Translation of "女の子?" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "女の子?" in a sentence and their turkish translations:

エミはよい女の子だ。

Emi iyi bir kız.

- 髪の長いその女の子がメアリーです。
- そのロングヘアの女の子はメアリーです。

Uzun saçlı kız Mary'dir.

ダイヤモンドは女の子のベストフレンドです。

Elmaslar bir kızın en iyi arkadaşlarıdır.

女の子は髪を洗った。

Kız saçını yıkadı.

- あの女の子に気があるのかい。
- あの女の子に興味があるの?

O kız ile ilgileniyor musunuz?

あの女の子は誰だろう。

Şu kız kim acaba.

健は女の子に親切です。

Ken kızlara karşı naziktir.

女の子から電話が来た。

Bir kızdan bir telefon görüşmesi vardı.

メアリーは美しい女の子です。

Mary güzel bir kız.

僕は女の子が好きです。

- Kızları seviyorum.
- Kızları severim.

ルーシーはかわいい女の子だ。

Lucy oldukça küçük bir kız.

女の子もオナニーってするの?

kızlar da mastürbasyon yapar mı?

- 気取る女の子は嫌いだ。
- お高くとまってる女の子は嫌いなんだ。

Fiyaka yapan kızlardan hoşlanmam.

- その女の子は男の子のように見える。
- あの女の子、男の子みたい。

Şu kız bir erkek çocuğu gibi görünüyor.

- 彼はきれいな女の子と結婚した。
- 彼はかわいい女の子と結婚した。

O güzel bir kız ile evlendi.

‎彼女の子供かもしれない

Onun yavrularından biri olabileceğini hayal ettik.

女の子達はどこにいるの?

Kızlar neredeler?

ベティはかわいい女の子だね。

Betty şirin bir kız, değil mi?

彼女は親切な女の子です。

O nazikr bir kız.

彼女は女の子だが、勇敢だ。

O, bir kızdır, ama o cesurdur.

あなたが女の子だからよ。

Sebebi senin bir kız olmandır.

カーテンに女の子の影が映った。

Perdede bir kızın silueti belirdi.

女の子とキスしたことある?

Hiç kız öptün mü?

女の子って不思議だよね。

Kızlar bazen gariptir.

女の子は音楽が好きです。

O kız o müzikten hoşlanır.

この玩具は女の子むけだ。

Bu oyuncaklar kızlar için uygundur.

あの女の子達を見なさい。

Kızlara bak.

- 長い髪をした女の子に会いました。
- 長い髪の女の子なら見かけたよ。

Ben uzun saçlı bir kız gördüm.

虫を怖がる10代の女の子を

veya bir gün böceklerden korkan bir genç kızın

女の子が生まれたのですが

Ben kız olunca da

女の子は人形を抱きしめた。

Kız, bebeğini kucakladı.

その女の子は母と似ていた。

Kız annesine benziyordu.

その女の子は部屋に入った。

Kız odaya girdi.

その女の子は指先が器用だ。

Kız parmakları ile yeteneklidir.

彼女はかわいい女の子です。

O güzel bir kız.

男の子ですか女の子ですか。

O, bir erkek mi yoksa bir kız mı?

いい女の子紹介してやろう。

Seni güzel bir kızla tanıştıracağım.

女の子はわっと泣き出した。

Kız gözyaşlarına boğuldu.

女の子達はゲームをして遊んだ。

Kızlar oyun oynayarak eğlendi.

彼は女の子に微笑みかけた。

O, kıza gülümsedi.

女の子はその犬が好きです。

O, o köpeği sever.

女の子は男の子より早熟だ。

Kızlar erkeklerden daha hızlı olgunlaşırlar.

トムと話している女の子は誰?

Tom'un konuştuğu kız kim?

女の子は皿洗いがいやだった。

Kız bulaşıkları yıkamayı sevmiyordu.

ナンシーは最初に来た女の子だった。

Nancy gelen ilk kızdı.

ドアの所にいる女の子はルーシーです。

Kapıdaki kız Lucy'dir.

たいていの女の子はやさしい。

- Kızların çoğu naziktir.
- Çoğu kızlar naziktir.

その女の子は母親に似ている。

Şu kız annesine benziyor.

その女の子達は、とても忙しい。

- Kızlar, arılar kadar meşguller.
- Kızlar arılar gibi meşguller.

彼女はかわいい女の子ですか。

O güzel bir kız mı?

ピンクは女の子のためにあるのよ。

Pembe kızlar içindir.

女の子の指がドアにはさまった。

Bir küçük kız parmaklarını kapıda sıkıştırdı.

ジョンと話している女の子はスーザンだ。

John'la konuşan kız Susan'dır.

女の子はスーパーで牛乳を買います。

Kız süpermarkette süt alıyor.

彼女は双子の女の子を生んだ。

O, ikiz kızlar doğurdu.

彼女はきのう女の子を産んだ。

Dün bir kız çocuğu doğurdu.

その女の子を救ったのはトムだ。

Kızı kurtaran Tom'du.

- メグはジーンズをはいていた唯一の女の子だった。
- メグだけがジーンズをはいていた女の子だった。
- ジーンズを着用していた女の子は、メグただ一人だった。
- メグはジーパンをはいていたただ一人の女の子だった。

Meg kot pantolon giyen tek kızdı.

- 黄色いレインコートを着ている女の子はだれですか。
- あの黄色いレインコートの女の子って誰なの?

- Sarı yağmurluk giyen kız kim?
- Sarı yağmurluklu kız kim?

- 一般的に、小さな女の子は人形が好きだ。
- 一般に小さい女の子は人形が好きだ。

Genel olarak küçük kızlar bebekleri çok severler.

- 女の子は可愛い人形を持っている。
- その女の子はかわいい人形を持っている。

O kızın güzel bir bebeği var.

- 小さな女の子は概して人形が好きだ。
- 小さい女の子はたいてい人形が好きだ。

Küçük kızlar genellikle oyuncak bebeklere bayılır.

- その女の子は手に望遠鏡を持っていた。
- その女の子は手に双眼鏡を持っていた。

Kızın elinde bir teleskobu vardı.

ミホは私が一番好きな女の子です。

Miho en çok hoşlandığım kızdır.

メアリーは気持ちのやさしい女の子だ。

Mary duygu yüklü bir kız.

パーティーには50人以上の女の子がいた。

Partide elliden fazla kız vardı.

ナンシーはクラスで一番背が高い女の子だ。

Nancy sınıfında en uzun boylu kız.

その女の子は先生に質問をした。

Küçük kız öğretmenine bir soru sordu.

その歌手は女の子に人気がある。

O şarkıcı kızlar arasında popülerdir.

私は女の子に惚れたことがない。

Ben hiçbir kıza âşık olmadım.

昨日来た女の子は知らなかった。

Dün gelen kız bana bir yabancıydı.

淳子ちゃんはかわいい女の子だ。

Junko güzel bir kız.

ジェーンはたいへん魅力的な女の子だ。

Jane en çekici bir kız.

美しい女の子が僕の隣に座った。

Güzel bir kız yanıma oturdu.

昨日会った女の子が大好きです。

Dün tanıştığım kızı seviyorum.

トムさんはビキニの女の子を見ていた。

Tom bazı bikinili kızlara bakıyordu.

女の子たちがトムのことを笑った。

Kızlar Tom'a güldüler.

- ブルーのコートを着ている女の子は私の娘です。
- 青い外套を着ている女の子は私の娘です。

Mavi bir ceket giyen kız benim kızım.

女の子はほとんどみんなやさしい。

Neredeyse tüm kızlar nazik.

女の子はお互いに向き合っている。

Kızlar birbirlerine bakıyorlar.

何て愛くるしい女の子なのだろう!

Ne kadar tatlı bir kız çocuğu!

ほかの女の子たちはどこにいるの。

Diğer kızlar neredeler?

その女の子はただ泣くだけだった。

Küçük kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

その家族には5歳の女の子がいた。

Ailede beş yaşında bir kız vardı.

誰も新入りの女の子に親切だった。

Herkes yeni kıza karşı cana yakındı.

あのジャンと話してる女の子、あれがスザンヌ。

Orada Jan ile konuşan kız Suzanne'dır.

慎也はかわいい女の子と結婚した。

Shinya güzel bir kız ile evlendi.

結婚した翌年に女の子が生まれた。

Evlendikten sonraki yıl bir kız bebeğim oldu.

More Words: