Translation of "되는" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "되는" in a sentence and their turkish translations:

말도 안 되는 착각입니다

Bu, tamamen yanlış.

2000종류 가까이 되는 자두가,

yaklaşık iki bin çeşit erik

위험하다고 생각하게 되는 것입니다.

Bütün halkın veya etnik gurubun

제 꿈은 종군기자가 되는 것이었습니다.

Hayalim bir savaş muhabiri olmaktı

어떤 증거가 되는 것은 아니고

Bu hiçbir şeyin kanıtı değil.

제 꿈은 배우가 되는 것이었죠.

Benim hayalim aktris olmaktı.

시력을 잃은지 10년째 되는 날이었습니다.

görme yetimi kaybetmenin 10'uncu yıldönümünde tamamladım.

다른 분야도 적용이 되는 일일까요?

Başka alanlara da transfer edilmeli mi?

정기 월 기증자가 되는 것은 어떠세요?

Düzenli bağışçı olmayı düşünür müydünüz?

신경질환을 가진 사람들에게 도움이 되는 테크놀로지.

Hayatı herkes için eşit derecede zorlayıcı yapmak için

도움을 청해야겠어요 안 먹었어도 되는 건데

Yardım çağırmamız gerekiyor. Bu almaya değer bir risk değildi.

저에게 도전이 되는 것은 항상 똑같았습니다.

성인이 되는 관문 앞에 서 있습니다.

yetişkin olmak üzere.

우리의 집이 미래에는 병원이 되는 것이죠.

Geleceğin hastane yatağı kendi evlerimizde olacak.

"엄청 도움이 되는 영화였어. 엄청 특별했어."

"Bu alışılmışın dışındaydı,

심지어 결국 게이가 되는 아이들에게서도 말이죠.

hatta daha sonra eşcinsel olduğunu anlayan çocuklar tarafından bile.

전체적으로 보면, 이산화탄소를 줄이게 되는 것이죠.

Yani süreç karbon negatif.

접촉하게 되는 물건들에 대한 위험성이 높아지겠죠."

...(bulaşma) şansınız fomitlerden çok daha yüksektir."

압축이 잘 되는 스펀지 고무랍니다. 정말 재밌어요.

Bunlar sıkışabilir kauçuk süngerden yapılmış, çok eğlenceli.

여러분의 입 모양이 “오” 모양으로 되는 이유는

İşte bu yüzden ağzın “o” şeklini alır.

마키아벨리는 서양에서는 종종 조롱의 대상이 되는 인물이지만,

Machiavelli, Batı'da genellikle alay edilen bir kişilik,

4조 달러나 되는 돈이 버려지고 있다는 거예요.

4 trilyon dolarlık bir değer ortaya çıkarmış oluruz.

거기서 정의가 실현된다고 알게 되는 그런 곳이죠.

ve adaletin burada sağlanacağını bildiği yer.

미국에서 가장 논란이 되는 화제 중 하나였습니다.

Amerika'daki yaşamın en kutuplaştırıcı konusuydu.

합쳐지고 성장하며 더 큰 은하계들이 되는 것입니다.

kaynaşıp büyür ve daha büyük galaksiler oluştururlar,

정부가 개입해서 법이랑 규제도 만들게 되는 거야.

devlet araya girer ve bu hareketi kanunlarla düzenler.

때때로 고정형 사고방식을 갖게 되는 분들이 계시다면

Zaman zaman, sabit zihniyete sahip olabilecekler için,

정치 전문기자나, 경제 전문 기자가 되는 것을 말합니다.

siyaset muhabirliğine veya iş dünyası muhabirliğine.

신자유주의 경제학의 근간이 되는 핵심 가정 중 첫번째는

Bir numaralı neoliberal ekonomi varsayımı:

주술사로부터 혹은 금기시 되는 과일을 먹은 결과로부터 말이죠.

mesela cadı bir doktor veya tabu bir meyve yemenin sonucu olarak.

결과적으로 PTSD를 겪으면 극도로 감정이 격해지게 되는 겁니다.

çünkü hipokampüs nesne, konum ve zaman bilgisini depolamıyor.

체력을 잃어선 안 되는 환경이 있다면 바로 정글입니다

Doğada gücünüze ihtiyaç duyduğunuz bir yer varsa orası kesinlikle ormandır.

‎볼주머니에다 몸무게의 ‎10%나 되는 먹이를 채워 넣습니다

Yanak keseleri, vücut ağırlığının yüzde onuna kadar taşır.

하지만 수분을 섭취해도 되는 불쏘시개라면 저 커다란 금호선인장보다는

Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır ve bu bitkinin sıvısını almak

올바로 쓸 줄만 안다면 필요시에 구원의 손이 되는 겁니다

ama onu doğru şekilde kullanmayı bilirsek ihtiyacımız olduğunda bizi kurtarabilir.

하지만 모든 사람이 베네수엘라를 떠날 여건이 되는 것도 아니고

Fakat herkesin ülkeyi terk edecek maddi durumu yok.

아주 어린 나이인 저에게 탐험가가 되는 것의 의미를 보여주었습니다.

Çok küçük bir yaşta bir kâşif olmanın ne demek olduğunu bana gösterdi.

이제 그 가치를 인정받게 되는 건 인간의 창의성이 아닌

insanlar artık yaratıcılıklarıyla değerlendirilmiyorlar.

‎자기 몸집의 열 배나 되는 ‎사냥감도 쓰러뜨릴 수 있죠

Kendinden on kat büyük avları indirebilir.

문제가 되는 건 아래로 내려가면 방향을 유지하기 힘들단 거죠

Bunun zor olan yanı, aşağıdayken yönümüzü belirlemek olacak.

전력 발전에서 생산되는 가스 방출량이 0이 되는 것은 물론

sadece elektrik üretiminden kaynaklı emisyonların tamamını durdurmakla birlikte

여러분은 기업의 락 스타가 되는 길에 이미 계시는 거예요.

kurumsal bir yıldız olma yolundasınız demektir.

그렇게 그는 드레퓌스의 간첩활동의 뒤를 잇게 되는 격이 되고 말았죠.

ve Dreyfus'un bıraktığı yerden casusluk çalışmalarını devam ettiriyor.

이게 바로 당신의 일을 이야기할 때 하면 안 되는 방식이에요.

Kastım, "Bu, işinizi insanlara nasıl anlattığınız ile ilgili değil

개인 차원의 일들이 시간이 지나며 세계적으로 영향을 미치게 되는 거죠.

Dünya genelinde ve zaman içerisinde bireysel seviyede neler oluyor?

‎퓨마 눈 속의 거울 같은 세포들이 ‎얼마 안 되는 빛을 증폭시킵니다

Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.

그래서 웃음소리가 멋진 것 일때, 미소 또한 좋은 것이 되는 거예요.

Kahkaha harikadır ama gülümsemek de iyidir.

‎그러나 5m나 되는 쥐가오리조차 ‎바다에서 가장 큰 어류 앞에서는 ‎명함도 못 내밉니다

Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.

사막에서 가장 중요한 건 수분 섭취에 도움 되는 걸 항상 찾아보는 겁니다

Çöldeki en önemli şeylerden biri, su bulabileceğiniz şeylere karşı gözünüzü açık tutmaktır.

‎반세기가 채 안 되는 ‎과거에만 해도 ‎여기서 비단수달을 보는 건 ‎상상할 수 없었죠

Son 50 yıla yakın bir süredir onları burada görmemiz imkânsızdı.

피부에 닿기만 해도 화끈거리고 물집이 생길 수 있죠 하지만 수분을 섭취해도 되는 불쏘시개라면

Derinize değmesi bile ani yanıklara ve su toplamalarına yol açar. Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır

‎몸무게가 표범의 ‎두 배나 되는 수컷 돼지는 ‎만만치 않은 경호원입니다 ‎위험을 무릅쓸 가치는 없습니다

Parstan iki kat ağır olan erkek domuzlar korkulası korumalardır. Riske girmeye değmez.