olabildiğince çok erkeği öğretmenliğe yönlendirmek.

점점 더 많은 이익배당과 순수익이

ve orada giderek artan biçimde, hisse kârları ve net gelirler

많은 사람들이 감정을 예술로 표현합니다.

Birçok sanatçı duygularını sanatına koyar.

특히, 많은 중앙 아메리카 원주민이

Özellikle, artık çiftçilikle geçinemeyen

많은 이들이 심장을 영혼의 자리이자

Pek çok kişi tarafından ruhun merkezi olarak düşünüldü,

많은 보호 활동가들은 오랑우탄의 공격이

Birçok çevreci, ender orangutan saldırılarını

이 영상을 본 많은 분들은

Bu videoyu izleyen bir sürü insan olacak

더 많은 규제 아니면 제도일까요?

Daha fazla kural mı? Daha fazla sistem mi?

많은 사람에게 도움이 될 겁니다

Bu birçok kişiye yardımcı olacak.

20년보다 더 많은 시간이 지난

Yirmi yıldan uzun bir süre sonra,

더 많은 기대를 받는다고 생각합니다.

onlardan daha iyi yapmaları bekleniyor.

많은 여성들이 큰 정신적 고통과

Birçoğu hayatlarında çok fazla travmaya,

저는 많은 여성들이 배운대로 행동했습니다.

Ben çoğu kız ve kadının yapmayı öğrendiğini yaptım.

아무리 많은 가상현실 장비들을 이용해

Yüzlerine kaç tane sanal VR gözlüğü yapıştırırlarsa yapıştırsınlar

그보다 더 많은 것을 얻었죠.

çok daha fazlasına sahip oldum.

많은 의견이 떠오를 것이라 생각합니다.

demek istediğim çok fazla seçenek aklıma geliyor.

많은 것이 전전두엽과 관계 있는데

Gözlerimizin üzerinde yer alan

우리는 알고리즘에 많은 투자를 했습니다.

Yaptığımız şey algoritmaya oldukça fazla yatırım yapmak,

많은 사람들이 아침마다 뉴스를 접하며

İnsanların pek çoğu sabah haberlerini

‎많은 선인장이 밤에만 꽃을 피우죠

...pek çok kaktüs sadece gece çiçek açar.

‎많은 동물이 수 km를 걸어옵니다

Çoğu kilometrelerce yol tepmiştir.

많은 물질들을 볼 수 있습니다.

bunlar ufak kümecikler.

토양에는 더 많은 탄소가 있습니다.

Toprakta, dünyadaki bitki örtüsünün

우리 주위에는 많은 풍경이 있습니다.

Etrafımızdaki açık alanda çok şey var

수 세기 동안 많은 마술사들이 해왔어요.

bazı psikolojik teknikler.

SARS보다는 훨씬 더 많은 감염자가 있죠.

SARS'ta olandan çok daha fazla enfekte olmuş insan var.

학생, 학부모, 교사들은 많은 문제에 직면합니다.

Öğrenci, ebeveyn ve öğretmen birçok sorunla uğraşıyor.

많은 것들을 날려버릴 수 있는 외에도

bu tür siyah topların yanında

그 과정에서 아주 많은 실수가 있었습니다.

Bu yolda giderken birçok güncel hata yapıldı.

전 세계의 열정 넘치는 많은 젊은이들처럼

Dünyanın her yerindeki başarılı genç insanlar gibi

그러나 많은 사람들에게 다른 대안은 없습니다.

Ama çoğu için alternatif daha kötü.

많은 경우 법적인 도움을 기대하기 힘들만큼

ve çoğu yasal bir yardıma çok uzaktaki

그 많은 연구들이 같은 것을 나타내고

pek çok çalışma aynı şeyi gösteriyor.

물론, 고대에는 매우 많은 노예제도가 존재했습니다.

Antik dünyada da her türlü kölelik vardı elbette

또한 많은 정치인들이 사용하는 전략이기도 합니다.

Ve bu, birçok siyasetçinin de kullandığı bir taktik.

놀라운 일이었죠, 상당히 수줍음 많은 친구거든요.

önünde bunun hakkında konuştu ve çok utangaçtı.

제가 많은 걸 가르쳐줬다고 게리는 말하겠지만

ve kamu politikası hakkında çok şey öğrettiğimi söylerdi.

많은 사람이 호흡 반사 때문에 익사합니다

Çoğu insanın boğulmasının sebebi nefes refleksine karşı koyamamaktır.

많은 경우 문명을 찾으려고 할 때

Ve genelde, medeniyeti bulmaya çalışırken,

서둘러서 더 많은 생물을 잡아야 합니다

Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız.

많은 사람에게 도움이 될 겁니다 잘하셨습니다

Bu birçok kişiye yardımcı olacak. İyi işti.

제게 도움을 준 많은 사람 덕분에

Bir destekleyici insan ordusu sayesinde

우리에게는 많은 경제적, 환경적 변화가 필요합니다.

Ekonomik değişime ve çevresel değişime ihtiyacımız var.

많은 청소년들은 전자담배가 수증기를 배출하기 때문에

Birçok genç, bu cihazların su buharı ürettiğini

완벽주의가 많은 정신 질환의 원인이란 걸요.

mükemmeliyetçilik birçok psikolojik soruna ev sahipliği yapar

그 과정에서 우리는 많은 것을 배웠습니다.

Oynayarak, çok şey öğrendik.

그렇지 않으면, 사회의 많은 문제들을 위해

çünkü aksi takdirde, şu anda yüzleştiğimiz bu birçok davaya

많은 사람들은 서로 연계된 병원들에 다니면서도

Anlaşmalı hastanelere gidip anlaşma dışı faturalar alan

이를 해결하기 위한 많은 시도가 있었습니다.

Elbette pek çok çözüm denendi --

사실이라면 충분히 많은 증거들로 뒷받침 되는가?

Eğer doğruysa bunu destekleyen geniş ölçekli bulgu var mı?

많은 아시아 경제가 경제 발전에 있어서

dahil olmak üzere pek çok Asya ekonomisinin

벌써 많은 답변들이 올라 오고 있네.

Burada henüz şimdiden bir sürü cevap görüyorum.

우리의 국가적 특징의 핵심적인 많은 요소들은

Kendi ulusal kimliğimizin parçası olarak gördüğümüz pek çok şey

만약 은하계에 엄청나게 많은 행성이 있다면

Eğer bir galaksi bir trilyon gezegen barındırıyorsa

더 많은 교육자 중심의 단체가 필요합니다.

ve eğitimci merkezli organizasyonlara ihtiyacımız var.

인구 당 많은 비율의 사람을 수감합니다.

daha fazla insan hapsediyor.

그들은 많은 시간을 할애하여 기적이 일어나기를

Hayatlarında ilahi müdahaleler ve mucizeler olması için

많은 사람들은 부정적인 단어로 생각하고 있습니다.

Bunun, birçoğumuz için kötü ve karanlık bir kelime olduğundan şüpheleniyorum.

심지어 여전히 많은 기억들이 흐릿흐릿 합니다.

şu an hâlâ çoğu hayal gibi.

10살 짜리 아이에게 많은 일들이 일어났습니다.

10 yaşındaki küçük aklımdan çok şey geçiyordu.

많은 사람들이 밖에서 아수라장을 구경하는 동안

Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken