Translation of "「今週" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "「今週" in a sentence and their turkish translations:

- 私は今週はお休みです。
- 私は今週お休みです。
- 私は、今週休みです。

Bu hafta tatildeyim.

今週は忙しい?

Bu hafta meşgul müsün?

- この週末は暇ですか。
- 今週末は暇?
- 今週末空いてる?

Bu hafta sonu boş musun?

- 私は今週ずっと忙しい。
- 今週はずっと忙しいんだ。

Bu hafta meşgulüm.

今週末は3連休だ。

Bu hafta üç günlük bir hafta sonu yaşıyoruz.

今週はよく働いた。

Bu hafta çok çalıştım.

私は今週休暇を取る。

Bu hafta tatil yapacağım.

今週は非常に忙しい。

Ben bu hafta çok yoğunum.

今週は中間試験が3つ。

Bu hafta üç ara sınavımız vardı.

今週ハンバーガーが値上がりした。

Bu hafta hamburgerlerin fiyatı arttı.

私は今週ずっと忙しい。

- Bu hafta meşgulüm.
- Bu hafta meşguldüm.

平和会談は今週始まる。

Barış görüşmeleri bu hafta başlıyor.

君は今週は随分働いたね。

Bu hafta çok çalıştın.

彼は今週10時間残業した。

O, bu hafta on saat fazla mesai yaptı.

今週はずっと大変忙しい。

- Bu hafta çok meşgulüm.
- Bu hafta çok meşguldüm.

今週は火災予防週間です。

Bu yangın önleme haftasıdır.

今週はずっと天気がよい。

Bu hafta güzel havamız vardı.

運良く、今週は暖かいです。

Neyse ki bu hafta hava sıcaktı.

今週はテニスをする予定なの?

Bu hafta tenis oynayacak mısın?

- 今週は弁当を持参する。
- 今週はお弁当を持ってくことにしよっかな。

Sanırım bunu bu hafta kese kağıdına koyacağım.

私は今週ずっと忙しかった。

Bütün bu hafta meşguldüm.

今週の金曜って授業あるの?

Bu cuma derslerimiz var mı?

今週はたくさん物を食べた。

Bu hafta çok yemek yedim.

今週末までには届くはずです。

Onları hafta sonuna kadar almalısın.

今週はずっと働きづめだった。

Bu hafta boyunca sürekli meşguldüm.

君は今週は散髪しなくてもよい。

Bu hafta saç tıraşı olmana gerek yok.

彼らは今週全員休日で留守です。

Bu hafta onların hepsi tatildeler.

- 今週末までにお金を貸してくれませんか。
- 今週末までいくらか金を貸してくれませんか。
- 今週末までいくらかお金を貸してくれませんか。
- 今週末でいくらかお金を貸してくれませんか。

Bu hafta sonuna kadar bana biraz ödünç para verir misin?

- おじさんは今週うちにたいざいしている。
- 今週、僕のおじさんが家に泊まってるんだ。

Bu hafta amcam bizimle birlikte kalıyor.

その仕事は今週末に終わる予定だ。

Bu iş bu haftanın sonunda bitmiş olacak.

彼は今週ずっと忙しくしています。

O, bu hafta meşguldü.

今週の映画情報を教えてください。

Bu hafta hangi filmler oynuyor?

私達の街は今週2回爆撃を受けた。

Kasabamız bu hafta iki kez bombalandı.

今週末、山に行くってのはどうかな?

Neden bu hafta sonu dağlara gitmiyoruz?

私たちは今週末にテニスをする予定だ。

Bu hafta sonu tenis oynuyoruz.

あのデパートでは今週メンズスーツが売り出し中だ。

O mağazada bu hafta erkek takımları satılıyor.

彼は今週ずっととても忙しかった。

O bu hafta çok meşguldü.

今週あなたは何をしていましたか。

Bu hafta ne yapmaktasın?

今週末はボストンに行かないことにした。

Bu hafta sonu Boston'a gitmemeye karar verdim.

私は今週休暇を取ろうと思っている。

Sanırım bu hafta bir tatil yapacağım.

今週はよい映画が上映されてますか。

Bu hafta gösterilen iyi filmler var mı?

今週はどちらにいらしゃいましたか。

Bu hafta neredeydin?

彼らは今週は8時に朝食を食べている。

Bu hafta saat sekizde kahvaltı yapıyorlar.

今週末はバルト海に行こうと思っています。

Bu hafta sonu Baltık Denizine gitmeyi düşünüyorum.

(マーク)シモーンに今週 ずっと言い続けてたんですよ

MP: Biliyor musunuz, bu hafta Simone'a diyordum ki

今週はこのことについて沢山話しました

bu hafta çokça duyduğumuz bir sözcük.

何とか頑張って今週仕事を終えて下さい。

İşi hızlandır ve bu hafta sonuna onu bitir.

彼らは今週の土曜日はテニスをしないでしょう。

Bu Cumartesi tenis oynamayacaklar.

- もう2日連続で電車が遅れて、今週は最悪だったよ。
- 今週は最悪だったよ。電車が二日連続で遅れてきたんだ。

Kötü bir haftaydı. Trenim üstüste iki gün gecikti.

- 今週メアリーは期末試験の準備のために夜遅くまで起きている。
- メアリーは今週、期末テストの勉強で遅くまで起きてるんだよ。

Mary finallerine hazırlanmak için bu hafta geç saatlere kadar yatmıyor.

生徒たちは今週職員室に入ってはいけません。

Bu hafta öğrenciler öğretmenler odasına girmemeli.

今週の終わりまでにやらなくては、いけません。

Bu haftanın sonuna kadar onu yapmalısın.

今週末に学んだ何か重要な事を話して下さい。

Bana bu hafta sonu öğrendiğin önemli bir şey söyle.

今週はしなければならないことでいっぱいだ。

Bu hafta yapacak çok işim var.

今週の終わりまでに宿題を提出してください。

Haftanın sonuna kadar ev ödevini teslim etmeniz gerekiyor.

今週末までにレポートを提出することになっている。

Bu haftanın sonuna kadar raporu teslim etmeniz gerekiyor.

「今週 お母さんが がんと診断されるかもしれない

"Bu hafta anneme kanser teşhisi konulabileceği

なぜ上司が今週とっても機嫌が悪いか分かるかい。

Patronun bu hafta niçin çok soğuk olduğunu anlayabiliyor musun?

今週末は温泉に行く余裕はないね。すっからかんだ。

Bu hafta sonu kaplıcaya gitmeyi göze alamam. Ben meteliksizim.

今週までにはそれを終えてしまいたかったのだが。

Bu haftaya kadar onu bitirmiş olmayı umut etmiştim.

ひどい風邪を引いてしまって、私は今週勉強できない。

Kötü bir soğuk algınlığı bu hafta çalışmamı engelledi.

忙しくなければ今週末に一緒に魚釣りに行きませんか。

Bu hafta sonu işin yoksa bizimle balık tutmaya gelsene.

- 今週彼女はお金を払うと約束したのに、彼女は約束を守らなかった。
- 彼女は今週お金を払うと約束したのに、その約束を守らなかった。

O bana bu hafta ödeme yapacağına söz verdi ama sözünü tutmadı.

「今週からプール開きね」「そっかー。じゃあ、水着買いに行かなきゃ」

"Bu haftadan itibaren havuz sezonu değil mi?" "Ah evet. O zaman gidip bir mayo almalıyım."

今週メアリーは期末試験の準備のために夜遅くまで起きている。

Mary finallerine hazırlanmak için bu hafta geç saatlere kadar oturuyor.

今週はたくさんの人が休んでいたので、その企画を完成できなかった。

Bu hafta çok fazla insan olmadığından projeyi tamamlayamadık.

- トムさんは週末にメアリさんに会いに行くのは楽しみにしています。
- トムは今週末メアリーに会うのを楽しみにしている。

Tom bu önümüzdeki hafta Mary'yi görmeye can atıyor.

日本ではリヒター・スケールでマグニチュード5.0以上の余震が今週5回ありました。しかし科学者たちは、最大規模の余震はまだ先に起こりうると警告しています。

Richter ölçeğine göre büyüklüğü 5.0'ı aşan beş sarsıntı sadece bu hafta Japonya sarstı, ancak bilim adamları beklenen en büyük artçının henüz vurmadığı konusunda uyarıyorlar.

More Words: