Examples of using "であった" in a sentence and their turkish translations:
O bir rüya mıydı?
Sakin bir geceydi.
Gemi denizdeydi.
Kiraz çiçekleri en iyi durumdaydı.
Onun annesi bir okul öğretmeniydi.
İyi bir gün geçirmemize dair
Maria'nın rahmetli kocası bir kemancıydı.
- Bu kış yumuşaktı.
- Bu kış yumuşak geçti.
O uzun zamandır hastaymış gibi görünüyordu.
Adam bir attan daha iyi değildi.
Onun son kocası bir piyanistti.
Hava iki hafta sıcak kaldı.
Rahmetli kocası kemancıydı.
Son puan iki sıfırdı.
Biz yol boyunca buluştuk.
Mektubun içeriği gizliydi.
Okulun kapanışı yoğun kar nedeniyle oldu.
Beethoven, büyük bir müzisyendi.
Her şey hesaba katılırsa, parti başarılıydı.
O gün serindi.
Kostümler kırmızı, pembe, mavi ve benzeriydi.
Hastaymış gibi gözüküyor.
O sonuna kadar sadık kaldı.
- Cambridge Üniversitesi'nde hocaydı.
- Cambridge Üniversitesi'nde profesördü.
Onun tenkitleri yersizdi.
Her koltuk doluydu.
Olimpiyatların kapanış töreni harikaydı.
Lincoln büyük bir devlet adamıydı.
Biz okulun önünde buluştuk.
Şaşkın görünüyordu.
O, büyük bir müzisyendi.
Kanıt onun lehineydi.
Çocuk beline kadar çıplaktı.
Kaza kirli sis nedeniyle oldu.
Proje tam bir hataydı.
Onun ricası aşağıdaki gibiydi.
- Gemi her zaman batmaya hazırdı.
- Gemi her zaman batacak gibiydi.
- Gemi her zaman batacak durumdaydı.
- O her zaman insanların tarafındaydı.
- O hep halktan yanaydı.
Birkaç gündür kendinde değildi.
- O, Roma'da oldu.
- Roma'da oldu.
Lincoln köleliğe karşı idi.
Scott, çağdaş bir Byron'du.
Havaalanında şans eseri ona rastladım.
O, geçen hafta hastaymış gibi görünüyor.
Radyumu keşfeden Marie Curie idi.
Nijerya bir zamanlar İngiliz sömürgesiydi.
Çeviri orijinali ile uyumlu idi.
Hanımefendi iyi bir aileden geliyordu.
O günlerde ben hâlâ bir öğrenciydim.
Tayfundan gelen hasar büyüktü.
Koli ip ile bağlıydı.
Eski ev kötü bir şekildeydi.
Yaşadığı aşk acısının sonucunda intihar etti.
O zenginmiş gibi görünüyor.
Nefes alma zorluğu vardı.
Bu korkunç canavar Sfenks'ti.
Kenya bir İngiliz sömürgesiydi.
O hastalanmış gibi görünüyordu.
Almanya bir zamanlar İtalya ile müttefikti.
Almanya bir zamanlar İtalya'nın müttefikiydi.
Onun New York'taki işi büyük bir başarı idi.
- Polis o gün nöbetçiydi.
- Polis o gün görevdeydi.
Uçak neredeyse kalkacaktı.
O bir çocuktu, ama cesurdu.
Onunla bir yerde karşılaştığımı hatırlıyorum.
O, arkadaşlarını kıskanıyordu.
Öyle yapması terbiyesizlikti.
Kahvaltı olmadan çalışmak zordu.
O, krizlerde sakindi.
Homeros'un kör olduğu söylenir.
O, bir süre sessiz kaldı.
Dün partide eski bir arkadaşıma rastladım.
Hava sadece soğuk değil fakat aynı zamanda yağışlı da.
Yunanistan Batı uygarlığının beşiğiydi.
O evlenmeden önce bir Brown'dı.
Bu ada 19.yüzyılda Fransa'ya aitti.
- O bir kıskançlık çıkınıydı.
- Kıskançlık abidesiydi.
O zaman, o, Yale'de bir öğrenciydi.
O, bizim için bir darbeydi.
Başkan gençken bir çiftçiydi.
İki sorun çözümsüz kaldı.
Sınava girmeliydi.
Onun iyileşmesi mucizeden başka bir şey değildi.
Onun performansı inanılmazdı.
O zaman o yirmili yaşlarında olamazdı.
O, Everest dağına tırmanan araştırma ekibinin bir üyesiydi.
Konferansa katılmalıydım.
Tembel olduğumdan utanıyorum.
Kazanın tanıklarıydık.
Gazete bir tayfunun yaklaştığını söyledi.
Konuşmacının tartışması konuyla alâkasızdı.
Bunun yanında, onun sağlık durumu iyiydi.
Ama durum, her zaman böyle değildi
Bu, şimdiye kadarki en büyük soygun alemlerinden birinin başlangıcıydı.
Güçlü yen firmamız için avantajlıydı.
Montgomery her şeyin başladığı yerdi.
Perde kapanır kapanmaz oldu.
O gerçek olamaz.
On beş yıl boyunca tatmin edici bir düzenlemeydi.