Examples of using "分かります" in a sentence and their turkish translations:
Anlıyor musun?
Bunu anlıyor musun?
Sizleri gerçekten anlıyorum.
Onu hemen anlayacaksınız.
Eve giden yolu bulabilir misin?
- Tabii ki anlıyorsun.
- Tabii ki anlıyorsunuz.
Farkı görebiliyor musun?
Demek istediğimi anlıyor musun?
Kilonuzu biliyor musunuz?
sizin ve ailenizin gelip gidişini izleyebilir.
Yarın yağmur yağıp yağmayacağını söyleyebilir misin?
Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?
Burada görebilirsiniz.
İkisi Japonca anlıyorlar mı?
Ne demek istediğini anlıyorum.
Dollar Street sitesinde gezinirken göreceğiniz şey bu.
Ne kastettiğimi biliyor musun?
Onun dediğini anlıyorum.
Amacımı açıklayabilir miyim?
Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?
Bunu cevaplayabilir misiniz?
Ama ne dediğini anlıyorum.
Herkes görüyor değil mi? Havalı değil mi?
Ne demek istediğimi anlıyorsun, değil mi?
Korktuğunu görebiliyorum.
Anlayıp anlamadığını sorduğumda başını salladı.
Bu mesajın ne kadar kuvvetli olduğunu biliyordum.
- Anlıyor musun?
- Anlıyor musunuz?
Bir Amerikalı ve bir Kanadalı arasındaki farkı söyleyebilir misin?
yani futbolun neden bu kadar eğlenceli ve ilgi çekici olduğunu iyi biliyorum.
"Affedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?" "Evet. Biraz"
Demek istediğimi vurgulamak için ne yaptığımı herkes görebiliyor mu?
Gördüğünüz üzere çevrelerinde bir sürü başka madde var,
Biri bana Tom'un neden kızgın olduğunu söyleyebilir mi?
Mary Çince'yi anlar.
durumun ciddiyetini anlayabiliriz.
Bunu biliyorum çünkü bu resim çekilirken pH değerini ölçüyorduk.
yani yine bağışıklık yetersizliğini gözlemleyebilirsiniz.
Affedersiniz. İktisat Fakültesi Kütüphanesi nerede, biliyor musunuz?
Her zaman bir saat takarım böylece saatin kaç olduğunu bilirim.
Farkı göreceksin.
Bugün hangi gün olduğunu biliyor musun?
bir mayın tarlasından geçmek gibi hissettirdiğini biliyorum.
Niçin oraya gitmek istemediğini anlıyorum.
ve bize etkileyici gelen Al Capone gibi katil gangsterlere bakabilirsiniz.
ne tür bir dokunuşun kötü hissettirdiğini daha iyi bilebilirsiniz
Saatin kaç olduğunu biliyor musun?
Ve gördünüz mü? Mantıklı olabilir gibi hissettiriyor, değil mi?
Ne demek istediğimi biliyor musunuz?
Ekranın alt kısmındaki araç çubuğunu görebiliyor musun?
John'un niçin aniden gittiğini anlayabiliyor musun?
"Hayır aynakolu sapasağlam. Eğrilmiş aynakolu nasıl olur bilirim."
Affedersiniz, saatin kaç olduğunu biliyor musunuz?
Bu gezegenlerin yörüngeleri arasında pek çok basit oran var.
Bu makineyi nasıl kullanacağını biliyor musun?
- Bu makineyi nasıl çalıştıracağını biliyor musun?
- Bu makineyi nasıl çalıştıracağınızı biliyor musunuz?
Mutlaka görürsün.
İstasyona varır varmaz elbette yolu bulacaksın.
Yüzünüzdeki görüntüden, iyi haberiniz olduğunu söyleyebilirim.
Sadece kedini izle ve onu tanıyacaksın.