Examples of using "わかった。" in a sentence and their turkish translations:
Tamam. Özür dilerim.
Hayalet hikayesi korkunçtu.
- Sonunda gerçek bizim tarafımızdan öğrenildi.
- Sonunda gerçeği öğrendik.
- Sonunda gerçek bizim tarafımızdan bilinir hale geldi.
Onun gerçek olduğu ortaya çıktı.
Bir şey bulursan beni ara.
İlk bakışta Bay Jones'u tanıdım.
Haberin doğru olduğu çıktı.
Kutuyu nasıl açacağını keşfetti.
Ben onun nazik bir adam olduğunu anladım.
Tom anladı.
Onu kibar buldum.
Ben onu derhal tanıdım.
Tamam, bir deneyelim.
Bir şey söyleme, tamam mı?
Elbette. Derhal.
Onu dürüst buldum.
Ben o kitabı ilginç buldum.
"Evet. Anlıyorum," diyor Bayan Lee.
Tom'un neden geç kaldığını öğrendim.
Ona parlak bir oğlan buldum.
Benim haklı olduğum ortaya çıktı.
Kate'in zengin olduğunu öğrendim.
Onlar odayı boş buldular.
Görür görmez Mary'yi tanıdım.
İngilizce konuşmayı kolay buldum.
Tamam. En kısa sürede geleceğim.
Onun söylediğinin doğru olmadığını öğrendik.
Son yara ölümcüldü.
Onun söylediği gerçekleşti.
Onu gördüğüm an kızgın olduğunu biliyordum.
Sorunu çözmeyi kolay buldum.
Biz herkesi uykuda bulduk.
Makinenin niçin çalışmadığını anladım.
Onun söylediğinin yalan olduğu çıktı.
Onu memnun etmeyi zor buldum.
Arkadaş edinmeyi zor buldu.
Söylediklerinin ana fikrini anladım.
Onu tanıyıncaya kadar kadar onun konuştuğunu duymadım.
Tom'un aradığı şeye sahibim.
Bana nerede kaldığını bildir, tamam mı?
Şampiyonluğu kazanmayı imkansız buldum.
Onun dürüst bir adam olduğunu bir bakışta bildim.
Problemi çözmeyi zor buldum.
Cebimde kalmış para bulmadım.
- Çok ilginç bir çizgi roman buldum.
- Çizgi romanı çok ilginç buldum.
- Onun üç yıldır ölü olduğunu öğrendik.
- Üç yıl önce öldüğünü ortaya çıkardık.
Tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.
Onu memnun etmeyi zor buldum.
Tom konuşmaya devam etmenin zor olduğunu fark etti.
Eski metot sonunda en iyi olduğunu kanıtladı.
O kızının ağladığını bir bakışta gördü.
- Okuyormuş gibi yaptığı belliydi.
- Yalandan okuyor gibi yaptığı anlaşılıyordu.
Ben bu kitabı çok zor buldum.
Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
Onun söylediğini anlamış olamazsın.
- Kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.
- Üstü başı kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.
Soruşturmada onun dışarıda olduğunu öğrendim.
Büyük bir müzisyen olduğunu kanıtladı.
O, iyi bir yazar olduğunu kanıtladı.
O, kızının ağladığını bir bakışta gördü.
Karanlıkta yalnız olmaktan korktum.
Onu giydiği şapkadan tanıdım.
Biz oturur oturmaz gitme zamanı olduğunu anladık.
Susan köpeğin nereden geldiğini öğrendi.
Söylentinin kesin bir yalan olduğunu kanıtlandı.
Onu pratiğe koymayı zor buldum.
Pahalı makinenin kullanılmadığı ortaya çıktı.
Cevap alır almaz, seni arayacağız.
Saklanacağım ve sen beni bulacaksın. Tamam mı?
Onun ifadesinin yanlış olduğu ortaya çıktı.
O filmi çok sıkıcı buldu.
Neredeyse seninle konuşmaya korkuyordum.
Görür görmez aktörü tanıdım.
Sezgisel olarak, onun yalan söylediğini biliyordu.
Bir dolaba konulmaktan korkuyordum.
Yeni dergiyi çok ilginç buldum.
Az sayıda insan onun yorumunu anlar.
Ben Kate'i erkek kardeşinden daha aktif buldum.
Onun niçin üniversiteye gitmediğini şimdi anlıyorum.
Onu hemen tanıdım, çünkü onu daha önce görmüştüm.
Onu daha önce gördüğüm için onu hemen tanıdım.
O işi bir günde yapmayı olanaksız buldum.
Diskoya girmeyi zor bulduk.
Onun yüzü gerçek hislerini açığa vurdu.
Bakar bakmaz bir sıkıntısı olduğunu anlamıştım.
Onun yüzüne bakarak onun sinirlenmiş olduğunu söyleyebilirsin.
Adımları duyar duymaz onun kim olduğunu biliyordum.
Oraya yaya gitmeyi imkansız buldu.
O, babasını memnun etmeyi zor buldu.
Bilgisayarı çalıştırmayı kolay buldum.
Ben, bu soruya cevap vermeyi kolay buldum.
Onunla geçinmenin zor olduğunu buldum.
Soruyu cevaplamayı zor buldu.