Translation of "分かります" in Turkish

0.067 sec.

Examples of using "分かります" in a sentence and their turkish translations:

分かりますか。

Anlıyor musun?

分かりますか?

Bunu anlıyor musun?

私には分かります

Sizleri gerçekten anlıyorum.

すぐに分かりますよ。

Onu hemen anlayacaksınız.

帰り道は分かりますか。

Eve giden yolu bulabilir misin?

さすが君は分かります。

- Tabii ki anlıyorsun.
- Tabii ki anlıyorsunuz.

その違いが分かりますか。

Farkı görebiliyor musun?

- 私の言っている意味が分かりますよね。
- 私の言う意味が分かりますか。

Demek istediğimi anlıyor musun?

自分の体重が分かりますか?

Kilonuzu biliyor musunuz?

襲撃すべきタイミングまで分かります

sizin ve ailenizin gelip gidişini izleyebilir.

明日雨かどうか分かりますか。

Yarın yağmur yağıp yağmayacağını söyleyebilir misin?

私の言う意味が分かりますか。

Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?

この例からもそれが分かります

Burada görebilirsiniz.

両方とも、日本語が分かりますか。

İkisi Japonca anlıyorlar mı?

あなたの言うことは分かります。

Ne demek istediğini anlıyorum.

Dollar Street の写真から それが分かります

Dollar Street sitesinde gezinirken göreceğiniz şey bu.

私の言いたいことが分かりますか。

Ne kastettiğimi biliyor musun?

彼女の言っていることは分かります。

Onun dediğini anlıyorum.

私の言っていることが分かりますか。

Amacımı açıklayabilir miyim?

写真でその男性が誰か分かりますか。

Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?

- 分かりますか。
- これに答えられますか?

Bunu cevaplayabilir misiniz?

でも、私は彼の言うことが分かります。

Ama ne dediğini anlıyorum.

皆さん分かりますか?おもしろいですね

Herkes görüyor değil mi? Havalı değil mi?

私の言っている意味が分かりますよね。

Ne demek istediğimi anlıyorsun, değil mi?

あなたが怖がっているのが分かります。

Korktuğunu görebiliyorum.

分かりますかと尋ねると彼はうなずいた。

Anlayıp anlamadığını sorduğumda başını salladı.

このメッセージが どんなに強烈だったか分かります

Bu mesajın ne kadar kuvvetli olduğunu biliyordum.

- 分かりますか。
- わかりますか。
- わかりましたか。

- Anlıyor musun?
- Anlıyor musunuz?

あなたはアメリカ人とカナダ人の違いが分かりますか。

Bir Amerikalı ve bir Kanadalı arasındaki farkı söyleyebilir misin?

サッカーがなぜ面白く 夢中にさせるのか分かります

yani futbolun neden bu kadar eğlenceli ve ilgi çekici olduğunu iyi biliyorum.

「すみません、英語が分かりますか?」「はい、少しだけ」

"Affedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?" "Evet. Biraz"

強調するために私が何をやったか 分かりますか?

Demek istediğimi vurgulamak için ne yaptığımı herkes görebiliyor mu?

周囲に他の物質がたくさんあるのが 分かります

Gördüğünüz üzere çevrelerinde bir sürü başka madde var,

なぜトムが怒っているのか、どなたか分かりますか?

Biri bana Tom'un neden kızgın olduğunu söyleyebilir mi?

- メアリーは中国語がわかります。
- メアリーは中国語が分かります。

Mary Çince'yi anlar.

これが本当に どれほど恐ろしい状況かが分かります

durumun ciddiyetini anlayabiliriz.

この写真を撮ったときに pHを測ったので分かります

Bunu biliyorum çünkü bu resim çekilirken pH değerini ölçüyorduk.

ここでも 免疫不全が 起こっていることが分かります

yani yine bağışıklık yetersizliğini gözlemleyebilirsiniz.

すみません、経済学部図書館ってどこか分かりますか?

Affedersiniz. İktisat Fakültesi Kütüphanesi nerede, biliyor musunuz?

私はいつも腕時計を持っているので時間が分かります。

Her zaman bir saat takarım böylece saatin kaç olduğunu bilirim.

- あなたは違いが分かります。
- その違いがわかるでしょう。

Farkı göreceksin.

- 何時だったか知ってるかい。
- 今日が何日か分かりますか?

Bugün hangi gün olduğunu biliyor musun?

地雷を踏まないように歩く 気持ちになるのも分かります

bir mayın tarlasından geçmek gibi hissettirdiğini biliyorum.

あなたがどうしてそこへ行きたくないのかが分かります。

Niçin oraya gitmek istemediğini anlıyorum.

アル・カポネのような凶悪マフィアへの 大衆の強い興味からも分かります

ve bize etkileyici gelen Al Capone gibi katil gangsterlere bakabilirsiniz.

どんな触れ方がよくないのか もっとはっきり分かりますし

ne tür bir dokunuşun kötü hissettirdiğini daha iyi bilebilirsiniz

- いま何時か分かりますか?
- 今何時か分かる?
- 今何時だか分かる?

Saatin kaç olduğunu biliyor musun?

分かります?なんか意味のある ことを言ってるみたいでしょう?

Ve gördünüz mü? Mantıklı olabilir gibi hissettiriyor, değil mi?

- 僕の言いたいことがわかる?
- 私の言いたいことが分かりますか。

Ne demek istediğimi biliyor musunuz?

- 画面下にツールバーが見えますか?
- 画面下にツールバーがあるのが分かりますか?

Ekranın alt kısmındaki araç çubuğunu görebiliyor musun?

なぜジョンがそんなに突然立ち去ったのかあなたには分かりますか。

John'un niçin aniden gittiğini anlayabiliyor musun?

私は言いました「ローターは曲がっていません 曲がっていたら分かります」

"Hayır aynakolu sapasağlam. Eğrilmiş aynakolu nasıl olur bilirim."

- すみませんが、今何時でしょうか。
- すみません、今何時か分かりますか?

Affedersiniz, saatin kaç olduğunu biliyor musunuz?

これらの惑星の軌道周期が とても簡単な比率であると分かりますね

Bu gezegenlerin yörüngeleri arasında pek çok basit oran var.

- この機械の使い方を知っていますか。
- この機械の使い方分かりますか?

Bu makineyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

- これらの機械の動かし方を知っていますか。
- この機械の動かし方って、分かりますか?

- Bu makineyi nasıl çalıştıracağını biliyor musun?
- Bu makineyi nasıl çalıştıracağınızı biliyor musunuz?

- 見逃すことはありませんよ。
- すぐわかりますよ。
- すぐに分かりますよ。
- きっと見つかりますよ。

Mutlaka görürsün.

- いったん駅に着けば、大丈夫道が分かりますよ。
- いったん駅に着けば、無事に行き方がわかりますよ。

İstasyona varır varmaz elbette yolu bulacaksın.

- あなたの表情から良い知らせがあるとすぐ分かります。
- 顔を見ただけでいいニュースがあるってわかるよ。

Yüzünüzdeki görüntüden, iyi haberiniz olduğunu söyleyebilirim.

- 猫をよく観察してみなさい。そうすればよくその猫のことがわかりますよ。
- お宅の猫を観察してご覧なさい。そうすればその猫の事がよく分かりますよ。

Sadece kedini izle ve onu tanıyacaksın.

More Words: