Translation of "全員が" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "全員が" in a sentence and their turkish translations:

私達全員がです

hepimiz,

ジム以外全員が来た。

Jim'in haricinde herkes geldi.

全員が出席していた。

Hepimiz mevcuttuk.

学生全員が出席した。

Öğrencilerin hepsi mevcuttu.

乗組員全員が救助された。

Tüm mürettebat kurtarıldı.

今日はクラス全員が出席です。

- Bugün bütün sınıf burada.
- Sınıftaki herkes bugün burada.

クラブの全員が出席していた。

Kulübün her üyesi mevcuttu.

ほとんど全員が招待された。

Neredeyse herkes davet edildi.

夕食には家族全員がそろう。

Bütün aile akşam yemeklerinde buluşur.

私たち全員がホームシックにかかった。

Hepimiz vatan özlemi çekiyorduk.

家族全員が病気で寝ていた。

Bütün aile yatakta hastadır.

私のクラスは全員が勉強家です。

Bütün sınıfım çalışkan.

クラス全員が試験に受かったよ。

Sınıfımızdaki herkes sınavı geçti.

家族全員がよく似ているんだ。

Onun bütün ailesi öyledir.

ほとんど全員が既に帰宅した。

Neredeyse herkes zaten eve gitmişti.

クラス全員が新しい先生を待った。

Bütün sınıf yeni öğretmeni bekledi.

クラス全員がその試験に合格した。

Bütün sınıf testi geçti.

全員がトムに向かって駆けつけた。

Herkes Tom'a doğru koştu.

彼らは全員が名札を付けている。

Onların hepsi isim etiketi takıyor.

我々全員がその新計画に賛成する。

Hepimiz yeni plana katılıyoruz.

彼らの全員が希望を捨てなかった。

Hiç kimse umudunu kaybetmedi.

全員が仕事に誇りを持っています。

Tüm ekip, çalışmalarıyla gurur duyar.

クラブのメンバー全員が私と同じ意見だった。

Kulübün bütün üyeleri benimle anlaştılar.

本当に全員がもう出発しちゃったの?

Herkesin zaten gittiğinden emin misin?

我々全員が英語を話せるわけではない。

Hepimiz İngilizce konuşamıyoruz.

スタッフ全員が出席したわけではありません。

Tüm personel hazır değildi.

全員が受け入れられる解決策を探そう。

Herkes için kabul edilebilir bir çözüm bulalım.

諸君全員がそれを読まなければならない。

Hepiniz onu okumak zorundasınız.

学生全員が彼女を自分達の代表と認めた。

Bütün öğrenciler onu temsilcileri olarak tanıdılar.

私たち全員が座るのに十分な席があった。

- Hepimize yetecek kadar sandalye vardı.
- Hepimize yetecek yer vardı.

全員がその単語を暗記しなければならない。

Herkes kelimeleri ezbere öğrenmek zorunda.

彼の努力のおかげで、乗組員全員が救助された。

Onun çabaları sayesinde, tüm mürettebat kurtarıldı.

そういうわけでクラスの生徒全員が彼に賛成した。

Sınıftaki bütün öğrencilerin onunla aynı fikirde olmasının sebebi budur.

全員が 何も問題はないという 意見だったのです

Herkes durumun normal olduğuna karar kılmıştı.

学生の全員が計画に反対しているわけではない。

Tüm öğrenciler plana karşı değildir.

全員がそれらの単語を暗記しなければならない。

Herkes bu sözcükleri ezberlemeli.

私たち全員が 協力して 取り組むべき課題なのです

farklı insanların yan projesi gibi olduğunda hata yapıyoruz.

クラスのほとんど全員が謝恩会を開くことに賛成した。

Neredeyse sınıfta herkes öğretmenler için bir teşekkür partisi verme lehinde oy kullandı.

でもパーティーにいる全員が、迷惑な人とは思わないはずです。

Ancak partideki herkesin en kötü davranan kişi olduğunu söyleyemezsiniz.

- みんなその計画を承認した。
- 全員がその計画に賛成した。

Hepimiz planı onayladık.

彼らの全員が今日の会合に出席しているわけでもない。

Onların hepsi bugün toplantıda mevcut değil.

国民全員が どんな医療費がかかるか 事前に知れたとしたら?

Sağlık harcamalarında neyin ne kadar olduğunu baştan bilsek ne olurdu?

すぐに、炎がカプセルを破り、3人の宇宙飛行士全員が死亡しました。

Birkaç dakika içinde, alevler kapsülün içinden geçerek üç astronotu da öldürdü.

会社のクリスマスパーティーでは全員がタラフク食べたが、特にローストビーフときたらすごかった。

Hepimiz şirket Noel partisinde çok yemek yedik özellikle dana rosto.

- 私達全員が試験に通った。
- うちら全員、試験に合格したんだよ。

Hepimiz testi geçtik.

どんなことがあっても クラスの全員が 彼女のそばにいると気づいた時です

onun için orda olduğunu fark ettiğinde güçlü bir ders çıkarılmış oldu.

従業員全員が、自分の乗り物を万全な状態にしておくことになっている。

Her çalışanın kendi aracını mükemmel şekilde tutması gerekiyor.

26人全員が 、元フランス陸軍の主任歴史家であるレミ・ポート中尉からの専門家の指導を受けて

26'sının tamamı , Fransız Ordusu'nun eski baş tarihçisi Yarbay Rémy Porte'un uzman rehberliğinde,

26人全員が 、元 フランス陸軍の 主任歴史家であるレミ・ポート中尉からの専門家の指導を受けて

26'sının tamamı , Fransız Ordusu'nun eski baş tarihçisi Yarbay Rémy Porte'un uzman rehberliğinde,

- どの学生も自動車運転試験に合格した。
- 教習生全員が、運転免許試験に受かりました。

Her öğrenci sürücü testini geçti.

- 彼らはみんな、私がそこにいるのを見て驚いた。
- 彼ら全員が、私がそこにいるのを見て驚いた。

Onlar beni orada gördüklerine çok şaşırdılar.

More Words: