Translation of "時には" in Turkish

0.032 sec.

Examples of using "時には" in a sentence and their turkish translations:

六時には戻るよ。

Ben altıda geri döneceğim.

オフィスに戻った時には

İnsanlar ofise döndüklerinde

手を繋いだ時には

ellerim ellerinde

大抵10時には寝るよ。

Genellikle saat onda yatağa giderim.

- 悲しい時には泣けばいい。
- 悲しい時には泣いていいんだよ。

Üzgün olduğunuzda ağlamak sorun değil.

いつも9時には寝ます。

Ben düzenli olarak saat dokuzda yatmaya giderim.

7時か8時には帰ります。

Yedi ya da sekize kadar döneceğim.

ホーマーも時には居眠りをする。

Homer bile bazen başıyla selamlar.

時には暴力に発展します

hatta bazen şiddete sebep oluyor.

そして人に見られる時には

Ve insanlar baktığında,

時にはそうかもしれません

Belki bazen.

ミミズも時には土壌に有益です。

Kurtlar bazen toprağa yararlıdır.

- 11時に寝る。
- 11時には寝ます。

Ben on birde yatağa giderim.

時には人生が辛くて難しい。

Yaşam bazen zor ve acı doludur.

ボブは6時には帰っています。

Bob altıda evde olacak.

建築家の生活では 朝10時には

Bir mimarsanız sabah 10'da

犬は時には危険な動物である。

Bir köpek bazen tehlikeli bir hayvandır.

海で泳ぐ時には注意しなさい。

Denizde yüzerken dikkatli olmalısın.

今日の夕方6時にはできます。

Bu sabah altıya kadar hazır olacak.

着いた時にはトムはいなかった。

Ben vardığımda Tom orada değildi.

- 次に彼女が来る時には、家にいます。
- 次に彼女が来る時には、家にいるつもりです。

Onun bir sonraki gelişinde evde olacağım.

家を出る時には晴れていました。

Evden ayrıldığımda hava güzeldi.

ラッシュアワー時にはもっとバスが出るべきだ。

Acele saatler boyunca daha fazla otobüs olmalı.

通常は脊椎 時には肋骨にまで伸び

genelde omurgayı, bazen de kaburgaları --

緊急の時には警察へ電話しなさい。

Acil bir durumda, polisi arayın.

父は8時にはめったに帰宅しない。

Baba nadiren sekizden önce eve gelir.

休暇で時には海外に出かけますか。

Tatillerinizde bazen yurt dışına çıkıyor musunuz?

次に彼女が来る時には、家にいます。

O daha sonra geldiğinde ben evde olacağım.

時にはうまくいかないことがある。

Arada bir her şey yanlış gider.

私たちは時には過ちを犯すものだ。

Zaman zaman hatalar yapmak zorundayız.

彼は六時にはここへくるはずです。

6:00'da buraya gelecek.

皆さんが この後 お帰りになる時には

Bu yüzden, bugün bu odadan ayrıldığınızda,

選ぶ時にはどこを 見ているんですか?」

Aradığınız nitelikler nedir?"

時には 失ったものに 未練も感じます

Bazen kaybettiklerimiz için üzülürüz.

‎だが満潮時には ‎別の危険が浜に来る

Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.

道路を渡る時には車に注意しなさい。

Yoldan karşıya geçerken arabalara dikkat et.

目が覚めた時にはもう日が高かった。

Ben kalktığımda, gökyüzünde güneş zaten yüksekti.

また時にはとても重い映画を求めます

Başka zaman da insanlar yoğun dolu dolu filmler izlemek ister.

可能な時にはいつでも森の復元に務め

ormanları mümkün olduğunca eski haline getirerek,

危険な時には先生と連絡を取りなさい。

Bir krizde öğretmenin ile temas kurmalısın.

握手をする時には、視線を合わすべきだ。

El sıktığımız zaman göz göze gelmeliyiz.

まさかの時にはあなたを助けてやろう。

İhtiyacın olduğunda yanında olacağım.

彼は仕事中ですが、7時には帰宅します。

O şimdi iş başında ama yedide eve gelecek.

君が困った時には僕が助けてあげるよ。

Zorlukların olduğunda sana yardımcı olacağım.

いくら遅くても8時には着くでしょう。

En geç sekize kadar gelecek.

- 教室に着いた時には、彼女はもういませんでした。
- 教室に来た時には、彼女はすでにいませんでした。

Sınıfa vardığımda o artık orada değildi.

時には 公衆の面前であったとしてもです

hatta bazen açıkça yapıyorum.

火事の時にはこの出口を使ってください。

Bir yangın olduğunda, lütfen bu çıkışı kullanın.

誰にでも時には家庭内のもめごとはある。

Herkesin zaman zaman ailevi sorunları olur.

私は皿を洗う時にはきわめて不器用です。

Ben bulaşıkları yıkarken, sakarım.

今度来る時には、弟さんを連れて来なさい。

Gelecek defa geldiğinde, erkek kardeşini getir.

時には現実と幻想を区別するのは難しい。

Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.

その時には準備万端で望みたかったのです

hazır olmak için.

階段をおりる時には足元に気をつけなさい。

Merdivenlerden inerken adımlarına dikkat et.

緊急の時には何番に電話したらよいですか。

Acil bir durumda hangi numarayı aramam gerekir?

- 私は普通九時に寝る。
- ふだん九時には寝るよ。

- Genellikle dokuzda yatarım.
- Genellikle saat dokuzda yatmaya giderim.
- Ben genellikle dokuz da yatarım.

- 私は10時頃就寝します。
- 大体10時には寝ます。

Ben yaklaşık onda yatağa giderim.

スタジアムについた時には、試合はもう始まっていた。

Stada vardığımızda maç çoktan başlamıştı.

トムが到着した時には、コンサートは既に始まっていた。

Tom oraya vardığında konser çoktan başlamıştı.

君は時には子供の世話をしなければならない。

Zaman zaman çocuklara bakmalısın.

まさかの時にはすぐにこのボタンを押して下さい。

Acil durumda derhal bu düğmeye basınız.

彼女は遅くとも九時には帰宅せねばならない。

O en geç 9'a kadar eve gelmeli.

利口な人でも時にはぼんやりすることがある。

Akıllı insanlar bile bazen dalgındır.

人の立場になって考えることも時には必要だよ。

Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.

火事の時には、ガラスを割って赤いボタンを押して下さい。

Yangın durumunda, camı kırın ve kırmızı düğmeye basın.

良さそうにみえる馬でも時には弱ることもある。

İyi görünümlü bir at bazen yıkılabilir.

帰る時には間違いなく火の始末をしてください。

Lütfen eve gitmeden önce ateşi söndürmeyi unutma.

この種の機械を使う時には、皮の手袋は必需品だね。

Bu makinelerle çalıştığında bir çift deri eldiven bir zorunluluktur.

あなたは時には妹さんにおこづかいをあげますか。

Ara sıra kız kardeşine para verir misin?

ふつうホットケーキは粉砂糖、バター、時にはシロップとともに出されます。

Krepler pudra şekeri ve tereyağı ve bazen şurup ile servis edilir.

何らかの決定をする時には自身の動機をよく考えよ。

Karar verirken kendi motivasyonunu yansıt.

彼は私が訪問した時には宿題を終えてしまっていた。

Ona uğradığımda ev işini bitirmişti.

彼は今仕事に行っていますが、7時には戻ってきます。

O şimdi işte fakat yedide dönecek.

だれもが時には憂うつになる権利を与えられている。

Herkes ara sıra karamsar olma hakkına sahiptir.

私がそこへ着いた時にはダンス・パーティーはすでに始まっていた。

Oraya gittiğimde dans çoktan başlamıştı.

困った時には、あなたは私をあてにすることができる。

Başınız belada olduğu zaman, bana güvenebilirsiniz.

そして 時には悲しみや失望も 含まれるかもしれません

ve evet, bazen de üzüntü ve hayal kırıklığı.

‎時には特別な光のショーが ‎繰り広げられる ‎波が光っている

Deniz bazen çok özel bir gösteri sahneye koyar. Işıltılı gelgitler.

時には 想像さえしていなかった 方向から吹いてきます

ve bazen de hayal bile edemeyeceğiniz yönlerden eser.

スピーチをお願いされた時には、喜んでやらせていただきます。

Onlar bir konuşma yapmamı isteselerdi memnun olurdum.

私が目を覚ました時には、他の乗客はみんな降りていた。

Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.

時には 人生で 明らかな理不尽さを 感じることもあります

bazen hayat açıkça adaletsiz olabilir.

- 危険な時には赤ランプが点きます。
- 危機の際には赤ランプが点灯する。

Kırmızı lamba tehlike halinde yanar.

- 弘法も筆の誤り。
- 猿も木から落ちる。
- ホーマーも時には居眠りをする。

- Kodaman Homer'in bile bazen başı öne eğilir.
- Herkes bir gün tökezleyebilir.
- Herkesin işi bir gün ters gidebilir.

- 明日の朝は7時に起きなさい。
- 明日の朝は、7時には起きてよ。

Yarın sabah yedide kalk.

私の叔父がアメリカへ立つ時には、空港に多くの人が見送りに来た。

Amcam Amerika'ya gittiğinde, birçok kişi havaalanında onu görmeye geldi.

最後にトムと話した時には、ボストンに行く予定はないって言ってたよ。

Tom'la en son konuştuğumda, o Boston'a gitmeyi planlamadığını söyledi.

トムがようやく家にたどり着いた時にはもう夜遅くなっていた。

Tom sonunda eve geldiğinde gece geç saatti.

- 出る時にドアをお閉めください。
- 出て行く時には、ドアを閉めて下さい。

Lütfen giderken kapıyı kapa.

我々が駅に着いた時には、乗るはずの列車はもう出てしまっていた。

İstasyona geldiğimizde trenimiz zaten yola çıkmıştı.

- 私の父はいつもは6時に帰宅します。
- 父は大抵6時には帰宅します。

- Babam genellike eve altıda gelir.
- Babam genellikle altıda eve gelir.

トムは酔っ払うと、しらふの時には食べないものまでいろいろと食べる。

Tom sarhoş olduğunda ayıkken yemeyeceği bir sürü şeyi yiyecektir.

- 学校に着いたとき、競争は終わっていました。
- 私が学校に着いた時には、そのレースは既に終わっていた。
- 私が学校に着いた時には、その競技は終わってしまっていた。

Ben okula vardığımda yarış zaten bitmişti.

- 出かける時には、鍵をかけて下さい。
- 出かけるときは、ドアに鍵をかけて下さい。

Lütfen giderken kapıyı kilitle.

宿題はたくさんあるが、それでも私は今夜の9時にはテレビを見ているだろう。

Çok ödevim olmasına rağmen bu akşam saat dokuzda televizyon seyrediyor olacağım.

誰かが無理してまであなたを手伝ってくれた時にはお礼状を書きなさい。

Biri sana yardım etmek için zahmete katlandığında bir teşekkür notu yazın.

More Words: