Translation of "Laten" in Turkish

Laten we haar alleen laten.

Onu yalnız bırakalım.

Laten we het daarbij laten voor nu.

- Artık şimdilik onu bırakalım.
- Şimdilik bu kadarla bırakalım.
- Şimdilik böyle kalsın.

- Laten we het onderzoeken.
- Laten we onderzoeken.

Araştıralım.

- Laten we honkbal spelen.
- Laten we honkballen.

Beyzbol oynayalım.

- Laten we schaken.
- Laten we schaak spelen.

Satranç oynayalım.

- Laten we honkbal spelen!
- Laten we honkballen!

Haydi beyzbol oynayalım!

- Laten we vliegers oplaten.
- Laten we gaan kiten.
- Laten we gaan vliegeren.

Uçurtmalar uçuralım.

- Laten we koffie pakken.
- Laten we koffie halen.

Kahve alalım.

- Laten we beginnen.
- Laten we van start gaan.

Başlayalım!

- Laten we eens kijken.
- Laten we eens overlopen.

Gözden geçirelim.

- Laten we een liedje zingen.
- Laten we zingen!

Şarkı söyleyelim!

Laten we een foto van ons laten maken.

Fotoğrafımızı çektirelim.

- Laten we dansen, lieverd!
- Laten we dansen, schat!

Dans edelim, tatlım!

- Laten we weggaan.
- Kom op, laten we gaan.

Haydi gidelim.

Laten we gaan.

Hadi.

Laten we doorgaan.

Devam edelim.

Laten we beginnen.

Bunu yapalım.

Laten we teruggaan.

Geri dönelim.

Laten we dansen.

Hadi dans edelim.

Laten we tennissen.

Tenis oynayalım.

Laten we bellen.

Bir telefon görüşmesi yapalım.

Laten we feesten.

Hadi eğlenelim!

Laten we stemmen.

Oylama yapalım.

Laten we ontbijten.

Kahvaltı edelim.

Laten we samenwerken.

Birlikte çalışalım.

Laten we onderhandelen.

Tartışalım.

Laten we oefenen.

Pratik yapalım.

Laten we uitgaan.

Hadi dışarı çıkalım.

Laten we relaxen.

Dinlenelim.

Laten we drinken.

Hadi içelim.

Laten we luisteren.

Dinleyelim.

Laten we zwijgen.

Konuşmayalım.

Laten we improviseren.

Doğaçlama yapalım.

Laten we oplazeren.

Hadi siktir olup gidelim buradan.

Laten we opstaan.

Kalkalım.

Laten we tennissen!

Tenis oynayalım!

Laten we gaan!

Gidelim!

Laten we trouwen.

Evlenelim.

- Laten we handen schudden.
- Laten we de hand schudden.

Tokalaşalım.

- Laten we eerst eten.
- Laten we eerst gaan eten.

Önce yemek yiyelim.

- Laten we het gewoon proberen!
- Laten we het proberen.

Bir deneyelim.

- Laten we met de trein gaan.
- Laten we de trein nemen.
- Laten we een trein nemen.

Trenle gidelim.

- Laten we proberen.
- Laat ons proberen.
- Laten we het proberen.

- Bir deneyelim.
- Onu bir deneyelim.
- Hadi deneyelim.
- Onu deneyelim.

- Laten we je jas halen.
- Laten we je jas pakken.

Paltonu alalım.

- Laten we de rekening delen.
- Laten we de rekening splitsen.

- Hesabı paylaşalım.
- Hesabı kırışalım.

Laten we gaan kijken.

Hadi, bir göz atalım!

Laten we het proberen.

Bunu deneyelim!

Laten we dit proberen.

Pekâlâ, şunun tadına bakalım!

Laten we verder gaan.

Hadi devam edelim.

Oké, laten we gaan.

Tamam, bunu yapalım.

Laten we alles klaarzetten.

Tamam, bunları hazırlayalım.

Laten we ze grijpen.

Bu şansı değerlendirelim.

laten we moedig zijn.

cesur olalım.

Laten we verder lopen.

Hadi ileri gidelim.

Leven en laten leven.

Yaşa ve yaşat.

Laten we ons haasten!

Acele edelim.

Laten we Engels studeren.

İngilizce çalışalım.

Laten we volleybal spelen.

Voleybol oynayalım.

Laten we kaart spelen.

Kart oynayalım.

Laten we tv kijken.

- Haydi TV izleyelim.
- TV izleyelim.

Laten we morgenochtend vertrekken.

Yarın sabah ayrılalım.

Laten we het uitvoeren.

Hadi yapalım!

Laten we gaan slapen.

Kafayı vurup yatalım.

Laten we vrienden zijn.

Arkadaş olalım.

Laten we trefbal spelen.

Yakar top oynayalım.

Laten we hier stoppen.

Burada duralım.

Laten we voetbal spelen.

Futbol oynayalım.

Laten we eerst eten.

Önce yemek yiyelim.

Laten we Engels praten.

İngilizce konuşalım.

Laten we koffiepauze houden.

Kahve molası verelim.

Laten we hier wachten.

Burada bekleyelim.

Laten we eens kijken!

Haydi görelim!

Laten we sushi eten.

Suşi yiyelim.

Laten we dronken worden.

Sarhoş olalım.

Laten we Japan verslaan!

Haydi Japonya'yı yenelim!

Laten we blindemannetje spelen.

Körebe oyunu oynayalım.

Laten we erover praten.

Bunun hakkında konuşalım.

Laten we deze gebruiken.

Bunu kullanalım.

Laten we gewoon weggaan.

Sadece çekip gidelim.