Examples of using "Valóban" in a sentence and their turkish translations:
- Bunu gerçekten onlar yaptı.
- Gerçekten bunu yaptılar.
Bu gerçekten uygun mu?
Bu gerçekten oldu.
O gerçekten oluyor.
Sen gerçekten değiştin.
Biz gerçekten korkuyorduk.
Gerçekten bunu yapmak istiyor musun?
"Gerçekten mi?" "Evet, gerçekten."
Aslında, manipüle edilebilir olduğumuzu
Hakikaten de geldi
Bu gerçekten çalışıyor.
Gerçekten Tanrı vardır.
Kesinlikle üşüyorum.
Bunun gerçekten işe yarayıp yaramadığını merak ediyorum.
Bu gerçekten o kadar kötü mü?
Bu gerçekten güzel.
Ben gerçekten memnundum.
Buna gerçekten izin veriliyor mu?
Tom gerçekten güldü.
Bu geçekten yardımcı oldu.
O beni gerçekten kızdırır.
Bu gerçekten hassas.
Gerçekten hasta mısın?
Biz gerçekten birbirimize düşkünüz.
Bu gerçekten şok edici.
Gerçekten tek halk olabilir miyiz;
bir şeylerin gerçekten ileri gittiğini
Peki, gerçekten kanıtlandı mı? Hayır.
O, gerçekten ilginçti.
Gerçekten Tom'la konuşmalısın.
Biz gerçekten eğlendik.
Tom'u gerçekten sevdim.
Gerçekten bununla gurur duyuyorum.
Dondurmayı severim.
Sanırım o gerçekten senin için çalıştı.
Ben gerçekten, gerçekten hayal kırıklığına uğradım.
Gerçekten bunlara ihtiyacın var mı?
Bill gerçekten çok fazla içer.
Biz gerçekten teknoloji harikası ekipman kullanıyoruz.
Gerçekten her şeyi düşündün.
Bu gerçekten tehlikeli bir kavşak.
- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbiden mi?
- Cidden mi?
- "Valla mı?" "Ne sandın?"
- "Gerçekten mi?" "Tabii ki."
her birimiz için bir yolu var mı?
Eğer tekne görgü şahidinin dediği gibi
gerçekten ileri bir medeniyetin gelişimi için ortaya engel koyuyor.
Gerçekten hatalı olabilirim.
O, gerçekten harika bir fikir.
Gerçeği bilmeyi gerçekten istiyor musun?
Gerçekten anladığını sanmıyorum.
Tom gerçekten şoka girmiş gibi görünüyordu.
Senin riyakarlığın gerçekten büyük bir problem.
Tom'un konuşması gerçekten ilgi çekiciydi.
Gerçekten sadece konuşmak istiyorum.
Tom gerçekten cezalandırılmayı hak ediyor mu?
Bu çay gerçekten tatlı.
Bu gerçekten oldu, değil mi?
Üzgünüm ama gerçekten gitmek zorundayım.
Tom gerçekten hoş bir adam.
Ben gerçekten kazanacağımızı düşündüm.
Tom'un gerçekten çok parası var.
sebebi öyle olması.
ama şu an eşit olmadığımızı söylediğimizde
Bu fiyatlar meselenin gerçekten de özünde.
ve adaletin burada sağlanacağını bildiği yer.
Onun kötü olduğunu gerçekten düşünüyor musun?
O gerçekten sinir bozucu.
- Gerçekten önünü görebiliyor musun?
- Gerçekten geleceği görebiliyor musun?
Çünkü mevcut durum kötü.
Çok fazla seçeneğim yok gerçekten, öyle mi?
Gerçekten Tom'u o kadar iyi tanımıyorum.
Nereden başlayacağımı gerçekten bilmiyorum.
Gerçekten hasta mıyım?
Onlar gerçekten kazandılar.
- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbi mi?
- Harbiden mi?
- Sahiden mi?
- Hakikaten mi?
- Harbici misin?
- Cidden mi?
Gerçekten başka bir dil öğrenmek istiyor musunuz?
En iyi arkadaşım beni gerçekten anlıyor.
O gerçekten etkileyici!
Tom gerçekten şanslı.
Boynum gerçekten biraz acıyor.
Ona gerçekten güveniyor musun?
Onu gerçekten seviyor musun?
Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Biri gerçekten Tom'un yerini alabilir mi?
- Eğer beni gerçekten sevmiş olsan, benimle evlenirdin.
- Beni gerçekten sevseydin benimle evlenirdin.
çünkü bu gerçekten ruh sağlığınızı iyileştirebilir.
Antik dünyada da her türlü kölelik vardı elbette
Bu projeler aşırı gelişmiş değil.
neyi ölçtüğümüzü yeniden düşünelim,
Gerçekten lazer, işte şimdi görebilirsiniz.
Eğer bu parçacıklar hızlı ilerliyorsa
Hayatının geri kalan kısmını hapishanede geçirmeyi gerçekten istiyor musun?
Bunun aslında meydana geldiğini nasıl kanıtlayabiliriz?
Aslında bunu yaptığımıza inanamıyorum.
Dikkatinizi gerçekten önemli şeyler üzerinde odaklayın.
Gerçekten bir şey değişti mi?
Biz gerçekten fikrini neye dayandırdığını bilmek istiyoruz.
Bu kitabı okumak gerçekten zamana değerdi.
Ah, evet! Yarın yapılacak bir şeyim olacak.