Examples of using "Prozess" in a sentence and their turkish translations:
doğrusal, amaca yönelik bir süreç olarak tanımladık.
yıllar süren dava anlatıldı filmde
Dava çok uzun yıllar sürdü
Bu çok aşamalı bir süreçtir.
onu tasarlarken takındığım tavırdır.
Bu bir yargılama değil bir duruşmadır.
Bu duruşmada davacı kim?
Duruşma günden güne devam etti.
Ancak şiir gibi, bu çok narin bir süreç,
Yani süreç karbon negatif.
Eğer bu süreç içerisinde hastalık belirtisi olursa
bunu yaparsan ormanın tüm sürecine müdahale etmiş oluyorsun.
Karbon, yeşil bitkilerin atmosferden karbondioksiti alıp bünyelerinde
ve iyileşmek için yaklaşık üç ay dinlenmem gerekti. Uzun, acılı bir süreçti.
Diller sürekli bir değişim sürecindedir.
Sanık hırsız şimdi mahkeme huzurunda.
İyi örnek cümleler yazmak o kadar kolaydır ki bir sürü kötü olanlardan kurtulma sürecinde birkaç iyi cümleyi kazara iptal etsek bile, sanırım çok sayıda iptal yaparak bu korpusun kalitesini şiddetle geliştirebiliriz.