Translation of "Ezért" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Ezért" in a sentence and their turkish translations:

Ezért...

O nedenle...

Ezért kérdeztem.

Sormamın nedeni odur.

Ezért jöttél?

O yüzden mi geldin?

Ezért mosolygok.

Bu yüzden gülümsüyorum.

Ezért megölöm!

Bunun için onu öldüreceğim!

Ezért hiányoztam.

Gelmememin nedeni bu.

Ezért gondolkodunk dobozban.

Bu nedenle kutunun içinde düşünürüz.

Ezért vagyok kerekesszékben.

bu yüzden tekerlekli sandalye kullanıyorum.

Ezért vizet nyeltem,

nehir suyu yutmaya başladım

Ezért hírértékük van.

dolayısıyla haber değerleri vardır.

Ezért feneklettünk meg.

İşte bu yüzden sıkışıp kalmışız.

Ezért kockáztatni kell.

o yüzden şansınızı deneyin.

Ezért vagyok itt.

Bu yüzden buradayım.

Ezért 1950-ig

O nedenle 1950'ye kadar

Ezért lett dühös.

Onun öfkelenmesinin nedeni odur.

Elnézést kérek ezért.

Bunun için özür dilerim.

Fizetnem kell ezért.

Onu ödemeliyim.

Tartozom Tomnak ezért.

Bunun için Tom'a borçluyum.

Nem fizetek ezért.

Bunun için ödeme yapmıyorum.

Nem vádolom ezért.

Bunun için onu suçlamıyorum.

Ezért nem szeretem.

Ondan hoşlanmamamın nedeni bu.

Fizetett valaki ezért?

Biri bunun için ödeme yaptı mı?

Ezért mész el?

Bu yüzden mi ayrılıyorsun?

Ezért nem vádolhatlak.

Bunun için seni suçlayamam.

Ezért szerettem Tomit.

Bu yüzden Tom'u seviyordum.

Ezért mit vehetek?

Bu bana ne satın alacak?

Ezért vagyunk itt.

Burada olmamızın nedeni bu.

Nekem ezért fizetnek.

Bunu yapmak için bana ödeme yapılıyor.

Ezért is telefonálok.

Ben de bu yüzden arıyorum.

Ezért fontos feltenni kérdéseket,

Bu yüzden sorular sormak önemli,

És ezért fogunk össze.

İşte bu yüzden ortağız.

Ezért maradjanak távol tőlünk.

ve bizden uzak durmaları gerekiyor."

Ezért van az üzlet.

Şirketlerin var olmasının sebebi de bu.

Ezért biztonságos a használatuk.

ve bu yüzden güvenli olduğunu düşünüyor.

Ezért kieszeltem egy tervet.

Bundan dolayı, bir plan yaptım.

Ezért belevágtam egy gyakorlatsorba,

Bunun için de Pazar çizimi dediğim

Ideje valamit tenni ezért.

Bunun için bir şey yapmanın zamanı geldi.

Ezért használják elterjedten helyiségek

odaları ve işyerlerini sterilize etmede

Ezért könnyű súlyra törekszünk.

Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.

Ezért nem történik semmi?

Bu konuda hiçbir şey yapılmayışının sebebi bu olabilir mi?

Ezért az egyformán intelligenseket

yani benzer zekâya,

Ezért nehéz megtalálni őket.

Bu yüzden onları bulmak epey zor.

Ezért lehetetlen utólag kutatni.

yani bir şeyi araştırmak imkânsız.

Ezért mindig dolgozom valamin.

Şu anda ben de öyle yapma sürecindeyim.

Egyszer még megfizet ezért.

O bir gün bunu ödeyecek.

Élőlény, s ezért szarik.

O bir canlı, dolayısıyla doğal olarak sıçıyor da.

Én ezért elnézést kérek.

Onun için özür dilerim.

Nem ezért vagyok itt.

Burada olmamın nedeni budur.

Ezért ne engem hibáztass.

Bunun için beni suçlama.

Fogynom kell, ezért diétázom.

Zayıflamak zorundayım, bu yüzden diyetteyim.

Ezért akartam beszélni Önnel.

Seninle konuşmak istememin sebebi bu.

Én vagyok felelős ezért.

Bunun için ben sorumluyum.

Ezért senki nem hibás.

Bu kimsenin hatası değil.

Ezért voltunk mi itt.

Orada olmamızın nedeni bu.

Én vagyok ezért felelős?

Ben bundan sorumlu muyum?

Esküszöm, hogy kárpótollak ezért.

Sana bunu telafi edeceğime yemin ederim.

Odavagyok ezért a filmért!

Bu filmi çok seviyorum.

Túl sokat fizettél ezért.

Buna çok fazla ödedin.

Már most tehetünk ezért, igen!

Bu şimdiden mümkün.

NB: Persze; ezért képzeljük el,

NB: Evet, şuradaki küçük cihaz,

Ezért hallgatják ezt az előadást.

bu konuşmayı dinlemenizin sebebi de bu.

Ezért oly fontosak e dolgok.

Bütün bu anlattıklarımın önemli olmasının sebebi de bu.

Ezért is alapítottam a Twitchet –

işte bu yüzden Twitch'i başlattım --

Lo ezért kis gyárat alapított,

Bu yüzden küçük bir fabrika kurdu

Ezért sokat fektettünk az algoritmusokba,

Yaptığımız şey algoritmaya oldukça fazla yatırım yapmak,

Ideje valami nagyot tenni ezért.

Büyük bir şey,

Ezért valósul meg az óvadékprojekt.

Bu noktada projemiz devreye giriyor.

Ezért éjjel legbiztonságosabb a fészkelés.

Gece, yumurta bırakmak için en güvenli zaman.

Ezért nehéz megérteni... SZENÁTORI HÁZ

O yüzden anlatmak kolay değil... SENATO

Ezért sok petabájtnyi adat felhasználásával

Bir model inşa ettik,

Ezért otthon bevezettük a beszélgetőidőt,

Bu yüzden evde, günün sonunda 15 dakikalığına

Ezért az oktatás nagyon fontos.

Bu yüzden, eğitim çok önemli.

Megfagytam, ezért felkapcsoltam a fűtést.

Üşüdüm, bu yüzden ısıtıcıyı açtım.

Fogynom kell, ezért fogyókúrázni fogok.

Kilo vermem lazım, bu yüzden diyet yapacağım.

Szerintem ezért nincsenek Tamásnak barátai.

Sanırım Tom'un hiç arkadaşının olmamasının nedeni bu.

Ezért vagyok még mindig életben.

Hâlâ hayatta olmamın nedeni bu.

Az életemet tettem ezért kockára.

Onun için yaşamımı tehlikeye attım.

Hogy gondolod, hogy fizessek ezért?

Bunu nasıl ödememi bekliyorsun?

Tomit hibáztatom ezért a káoszért.

Bu karışıklık için Tom'u sorumlu tutuyorum.

Ezért a fiaskóért magamat hibáztatom.

Bu başarısızlıktan sorumluyum.

Ezért a depresszió elleni gyógyszerünk

Bu yüzden mutluluk ve neşenin

Ezért van szükségem a segítségedre.

Yardımını istememin sebebi bu.

Tom hogyan tervez ezért fizetni?

Tom bunun için ne kadar ödeme yapmayı planlıyor?

Tomi ezért csak magát okolhatja.

Tom bunu hak etmişti.

- Ez az, amiért küzdök.
- Ez az, amiért harcolok.
- Ezért küzdök.
- Pont ezért harcolok.

Mücadele etme nedenim bu.

Ezért tanuljuk meg szűrni e jeleket.

Yaptığımız şey süzmeyi öğrenmek.

Ezért szeretjük őket, és vonzanak minket.

onları seviyoruz ve onlara yanaşıyoruz.

Ezért arra sarkallom az amerikai társaságokat,

Bu yüzden ben, Amerika'daki kurumları,

Ezért nem fejlesztett ki biztonsági hálót,

O yüzden doğa uykuya karşı bir güvenlik önlemi oluşturmadı

Ezért fontos a fontossági sorrend felállítása.

O yüzden bunu öncelik yapmanız lazım.

Ezért nehezen jönnek rá, hogy vezéregyéniségek.

Dolayısıyla liderlik kapasitelerinin olduğunu fark etmeleri çok zor.

Ezért csökkentem a vérhígító gyógyszerem adagját.

o yüzden bir kan inceltici olan Coumadin mikro ilaç dozajını azaltıyorum.

Ezért van annyi kráter a Holdon.

Ay'daki kraterlerin sebebi de bu.

Ezért a tárgyalóteremben egyszerű angolt használok.

Bu yüzden mahkemede sade bir İngilizceyle konuşurum.

Ezért mielőtt megvalósítanánk tanulmányoznunk kell őket.

Bunu başarsak dahi yine de çözümleri gözden geçirmemiz lazım.

Ezért azokat a jég tulajdonságaihoz adaptáltam,

Ben de o denklemleri ödünç aldım, buz için uyarladım