Examples of using "変わった" in a sentence and their turkish translations:
- Değiştiniz.
- Sen değiştin.
Neden fikrini değiştirdin?
- Fikrimi değiştirdim.
- Düşüncemi değiştirdim.
- O garip bir kişilik.
- Tuhaf bir kişilik.
Ben bu kadar değiştim mi?
Yağmur kara dönüştü.
Ona karşı tavrım değişti.
O, çok garip bir kişidir.
Gelgit nihayet tersine dönüyor.
Politik durum değişti.
Işık kırmızıya döndü.
Hava aniden değişti.
O, adresini değiştirdi.
Tırtıl bir kelebeğe dönüştü.
Garip bir şey mi var?
- Durum çarpıcı bir biçimde değişti.
- Durum önemli ölçüde değişti.
- Herhangi bir değişiklik var mı?
- Herhangi bir değişiklik oldu mu?
O zamandan beri bir şey değişti mi?
O zamandan beri ne değişti?
Son durum ne?
Bu sayede, o kazandı
O, 180 dereceyle tutumunu değiştirdi.
Trafik ışığı yeşil yandı.
Tom tuhaf bir çocuk, değil mi?
Onun hakkında sıra dışı bir şey var.
Ben şimdi hayata eskisinden daha farklı bakıyorum.
Yağmur kara dönüştü.
Peki, değişen ne?
bu etkileşim arka planda kaldı
Ve tarih sonsuza dek değişti.
O bana fikrimi değiştirtti.
O, görününüşünde çok değişti.
Yeniden doğmuş olsaydım keman öğrenmek isterdim.
- Fikrini değiştirirsen, bize bildir.
- Fikrini değiştirirsen haberimiz olsun.
O, tuhaf birisi.
Her şey o zaman değişti.
İnsanlarla olan ilişkim değişti.
Tuhaf bir şey oldu mu?
İyi bir maaş teklif eden iyi bir şirkete geçti.
Reenkarne olursam, kedi olarak geri gelmek istiyorum.
O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
Son gördüğümden beri o çok değişti.
Liseden beri çok değişti.
Kasaba son iki yıl içinde çok değişti.
Kasaba o zamandan beri çok değişti.
Bugün yeni bir şey var mı?
Eğer şansım olsaydı, Kanadalı olarak yeniden doğmak isterdim.
Beth, yılanları seven garip bir kızdır.
ya da fikirlerin değiştiği bir döneme ait olsun
Japonya on yıl önce olduğu gibi değil.
Son zamanlarda tuhaf bir deniz yaratığı bulundu.
Onun fikrini değiştirdi.
Bunun kadar sıra dışı bir şey asla tatmadım.
Geçen yıl seni gördüğümden beri değiştin.
Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.
1812 savaşın gidişatını gördü.
Hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.
Tuhaf bir şey görmedik.
- Ben fikrimi değiştirdim.
- Fikrimi değiştirdim.
Biraz garip bir çocuk olarak,
- Hayata şimdi daha farklı bakıyorum.
- Hayata artık daha farklı bakıyorum.
O, trafik ışığı kırmızıya döndüğü için, arabasını durdurdu.
Onun ve onun arasındaki dostluk gitgide aşka dönüştü.
Garip gelenek bölgeye özgüdür.
Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu.
Akşam yemeği partilerimde olağandışı gıdalar sunmaktan hoşlanıyorum.
- Işık yeşile döndü.
- Trafik ışığı yeşile döndü.
sonra da Adam Sandler'ı oylar; "To Do-Over"a 3 yıldız verirler.
O yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.
Birkaç saat süren yoğun dövüşlerde, birden fazla kez el değiştirdi.
Fikrini değiştirirsen bana bildir.
en absürt zırha, dikenlere, dişlere sahip olanı düşünürler.
Japonya'nın kırsal manzarasının büyük ölçüde değiştiği söylenir.
Tom'un tuhaf bir rüyâsı vardı.
Bir anda değişti.
Koçluk sayesinde bir ekibin dönüşüm geçirdiğini gördüm.
Ona fikrini ne değiştirtti?
- O, tuhaf birisi.
- O tuhaf bir insan.
- Hitachi ve NEC gibi rakipler bir araya geldiğinde zamanların değiştiğini biliyorsunuz.
- Hitachi ve NEC gibi rakiplerin birleşmesi taşları yerinden oynatıyor.
İkinci inandığım şey ise, bu tamamen beklenmeyen birşey,
O onun sesini duyduğunda onun mutsuzluğu mutluluğa döndü.
Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
Bunun için de onlarca cesur ve ilginç organizasyon sahibiyle röportaj yaptım;
Neler oluyor?
O zamandan beri çok değişti.
Fakat Pepperberg papağan ile çalışmanın daha şimdiden hayvanlara bakmanın şeklini değiştirdiğini söylüyor.
Lütfen onun durumundaki herhangi bir değişikliği bana bildirin.
Bu, insanların evliliğe karşı tavrındaki bir değişiklik ve 24 saat açık olan ve genç insanların daha kolay yaşamalarını sağlayan fast food restoranlar ve yerel dükkanlardan dolayı olabilir.