Examples of using "길을" in a sentence and their turkish translations:
Aşağıya inmenin yolunu bulmalıyım.
Yol boyunca şarkı söylüyorum.
Dişi, yolu çok iyi biliyor.
Haliçten iyice uzaklaştı.
Gözünüzü toptan ayırırsanız hemen kaybolursunuz.
diye bir şaka yapsa cevabım şu olur:
İnşa ettiğimiz yollar
"Sende kaybolduysan"
Maymunumuz zifiri karanlıkta kayboldu.
halatla aşağı inip o yoldan mı gidelim?
Çoğu zaman geldiğiniz yolu işaretlemek de iyi bir fikirdir.
etrafından dolanmayı bırakalım.
Tamam, başka bir yol bulup bulamayacağımıza bir bakalım.
Burada kaybolmak çok kolay. Akıllıca kararlar vermemiz gerekiyor.
"nereye gideceğimi bilmiyorum"
Hiç değilse evin yolunu bulabilecek.
...günler uzar ve karanlık yerini aydınlığa bırakır.
kurtarılıp kurtarılmayacağımız net değil.
Sherpa 53 yıldır yollar inşa ediyor.
Bu sayede, Türkiye 1952’de NATO’nun ittifakına katıldı.
diğer yolun aktivasyonu ise olumsuz duygular ve kaçınmalara yol açıyor.
Böyle tünellerde ilerlerken kaybolmak hiç eğlenceli değildir.
"sadece yürümeye devam etmeliyim."
Ne zaman geçeceklerini çözecek kadar akıllılar.
Parlak yıldızlar ile takımyıldızlarının. Böylece nokta atışıyla yerini bulur.
öyle sağlam bir yol yaptım ki küçük araçlar bile güvenle geçebilir.
Başladığımız yere dönüp farklı bir yol izlemek ve enkazı o şekilde bulmak istiyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.
Önlerinde çok zor bir yol var. Ama stratejileri böyle. Hızlı yaşa, genç öl.