Examples of using "「今週" in a sentence and their turkish translations:
Bu hafta tatildeyim.
Bu hafta meşgul müsün?
Bu hafta sonu boş musun?
Bu hafta meşgulüm.
Bu hafta üç günlük bir hafta sonu yaşıyoruz.
Bu hafta çok çalıştım.
Bu hafta tatil yapacağım.
Ben bu hafta çok yoğunum.
Bu hafta üç ara sınavımız vardı.
Bu hafta hamburgerlerin fiyatı arttı.
- Bu hafta meşgulüm.
- Bu hafta meşguldüm.
Barış görüşmeleri bu hafta başlıyor.
Bu hafta çok çalıştın.
O, bu hafta on saat fazla mesai yaptı.
- Bu hafta çok meşgulüm.
- Bu hafta çok meşguldüm.
Bu yangın önleme haftasıdır.
Bu hafta güzel havamız vardı.
Neyse ki bu hafta hava sıcaktı.
Bu hafta tenis oynayacak mısın?
Sanırım bunu bu hafta kese kağıdına koyacağım.
Bütün bu hafta meşguldüm.
Bu cuma derslerimiz var mı?
Bu hafta çok yemek yedim.
Onları hafta sonuna kadar almalısın.
Bu hafta boyunca sürekli meşguldüm.
Bu hafta saç tıraşı olmana gerek yok.
Bu hafta onların hepsi tatildeler.
Bu hafta sonuna kadar bana biraz ödünç para verir misin?
Bu hafta amcam bizimle birlikte kalıyor.
Bu iş bu haftanın sonunda bitmiş olacak.
O, bu hafta meşguldü.
Bu hafta hangi filmler oynuyor?
Kasabamız bu hafta iki kez bombalandı.
Neden bu hafta sonu dağlara gitmiyoruz?
Bu hafta sonu tenis oynuyoruz.
O mağazada bu hafta erkek takımları satılıyor.
O bu hafta çok meşguldü.
Bu hafta ne yapmaktasın?
Bu hafta sonu Boston'a gitmemeye karar verdim.
Sanırım bu hafta bir tatil yapacağım.
Bu hafta gösterilen iyi filmler var mı?
Bu hafta neredeydin?
Bu hafta saat sekizde kahvaltı yapıyorlar.
Bu hafta sonu Baltık Denizine gitmeyi düşünüyorum.
MP: Biliyor musunuz, bu hafta Simone'a diyordum ki
bu hafta çokça duyduğumuz bir sözcük.
İşi hızlandır ve bu hafta sonuna onu bitir.
Bu Cumartesi tenis oynamayacaklar.
Kötü bir haftaydı. Trenim üstüste iki gün gecikti.
Mary finallerine hazırlanmak için bu hafta geç saatlere kadar yatmıyor.
Bu hafta öğrenciler öğretmenler odasına girmemeli.
Bu haftanın sonuna kadar onu yapmalısın.
Bana bu hafta sonu öğrendiğin önemli bir şey söyle.
Bu hafta yapacak çok işim var.
Haftanın sonuna kadar ev ödevini teslim etmeniz gerekiyor.
Bu haftanın sonuna kadar raporu teslim etmeniz gerekiyor.
"Bu hafta anneme kanser teşhisi konulabileceği
Patronun bu hafta niçin çok soğuk olduğunu anlayabiliyor musun?
Bu hafta sonu kaplıcaya gitmeyi göze alamam. Ben meteliksizim.
Bu haftaya kadar onu bitirmiş olmayı umut etmiştim.
Kötü bir soğuk algınlığı bu hafta çalışmamı engelledi.
Bu hafta sonu işin yoksa bizimle balık tutmaya gelsene.
O bana bu hafta ödeme yapacağına söz verdi ama sözünü tutmadı.
"Bu haftadan itibaren havuz sezonu değil mi?" "Ah evet. O zaman gidip bir mayo almalıyım."
Mary finallerine hazırlanmak için bu hafta geç saatlere kadar oturuyor.
Bu hafta çok fazla insan olmadığından projeyi tamamlayamadık.
Tom bu önümüzdeki hafta Mary'yi görmeye can atıyor.
Richter ölçeğine göre büyüklüğü 5.0'ı aşan beş sarsıntı sadece bu hafta Japonya sarstı, ancak bilim adamları beklenen en büyük artçının henüz vurmadığı konusunda uyarıyorlar.